Salvador Dali - Zaman Akıp Gidiyor

Öncelikle Dali hakkında copy paste biraz bilgi vermek gerekli sanırım.
Salvador Domingo Felipe Jacinto Dalí y Domènech, kısaca Salvador Dalí (11 Mayıs 1904 – 23 Ocak 1989), İspanyol sürrealist ressam. Gerçeküstü eserlerindeki tuhaf ve çarpıcı imgelerle ünlenmiştir. En iyi bilinen eseri olan Belleğin Azmi,ni 1931'de bitirmiştir.
Dalí, ressamlığın yanı sıra heykelcilik, fotoğrafçılık ve filmcilikle de ilgilenmiş, Amerikalı animasyoncu Walt Disney ile beraber yaptığı Destino adlı kısa çizgi film, 2003'te "en iyi kısa animasyon filmi" dalında Oscar adayı olmuştur.
Katalonya doğumlu olan Dalí, 711 yılında İspanya'yı fethetmiş olan Mağribiler'in soyundan geldiğini iddia etmiş, "süslü ve cafcaflı olan her şeye, lüks hayata ve doğu kıyafetlerine olan düşkünlüğünü" de "Arap kökeni"ne bağlamıştır.[1]
Dalí hayatı boyunca, sanatıyla olduğu kadar eksantrik giyimi, davranışları ve sözleriyle de dikkat çekmiş, bu durum kimi zaman, onun sanatını takdir edenleri de etmeyenler kadar usandırmıştır.[2] Bu davranışların getirdiği kötü şöhret, Dalí'nin geniş kesimlerce tanınmasını sağlamış ve eserlerine duyulan ilgiyi arttırmıştır.

Salvador Dali


Dali'nin belki de en çok bilinen eserlerinden biri de "Zaman akıp gidiyor" tablosudur. Bu eser sürrealizm akımının en öenmli eserlerinden biridir. Resim ile ilgili bilgileri bulmayı size bırakmayı tercih ederek kendi yorumlarımı paylaşmak isterim. Bence eser ölümü en iyi anlatan yapıtlardan biri, zamana karşı hiçbirşeyin hatta zamanı gösteren saatlerin bile dayanamayacağını güneşte bırakılmış çikolata gibi eriyen cep saatlerini betimleyerek çok güzel anlatmış. Tabii unutmamak gerekir ki her sanat eserini izleyici kendisi yorumlamalıdır bundan dolayı sizlerin de yorumlarını duymak isterim.



Zaman Akıp Gidiyor

bu yorum üzerine ancak bizantolog yorum yapabilir,yoksa yavan kalma potansiyeli yüksek,başka bir yorum gelmemeside bunu teyit ediyor sanırım, ancak yinede küçük bir cesaretle şöyle kısa bir şey söylemek mümkün; resimde sıcak renkler kullanılmasına karşın ölümün soğukluğu güzel işlenmiş ayrıca, zaman o kadar acımasız ki, dededen-toruna diyerek uzuun ömürlü olarak nitelediğimiz ve zamanı gösteren mekanik saatler bile buna yenik düşmüşler. :aglamak:

The persistence of memory.

Dali hakkında yazmaya başlasam akşama kadar yazarım herhalde, benim için çok önemli bir sanatçı. Istanbuldaki sergisini 3 kere gezdim ve doyamadım.
Bu meşhur tablosu New York'daki Museum of Modern Art'da. müze kapanıncaya kadar bu tabloyu seyretmiş ve dalıp gitmiştim. tablo hakkında olan kendi fikirlerimi uzun uzun yazıp kimseyi sıkmak istemem. ama tablo hakkında kısaca ansiklopedik bilgi vermek gerekirse;
Dali 1931de bu tabloyu resmettiğinde Freud düşüncesinin etkisi altındaydı. ve Dali'nin kendi deyimi ile "sertlik ve yumuşaklık" teorisinin özeti niteliğindedir. resmin otrasındaki tanımı zor yaratık Dali'nin kendisidir (bu çizimi The great masturbator tablosunda da kullanmıştır). turuncu saatin üzerinde olan karıncalar ise ölümün semboludur. Dali tablolarında sıklıkla karıncaları ölüm sembolu ya da kadın cinsel organlarının sembolu olarak kullanmış. bu tabloda ölüm sembolu rolunu ustleniyorlar karıncalar. Sinek ise çürümüşlüğü simgeliyor. resmin üst köşesindeki yer ise Dali'nin çok sevdiği Catalonia sahilidir. erimiş saatler herbiri ayrı zamanı gösteriyor. sayılarının 4 olması izafiyet teorisindeki zamanın 4 boyutu ile ilgili olmasıdır. bu tablo Dali'nin Freud etkisindeki olduğu zamanlarda çizmiş olmasına rağmen aynı zamanda daha sonraki yıllarda çızmiş olduğu resimlerde daha sıkca karşılaşılan bilimsel fazının de sanki bir nevi habercisidir. saatler niye eriyor derseniz ise Dali'nın zamanın zayıflığını ve acizliğini eriyen peynirde görmüş de saatleri de bu şekilde resmetmiş.
Tablo kanvas üzerine yağlı boyadır. orijinali 24x33cm boyutlarındadır.

wow cok tesekkurler doktorcum, bilgiler gercek kaliteydi :ok3: