Türk Saatforumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Saat Forumu-www.turksaatforumu.com - Saatlerin Hyde park'ı-Saat Sohbeti
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz

Aşağa gitmek 
+2
deka
BR-02
6 posters
YazarMesaj
BR-02

BR-02


Mesaj Sayısı : 408
Kayıt tarihi : 20/02/11
Nerden : Federal Almanya

10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Empty
MesajKonu: 10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz   10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Icon_minipostedÇarş. 9 Kas. - 20:07

10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Ata1thu
Hayatını milletimize adayan, olumsuz şartlarda bile eşine az rastlanır başarılara imza atan büyük Atatürk, milletimizin onurlu yürüyüşünde en büyük rehberi olmuştur. Atatürk, üstün niteliklere sahip bir komutan ve lider, dâhi bir devlet adamı, eşsiz bir kahraman, büyük bir fikir ve eylem insanı olarak, insanlık tarihinin unutulmazları arasındaki yerini almıştır.

Minnet ve sükran duygulari ile aniyoruz.

Bir iki sevdigim anilari ve fotograflarida sizlerle paylasmak istedim....

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Atatürk "Tosca operası'ndan cavardossi'nin ünlü aryasını çok severdi. ve bana birçok kez çaldırmıştı. O gece biliyordum ki sıra tosca'ya da gelecek. Hatta bir yanlış

yapmayayım diye aryanın notalarını yazmıştım ve cebimde hazır bulunduruyordum.

Nihayet bana döndü; "çal bakalım şu tosca'yı" dedi.

Ben notayı çıkarttım. "Hayır, hayır öyle değil; notayı bırak, notasız çal." Notayı bıraktım, gözlerimi kapadım, konsantre oldum, başladım çalmaya.

Henüz bir iki nota çalmıştım ki "hayır olmadı, bana dön çal, benim gözlerime bak öyle çal" dedi.

Masada oturuyordu. O'na döndüm ve çalmaya başladım.

"Gene olmadı bana daha yaklaş" dedi. Yaklaştım, çok yaklaştım.

Belli ki çok uzak bir anısının içine gömülmek istiyor ve içinden çok eski zamanlara ait bir şeyler taşıyor, fışkırıyordu.

İçinde kopan fırtınayı dindiremiyordu bir türlü...

Sonunda "kemanın sapını omzuma dayayacaksın ve öyle çalacaksın" dedi.

Bir an için gözünüzün önüne getirin; tarihimizde yaşamış, yaşayacak en büyük türk, bir sanatçıya "kemanın sapını omzuma daya ve o şekilde en sevdiğim melodiyi çal"

diyor.

Ben de ibadet eder gibi huşu içinde Cavardossi'nin aryasını çalmaya başladım.

Atatürk, gözleri kapalı, biraz madeni ahenkli, biraz kısık, çok tatlı, çok anlamlı sesiyle melodiyi söylerken, gözlerinden sicim gibi yaşlar akıyordu.

Aryayı belki on beş kez tekrarladım."

Hatırat: Prof.Dr.Remzi Atak




~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
YARIM MİLYON

Falih Rıfkı Atay'ın "Çankaya" adlı eserinden alınmıştır.

Bir gün Müslüman memleketlerden birinde (Mısır'da) bağımsızlık davası için çalışan liderlerden biri, Mustafa Kemal'i görmeye gelmişti, kendisine;

- Bizim hareketin de başına geçmek istemez misiniz? diye sordu.

Olabilecek bir şey değildi ama, insan yoklamalarını pek seven Mustafa Kemal;

- Yarım milyonun bu uğurda ölür mü ? diye sordu.

Adamcağız yüzüme baka kaldı:

- Fakat Paşa hazretleri yarım milyonun ölmesine ne lüzum var? Başımızda siz olacaksınız ya... dedi.

- Benimle olmaz, beyefendi hazretleri, yalnız benimle olmaz. Ne zaman halkınızın yarım milyonu ölmeye karar verirse o vakit gelip beni ararsınız.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

HOCA EFENDİ

Prof. Dr. Zeynep Korkmaz'ın "Belgelerle Türk Dili" adlı eserinden alınmıştır.

Atatürk bir yurt gezisi sırasında Tekirdağ'da sokağa çıkmış, canı kadar sevdiği halkın arasında yürüyordu. Eczacı Ekrem Bey'in eczanesi önüne geldiğinde durmuştu. Gözü birine takılmıştı, bu sarıklı cüppeli Eski Cami İmamı Mevlana Mustafa Özeren'di.

- Hoca efendi... Hoca efendi...

Eski Cami imamı hemen koşmuş Gazi'nin yanına sokulmuştu. Birlikte merkez eczanesine girilmiş, bir masanın etrafına geçilmişti.

- Hoca Efendi! Yaz bakalım Vettini Vezzeytuni ve Turi Sinin ve Hazel-beledil emin...

Hoca efendi, tabi Arap harfleri ile itina ederek Kuran’dan bu ayeti yazmıştı. Mustafa Kemal Paşa gözlerini hocanın gözlerine dikerek "Hocam ben bu yazdıklarını (valtin vaiziton) okuyorum ne dersin" demiş Eskicami imamı da "Efendim bunun üstünü var, esresi var, şeddesi var, meddi var. Bakınız bunları koyduğumuz zaman aslı gibi okunur" diye cevap vermişti. Gazi, Arap harfleri ile ayeti etrafındakilere okutmuş her biri başka türlü bir şey söylemişti. Bunun üzerine Gazi kalemi hocanın elinden alıp aynı ayeti yeni harflerle yazmış ve demişti ki:

- Görüyorsun Hoca Efendi, bu harflerin şeddesi maddesi yok. Hem bak bu harflerle ne kadar kolay ve yanlışsız okunuyor. Biz işte bunu düşünerek ve batı eserlerini de kolayca öğrenebilmek için, bütün cihana lisanımızı kolaylıkla öğretebilmek için Latin harflerini kabul ediyoruz. Buna ne dersiniz?

- Çok güzel efendim, çok güzel diyecek bir şey yok, Allah muvaffak etsin...

Gazi ayrılırken gene Eski Cami imamına "Sizden Türk yazısını öğrenmenizi isterim" demişti. İnkılaplara inanmış olan bu ihtiyar din adamı birkaç ay zarfında bu harfleri öğrenecek, Gazi'nin kendisine hediye ettiği el yazısının bulunduğu küçük kağıdı hayatının en kıymetli hatırası olarak saklayacaktı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

BAYRAĞA SAYGI

30 Ağustos sabahı, Mustafa Kemal muharebe sahasında dolaşıyordu. Etraf binlerce düşman cesetleri ve birbiri üzerine yığılmış yüzlerce topçu hayvanı, terk edilmiş silah, top ve cephane dolu idi...

Atatürk şöyle söylendi:

"Bu manzara insanlığı utandırabilir! Fakat meşru müdafaamız için buna mecbur olduk. Türkler, başka milletlerin vatanında böyle bir harekete teşebbüs etmezler."

Ganimetlerin arasında yırtılmış ve terk edilmiş bir de Yunan bayrağı gören başkumandan eli ile kaldırılmasını işaret ederek;

"Bir milletin istiklal alametidir, düşman da olsa hürmet etmek lazımdır, kaldırıp topun üzerine koyunuz."

Sait Arif TERZİOĞLU, "İnsancıl Atatürk"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ben, Cumhuriyeti Böyle Kazandim!...

Ankara, 10. Cumhuriyet yılının büyük ve ölçüsüz sevinci içindedir. Şehir,
baştanbaşa ışıklarla donatılmıştır. Eğlence yerlerinde her Türk, tam bir şuurla
devrimin nimetlerini idrak ederek neşe içinde eğlenmektedir.
Atatürk, resmi baloların verildiği yerlere uğradıktan sonra Halkevi’ne de teşrif
ediyor. Orada, milli ve mahalli giysileriyle coşan ve coşturan Türk köylüleriyle
karşılaşıyor.
Bir gün bu milleti ve bu memleketi kurtarmak için atıldığı mücadelede kendisine
yegane kudret ve kuvvet membaı olan bu temiz yürekli vatan evlatlarının
neşelerinden son derece duygulanıyor.Onları bir süre seyrettikten sonra, doğru
Çankaya’ya teşrif ediyorlar ve:
-Efeleri buraya getiriniz!.. Emrini buyuruyorlar.
Efelerin Çankaya’da, Atatürk’ün sofrasında nasıl coştuklarını ve nasıl
coşturduklarını anlatmaya imkan yoktur. Büyük Ata, sahnenin en heyecanlı bir
anında, Ankara efelerinden birine soruyor:
-Efe, sen benim için ne yapabilirsin?
Efe tereddüt etmeden cevap verir:
-Her şey...
-Mesela?..
-Ölürüm...
Şimdi bütün dikkat Atatürk’e çevrilmişti.kimse konuşmuyor, onları dinliyordu.
Atatürk, gözlerini etrafındakiler üzerinde bir kez gezdiriyor, sonra:
-Efe, diyor, sözünde samimi misin?
-Emir sizindir, Ata'm.
Atatürk, elini dizinin üstüne vuruyor:
-Koy başını buraya!...
Efe derhal başını Ata'nın dizlerine koydu ve başını koyar koymaz şakağında bir
soğuk temas hissetti.bu, Atatürk’ün şakağına dayadığı tabanca namlusunun
soğukluğuydu. Efe, bu soğuklukla beraber şakağına dayanmış bir tabanca olduğunu
görmüş, fakat en küçük bir harekette bulunmamıştı.
Efe, Ata'sı için ölümü seve seve kabul edebilirdi. Fakat Atatürk, ona kıyacak
mıydı?
Bütün yüzlerin rengi bir anda solmuş, heyecan son haddini bulmuştu. Nefes
almaktan korkuyorlardı ve gözler Atatürk’ün elindeydi. Tabanca, efenin şakağına
dayanmıştı. Fişek sürülmüş ve emniyet açılmıştı. Atatürk, bir saniye bile
sürmeyen bu an içinde ve gözle fark edilemeyecek bir hızla tabancanın namlusunu
şakağın yanından, belki bir santim kadar kaydırarak tetiği çekiyor.
Derin sükutu yırtan korkunç tabanca sesi...
Kalpler, sanki yerinden kopacak.
Hazır bulunanların hepsinin beti benzi kül rengini almıştır.
Fakat, efenin başı hala Ata’nın dizindedir ve efede en küçük bir kımıldanma
yoktur.
Atatürk, efenin başını dizlerinden kaldırıyor, temiz alnını dudaklarına doğru
çekiyor ve öpüyor.
Hala biraz önceki havanın tesirinden kurtulamamış olanlara:
-İşte, ben Anadolu Savaşını bunlarla ve böyle canlarını esirgemeyenlerle
kazandım, diyor.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

İngiliz kralı VIII. Edward İstanbul'a Atatük'ü ziyarete geldiği
zaman,
Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce,
Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur,
onu bilen birisini, yahut bir aşçı bulunuz !...dedi.
Ve nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı o
şekilde düzene koydular... Akşam kral sofraya oturunca kendisini
kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk'e dönerek:
"Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. Kendimi İngiltere'de
zannettim" diyerek memnuniyetini bildirdi. Sofraya hep Türk
garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak,
elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de
halılara dağıldı.

Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk
Kral'a

"Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!"dedi. Bütün sofradakiler Atatürk'ün bu sözlerine hayran oldular.
Atatürk garsona da "vazifene devam et" emrini verdi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Mdataani_e52


En son BR-02 tarafından Çarş. 9 Kas. - 20:56 tarihinde değiştirildi, toplamda 6 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
deka

deka


Mesaj Sayısı : 5518
Kayıt tarihi : 04/07/09
Yaş : 65

10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Empty
MesajKonu: Geri: 10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz   10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Icon_minipostedÇarş. 9 Kas. - 20:28

Atamızı saygıyla anıyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kerim_91

Kerim_91


Mesaj Sayısı : 362
Kayıt tarihi : 16/09/11
Yaş : 33
Nerden : İstanbul

10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Empty
MesajKonu: Geri: 10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz   10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Icon_minipostedÇarş. 9 Kas. - 21:54

Gazi M.Kemal Atatürk'ü , Atamızı saygı ve minnetle anıyorum.

Ayrıca bugünkü Google giriş sayfasındaki Atamızı anmak için belli belirsiz konulan karanfil çiçeği bana diğer filozofların,bilim adamlarının vs.vs. anılmasındaki şatafattan çok çok eksik gibi geldi , ayrıca belirtmek dillendirmek istedim..

"Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak! " M.Kemal Atatürk
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
recklesstr

recklesstr


Mesaj Sayısı : 362
Kayıt tarihi : 05/07/10
Nerden : İzmir

10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Empty
MesajKonu: Geri: 10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz   10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Icon_minipostedÇarş. 9 Kas. - 22:30

Mekani cennet olsun.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
teng

teng


Mesaj Sayısı : 5338
Kayıt tarihi : 04/07/09
Yaş : 67
Nerden : İstanbul

10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Empty
MesajKonu: Geri: 10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz   10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Icon_minipostedPerş. 10 Kas. - 21:13

Her geçen gün değerini daha da iyi anlıyoruz.

@BR-02 paylaşımlarınız için teşekkür ederim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ZODIAC

ZODIAC


Mesaj Sayısı : 67
Kayıt tarihi : 15/08/11
Yaş : 77
Nerden : SAKARYA

10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Empty
MesajKonu: Geri: 10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz   10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz Icon_minipostedPaz 13 Kas. - 1:20

sayın BR-02 paylaşımlarını takdirle karşılıyorum ATA mızın 73.ölüm yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
10 Kasim 2011 Atamizi minnetle aniyoruz
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 10 Kasım
» 2011 yılında ne alalım ?...
» SIHH 2011 - Louis Nardin's Top 5
» SIHH 2011 - Vincent Daveau's Top 5
» SiHH 2011 ilginc vidyolar

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türk Saatforumu :: TANIŞMA ORGANİZASYONLAR BULUŞMALAR :: Yılbaşı-Bayram-Seyran-
Buraya geçin: