Vostok Europe Caspian Sea Monster Ekranoplan

Merhaba,

Vostok Europe Limousine ile başlayan Rus saatleri keşif sürecine Ekranoplan modeliyle devam etmenin memnuniyetini siz değerli forum arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum.

Modelin tam adı ; Vostok Europe Caspian Sea Monster Ekranoplan 2432.01-5455158



Koliz Vostok 2432 ‘ye sahip saatin otomatik mekanizması; 32 taşlı,36 saat güç rezervli , 19800 Vph , günlük sapması henüz ölçmemekle beraber -10 sn ile +30 sn standart özellikli olarak belirtilmektedir.





Model 47 mm çapında ,15 mm yüksekliğinde bir kasaya sahip.Kasanın Surgical Grade Stainless Steel olarak tarif edildiğini görünce pek anlam verememiştim ancak wikipedia’da yer alan bilgiye göre ; Krom-Nikel-Molibden bileşiminin kullanıldığı bu çelik türünün kullanım alanı,genelde cerrahi aletler ve ortopedik implantlar olarak gösterilmekte , Krom’un :çizilme direnci ve korozyon dayanıklılığını, Nikel’in: pürüzsüz ve parlak yüzey sterilizesini,Molibden’in: sertliğini ve keskin hatların dayanıklılığını artırmak amacıyla kullanıldığı belirtilmektedir.



Vidalı Tepe,20 ATM su direnci,tek taraflı dönen bezel ve mineral cama sahip saatin kısa tarih ayarının bulunmamasının geleneksel bir eksiklik olduğunu belirtmeliyim.




Kadranda bulunan Gece-Gündüz indikatörü saate olumlu anlamda farklı bir hava katmış.İndikatör ; saat 05/17 de değişmeye başlıyor ve gece 23 de tam siyah,gündüz 11 dede tam beyaz halini almakta.






Saat;kelebek tokaya sahip ilginç bir deri kordon ve beraberinde slikon bir kayışla birlikte geldi.
Esnek olan Slikon kayış; 25 / 22 mm eninde , lug aralığında 7mm ,uçlarda ise 2 mm kalınlığa sahip.








Rus güzeli diyeceğim ama tam karşılamayacak maksadımı, o yüzden ağırlığı,çapı ve yüksekliği nedeniyle bu Rus Tankı’nda diyeceğim, 15 adeti indexlerde,2 adeti akrep yelkovanda olmak üzere toplam 17 adet Tritium Tüp kullanılmış durumda . İlginç bir malzeme olduğunu söyleyebilirim.Herkeste mutat olduğu üzere gündüz gözüyle luminovanın gücünü görmek için elimizle kadranı kapatırız bilirsiniz,ancak bunda kadranı elinizle kapatsanız da görüntü yine karanlık ve bir şey görmüyorsunuz.Akşam hava kararmaya başladığında anlıyorsunuz tüplerin özelliğini.Karanlık ortamlarda parlaklığını göstermeye başlıyor Tritium.Bu madde parlaklığını kendisi üretiyor,yani luminova gibi başka bir kaynaktan alıp yansıtmıyor,dolayısıyla kadran parlaklığı için herhangi bir süre söz konusu değil. Tritium’un önceki dönemlerde boya olarak kullanıldığı için radyoaktif zarar oluşturduğunu ve bu yüzden yasaklandığını,yeni nesil uygulamalarda ise Tritium’un tüpler içinde sıkıştırılarak kullanıldığını ve risk oluşturmadığını belirtmeliyim.



Saatin kolda duruşuyla ilgili birkaç cümle sarfetmek isterim.47 mm çap alışkın olmadığım bir büyüklük ama serbest giyim tarzına çok uygun,hafif saatlere alışkın olan kullanıcılar için zor bir saat. Resimlerden de görüleceği üzere iri bir saat ve ben burdayım diyor.





Saat ince detaylarda başarılı,özenilmiş ve kalite hissini kesinlikle veriyor.

Okuyuculara gösterdikleri sabır için teşekkür ederim.

iyi günlerde kullanın.inceleme için teşekkürler.

saate gelince, rusyadaki tanıdıklar bulamadıklarını söylediler europe serisini bende almak istiyordum kısmet olmadı tam peşini bırakmışken bu inceleme acıktırdı.

Güzel saat, güzel inceleme, teşekkürler.

çok güzel bir saat güle güle kullanın.

Ekranoplan nedir bilmeyen veya merak eden varsa:

Okumalık bıraz bilgi: http://www.nkfu.com/hazar-denizi-canavari-ekranoplan-proje-903/

Saatte, incelemede çok güzel üstad. Güzel günlerde...

Bu arada Ekranoplan' da inanılmaz bir şeymiş.

Teşekkür ederim arkadaşlar.

(bao.bao ;kullanıcı hesabın özel mesajlara kapalı olabilir mi,mesajına cevap yazamadım.Aradığın bilgi Kampanyalar-Duyurular başlığında "Tavsiye " konulu başlıkta.)

Hayırlı olsun sayın yusufduz,gerçekten çok farklı bir saat,kaya gibi bir duruşu var. Maşallah diyelim, güzel günlerde güle güle kullanın inşallah.

yusufduz demiş ki:

Teşekkür ederim arkadaşlar.

(bao.bao ;kullanıcı hesabın özel mesajlara kapalı olabilir mi,mesajına cevap yazamadım.Aradığın bilgi Kampanyalar-Duyurular başlığında "Tavsiye " konulu başlıkta.)

Üstad şimdi farkettim, öesaj kutum ağzına kadar doluymuş. Teşekkür ederim.

Müthiş paylaşım. Elinize sağlık. Ekranoplanı da bu sayede tanıdık,onun için de ayrıca teşekkürler.

güle güle kullanın. paylaşım için teşekkürler.

Teşekkür ederim,daha iyileri sizlerin olsun.

Enfes bir model ve enfes bir inceleme. Teşekkürler. Çok güzel bir temalı saat. Temalı modelleri Ruslar kadar yapan yok. Daha önce bu modelle ilgili bilgiler yabancı kaynaklardan okuyordum. İlk defa birinci elden bir Türkçe kaynaktan okumak ayrı bir zevk.

Güle güle kullanın. Tabii ki darısı başımıza demeyi de unutmayalım

yusufduz demiş ki:

Okuyuculara gösterdikleri sabır için teşekkür ederim.

Estağfurullah ne sabrı, bilakis heyecanlanarak okudum. Saatini gerçekten çok güzel; teknik detayları zaten belirtmişsiniz tekrarlamaya gerek yok. Saatinse kendine has bir modeli var; kolay kolay, şu saate benziyor denilemeyecek bir saat!

Ve ben, en çok deri kordonuna bittim; çok çok güzel; renk, kalite, yan kesitte yer alan delikler ve kelebek klipsli olması. Kısacası saat ayrı güzeel, kordonu ayrı güzel

İncelemeniz çok güzel olmuş, teşekkürler...

Ekranoplan ile ilgili birkaç ekstra bilgi paylaşayım.
Ekranoplan ismi verilen hava-deniz karışımı ulaşım ve savaş aracı Amerika ve Rusya arasındaki soğuk savaş dönemi için özel olarak dizayn edilmiştir. Bahsedilen araçta 8 adet turbojet motor kullanılmaktadır. Kullanılan her bir motorun gücü ortalama 28.000 libre feet'tir. Eğer karşılaştırma isterseniz; Boeing 737 uçağının iki motorundan her biri modeline göre 22.000 ile 27.000 libre feet güç üretir. Bu uçağın maksimum kalkış ağırlığı 79 tondur ve sadece bir motor ile kalkış yapabilir. Ekranoplan üzerindeki motorların gücünü siz tahmin edin artık. Yani bir Boeing 737 22.000 libre feet ile uçabilirken, ekranoplan üzerindeki motor gücü 224.000 libre feet'tir. Yani Boeing 737 uçağını kaldıran gücün 10 katından fazladır.
Yolladığınız açıklama linkinde ufak birkaç yanlış yapılmış hemen onlara da açıklık getireyim. Ekranoplan denilen araç deniz seviyesinin 5 metreden üstüne çıkamaz. Bunun sebebi ise havalanmak için gerekli olan yer etkisinin(ground effect) maksimum olarak bu irtifadan sağlanabilmesidir.
Yer etkisi dediğimiz olay aynı uçakların yere iyice yaklaştığındaki, havanın alt kanat kısmından üst kanat kısmına kaçmaya çalışması olayındaki gibi bir hareketinden oluşur. Bu yüzden uçak yere yaklaştığında hava, yer ile alt kanat profilinin arasında sıkışarak uçak sanki hava yastığı üstüne iniyormuş gibi bir tepki vermesine sebep olur.
Ekranoplan ismi verilen araç da aynı bir uçağın kanat yapısına sahiptir. Sadece ekranoplan ın kanatları normal bir uçaktan daha fazla açıktır.
Bu cihazın üzerine roket bataryaları yerleştirilebilir. Araç ile personel, tank, yer araçları taşınabilir. Ancak bu cihazın herşeyden önemli olan en büyük artısı 380 ton dolu ağırlığına rağmen saatte 550km hız yapabilmesidir.
Sahilde cephede savunma yapmayı beklerken üzerinize bir apartmandan daha ağır gelen ve 44 metre genişliği olan, 500km hızla üzerinize doğru gelen ve suyun üzerinde uçan, bir de üstüne üstlük sahile roket sallayan bir araçla karşılaştığınızda ilk tepkiniz ne olur?
İşte bu aracın asıl yapılış amacı budur. Yani psikolojik savaşı en baştan kazanmak.

Asıl konuya dönecek olursak; Saat süper panpa :D:D

sendeki bu havacılık ilgi ve bilgisi bize de çok şeyler öğreteceğe benzer bootsector Bugün bir gazete rusya da düşen yolcu uçağından, son bilmem kaçyılda bilmem kaç uçak düştüğünden hareketle; ruslar uçak üretiminde iyi değiller demeye getiriyorlardı. Seenin yazılarını göndermek lazım aslında

Bilmiyorum ama şahsen, havacılıkla kayda değer bir alakası olmayan biri olarak ben bile, antonov denen şeyden haberdarım!

Antonov, avrupa ve amerikalı uçak üreticilerinin yüzüne vurulmuş acı bir gerçektir.
Bahsettiğiniz düşen Rus uçağının Tupolev oldunu zannediyorum.
Rus uçaklarının en büyük özelliği iç sistemlerinin elektronikten ziyade mekanik kısımlarının gelişmişliğidir. Mekanik uçakların da bilinmesi gereken özelliği, pilota daha çok kontrol bırakarak iş yükünü arttırmasıdır.
Bu sebeple pilotaj kalitesiyle birlikte kokpit içinde iş yükü dağılımının doğru olması, teknik hesapların kusursuz olması gibi gereklilikleri de bulundurur.
Bu yüden daha uçağın ağırlık denge hesaplarından(dispatcher görevi) tutun da, aynı görevi icra eden bölümün meteorolojik durumları hesaplaması, uçucu ekibin çok tecrübeli olmasının yanısıra bu kadar büyük iş yükünün altından kalkabilmesi için genç, dinamik ve iyi dinlenmiş olması gibi parametreler gerekir.
Bütün bu sebeplerden dolayı kazaolasılığı ciddi oranda artar. Bu kazaların temel sebebi pilotaj hatası gibi görünse de, arka planda uçağın iç denetim sistemlerinde elektroniğin minimum ölçüde kullanılması da bir sebeptir.Elektroniğin veya bilgisayarın denetlemediği her istemi pilot denetlemek zorunda kalır....

peki ama bu bahsettiğin, yani uçurmanın, zaptetmenin , kontrolün daha zor olması, kesinlikle bir dezavantaj.

Ama bu dezavantaj neye karşılık göze alınmış acaba? Yani, elektronik değil de mekanik aksamın ön plana çıkarılmasında bizim anlayamadığımız bir artı mı var, yoksa; bahsettiğin o denetim yazılımlarını yazmak konusunda mı yetersizler? ya da benzeri bir kalifiyesizlik? Kısacası yapamadıkları için mi?

Manuel uçuşun ve dijital sistemlerin eksikliğinin bir dezavantaj olduğu kesin. Ama olayı bir maliyet-kar dengesi açısından da değerlendirmek lazım. Şu anda yerli otomobil üretsek ne kadar kar edebiliriz acaba? Yoksa o açıdan bakıldığında ülkemizin otomobil üretecek teknolojisi falan bulunuyordur illaki.
Aynı şekilde şu anda dünyanın tartışmasız en iyi programcıları Rusya'da yaşıyor(Hindistan bile bu konuda daha iyi değil-underground programcıları araştırmanızı öneririm). Bunu bir yazılım mühendisi olarak kesin bir dille söyleyebilirim. Ama bunun da bir maliyeti var. Bunun üzerine bir de Boeing ve Airbus firmalarının son 20-25 yıldır domine ettiği bir pazarda kendine yer bulması ve bir de bu pazar payından kar etmesi oldukça zor. Bu yüzden Tupolev markasının çoğu modeli(%99) askeri amaçlı kullanılan manuel uçaklardan oluşur ve birkaç ülke dışında tüm pazarını Rusya oluşturur.
Ama teknoloji açısından bakarsak Concorde ismi verilen ve dünyanın zamanında en gelişmiş uçağı bile dizayn ve teknik olarak Tupolevden çalıntıdır...

Bu arada şimdi baktım da başlığın altını ne biçim kirletmişim.
Neyse arkadaşlar soruları genel sohbet kısmından alayım
@yusufduz
Dostum saat çok güzel. Hayırlı uğurlu olsun...

Teşekkür ederim burbank,lombardo,bootsector...

Benim bildigim Tupolev Concorde'den caliniti, ama elemanlar oyle bir calmis ki, Tupolev'in aerodinamik olarak bazi artilari mevcut.
(konu disi konusma icin ozur)