Kültürel arşiv paylaşımı

Arkadaşlar, şimdi sizlere değişik bir konudan bahsetmek istiyorum. Habertürk kanalında Cumartesi geceleri saat 23.10 da Tarihin Arka Odası adlı bir program yayınlanıyor. Sunanlar, araştırmacı gazeteci yazar Murat BARDAKÇI, Marmara üniversitesi tarih bölümü öğretim üyesi Erhan AFYONCU, oyuncu tarih bölümü mezunu ve emekli büyükelçi İnal BATU'nun kızı Pelin BATU. Programda, Osmanlı imparatorluğundan günümüze kadar olan tarihsel anektodlar ve spot bilgiler yer alıyor.Her hafta değişik bir konu ve alanında uzman konuklar bulunuyor.Program sabah 5 e 6 ya kadar sürüyor. Ben de televizyonlarımızda kim kimi öpmüş,ağzı açık seyredenlerle, Behlül, amcasının, karısını mı kızını mı önce......diye bahs girenlerle,kocasını kesip lahmacun yapıp yedirenlerle, bir gün nezarette kalıp hidayete ererek anılarını anlatanlarla dolu olduğu için ya adam gibi program seyret yada radyo dinle felsefesini uygulayanlardanım. Bu programı da sabaha kadar 6 saat boyunca bu yüzden seyrediyorum.Seyretmekle de kalmıyor eş dost da istifade etsin diye notlar alıyorum ( Bkz. İşgüzar: Kimse buyurmadan gereksiz işler yapan kimse ) Bu notları da dosya haline getirip arşivledim. Sizlerle de paylaşmak istiyorum.Dosya ekleme işine bir gireyim bakayım....

Bunu da buraya tasidim

bende kacirmamaya calisiyorum.pelinin programda uyudugu gun bende uyumusum
teketek ozelde baya guzel konular isliyor

.

tarihi tabii ki de tv den öğretecek kadar tarihçi değiller bence şova yönelik atraksiyonlar var onlardan iyi kimse bilemez havası ve de habertürk ...ulusal tv ya da art derim ben siyasi tarih ve de stratejik etüt yapan daha fotojenik olmayan şovda iddiasız fakat gerçekleri söyledikleri için büyük kanallarda çıkarılmayan birtakım isth.dan maaş almayan hocalara değer veren kanallar bunlar

Yine de Bardakci'ya cok kizmamak lazim, hem hafizasi cok guclu hem de farkli pencerelerde farkli manzaralar da olabilecegi hakkinda insani dusunceye sevk ediyor.
Komplo teorilerine gelince, hayatta bazen sandigimizdan cok daha fazla uydurma teoriler olabilecegi gibi bazen de tahmin edebilecegimizden cok daha fazla gercekler de oluyor.
Farkli pencerelerden bakmaya calisinca bazen sis perdeleri aralanir gibi olabiliyor.

Objektif olarak bakmam gerekirse:

Murat BARDAKÇI, bir yandan izleyicileri tahammülsüz bir şekilde haşlayıp, konuşmacıların sözlerini çekinmeden kesip, herşeyin en iyisini ben biliyorum edasıyla koltukta kasılırken, bir yandan da yeni evli olduğu halde ,günde 8 saatini kütüphanelerde araştırmaya veriyor, Osmanlıca'yı gazete okur gibi kolay okuyor ve müzik dahil her türlü eski değeri ekranlara başarıyla taşıyor.

Pelin BATU, bir yandan Türkçe'yi iyi öğrenmiş tam bir yabancı gibi, bu ülkenin değerlerine uzak ve çoğu fikriyle bu toprakların insanlarını hakir gören bir mantaliteye sahipken ve malesef konuşurken elleri ve boynuyla acayip bir şekilde çırpınarak tıkanıp kalmasıyla insanın dikkatini dağıtırken, bir yandan da kendisine gelen küfür maillerine ve konuşmacıların bayağı bayağı aptal güzel muamelelerine karşı, acayip bir sabır ve asalet içinde durarak sonuçta bir duruş sergiliyor.

Erhan AFYONCU ise bir yandan evet biraz tutuk, konuşurken Pelin'in gözlerine bile bakamıyor. Bazen soğukduş etkisi yaratan sözleri de olurken, bir yandan da Tarih bilgisi ve hocası Halil İNALCIK'a hürmeti bakımından takdire şayan ve "Tarihçi, birkaç asrın hafızasıyla düşündüğü için geleceği sıradan insanlardan daha iyi tahlil eder " sözüyle de o anda işte budur dediğim bir isim. Bu durum ta ki " Ben dış politikamızı beğeniyor ve başarılı buluyorum " sözüne kadar da böyle sürmüştü.


Neyse arkadaşlar,sonuçta bir kültür programıdır. Yanlı bile olsa yapış yapış magazin programlarından iyidir diye düşünüp sözünü ettiğim klasörü eklemeyi istedim.Yarın bizim bilgisayarcıya söleyeyim bakalım da eklesin. İsteyen arkadaşım da alıp inceleme fırsatı bulur.
Sonuçta kültürel bir paylaşımdır, saygılarımla...

.

Ah unutmadan soylemek istiyorum, Bardakc'nin kolundaki saati cok merak ediyorum, markasini bir turlu cikaramadim ama cok guzel klasik bir saat,

Ben hiç sevmiyorum o programı, seyirciyi azarlıyorlar, sen seyirciyi azarlayacağına sorduğu soruyu cevapla, olabilir televizyonunu geç açmıştır, 2 saattir burada ne anlatıyoruz gibilerinden bir afra tafralarla seyirciyi azarlayan programı ben seyretmem, babam nedense çok seyrediyor ne buluyor o programda bilmiyorum.

Evet arkadaşlar, yorumlar için teşekkür ediyorum, en azından tüm yönleriyle tarafsız bir şekilde tartışılabilecek bir konu açtığımı düşünüyorum. Fazla müdavimi olan bir program değilmiş anlaşılan. O halde konuyla ilgili döküman iletimi, bu şartlar altında fazla gerekli olmuyor sanırım.

Tarihin Arka Odası adlı programı zaman buldukca ben ilği ile izliyorum ve büyük bir umut ile Türkiyedeki saat kuleleri ve tarihçelerini anlatacakları günü bekliyorum.

Özer bey,

Aslında çok güzel bir konu bu. Mail atıp bu konunun konuşulmasını da isteyebilirsiniz, hiç düşündünüz mü?

Evet bir mail atmayı düşünüyorum, ama ne yazıkki sadece düşüncede kalıyor, hatta osmanlı'da saat kültürü şeklinde bir oturum, tadından yenmez... (konuk olarak'da meteabi)

Evet, özellikle Serkisof'un ve diğer bazı İsviçre markalarının, Osmanlı için ürettiği cep ssatleri var. Bunlar gerçekten kaliteli bir işçiliğe ve estetiğe sahipler. Benim şu anda hatırladığım, anahtarlı kurmalı Serkisoflar var. Mine kadranlı ve kapak işlemeli modeller. Bunlarla bir konu açılışı yapılıp, saray saatleri hakkında nefis bilgiler verilebilir mesela değil mi?

şu an itibari ile tarihin arka odası programına mailimiz gönderilmiştir.bekleyelim görelim

Teşekkürler hocam.