Arkadaşlar, bir şiir de ben eklemek istedim, bakalım beğenecek misiniz? Saygılarımla...
ISPARTA YOLLARINDA
Biliyorum yaklaştık Isparta’ya
Geliyor yavaş yavaş kokusu güllerin
Aynı hazzı duymuştum gittiğimde Hatay’a
Gözlerimde yaş, yine titremekteydi ellerim
İniyoruz yokuştan bir ağırlık kollarımda
Sağımda engin deniz, solumda sıra dağlar
Söylüyoruz Gurbet’i gurbet yollarında
Şoför desen benden içli, benden yanık ağlar
Gidiyoruz aç susuz, bilmediğimiz bir yere
İşte hayat böyle garip, dünya fanidir
Ramazan ayının öğle vaktinde
Eğilmiş su içiyor sanki EĞRİDİR
Yukarısı kaya aşağısı yar, yol büklüm büklüm dere
Semada kara bulut , altta yarılmış asfalt
Gidiyoruz dertleşerek, boyun eğmişiz kadere
Meğer bir ben değilmişim dertli, heyhat!
Sırtımızda dert yükü, gidiyoruz gün boyu
Yine göründü bir şehir, ağaçlar arasında
Ne kazanmıştım beş para, ne vardı yolun sonu
Harcıyordum ömrümü, Isparta yollarında
10.08.1960
ISPARTA