Saat kuleleri

1 Ağustos 2009 Cumartesi günü
Radikal gazetesinin
Cumartesi ekini kaçırmayın derim.

Türkiye'deki saat kuleleriyle ilgili
fotoğraflı tam sayfa bir haber var.

.

Ayvalık'taki saat kulesinin fotoğrafı var sayfada

.

Arkadaşlar bende size Kastamonu Saat kulesinin fotograflarını ekliyorum ve hikayesi..

Kastamonu Saat Kulesi

Kastamonu Hükümet Konağı'nın arkasındaki, şehrin doğusunda bulunan yamaç üzerindeki Saat Kulesi'ni Kastamonu Valilerinden Abdurrahman Nureddin Paşa 1884-1885 yıllarında yaptırmış ve saatini de Avrupa'dan getirtmiştir.

Saat Kulesi kare bir kaide üzerinde 12 m. yüksekliğindedir. Açık sarı ve açık yeşil renkte kesme taştan yapılmıştır. Yuvarlak kemerli bir kapı ile içerisine girilen kule, içten iki katlıdır. Dört yöne de yuvarlak ve geniş pencereler açılmıştır. Katlar arası dışarıya taşkın silmelerle belirlenmiştir.

Kulenin ikinci katında bulunan saatin malzemeleri ve onun üzerinde de çanı bulunmaktadır. Kulenin üzeri piramidal bir külahla örtülmüştür.

İzmir saat kulesi harika dır...

Baku'de bulunan tarihi bir apartman tepesinde de tarihi bir saat. fotograflari bekleyin. bakude ev alirsam o binadan baska yerde almam.

bizantolog demiş ki:

1 Ağustos 2009 Cumartesi günü
Radikal gazetesinin
Cumartesi ekini kaçırmayın derim.

Türkiye'deki saat kuleleriyle ilgili
fotoğraflı tam sayfa bir haber var.

Önceden haber verdiğiniz için teşekkür ederim, Radikal'i aldım. Resimler,
ve yazılar güzeldi. Şimdi hedefim ''100 saat kulesi'' kitabı. Yine
yeni bilgiler paylaşırsanız sevinirim.

Bu kitapla ilgili değil de NTV yayınları ile ilgili küçük bir eleştirimi de blogda yazdım:

"(NTV Yayınları'nın kitaplarını herkes çok beğeniyor, ancak ben yüzeysel ve basit olduklarını düşünüyorum orası ayrı. Yani ele aldıkları konular güzel fakat derinlikli olmayan ve çok emek harcanmayan, kısa sürede kotarıldığı fazlasıyla belli olan kitaplar 'üretiyorlar' maalesef. Bu cicili bicili yöntem televizyon yayıncılığına uygun fakat kitaplar için hiç uygun değil bence -en azından referans kaynağı olacak kitaplar için.)"

bizim saat kulesine yorum yapan olmadı aşk olsun...

ziyaliv demiş ki:

bizim saat kulesine yorum yapan olmadı aşk olsun...

Kulenin makinesini kim yapmış veya nerden gelmiş, onu merak ettim?

İlk fotoğraf net olsaydı güzel olurmuş, açısı en güzel olan fotoğraf o çünkü.

Son fotoğrafta da motosiklet yapının güzelliğini bozuyor :(

ntv hakkında sana katılmadan edemiyeceğim saat kullerine gelince İzmr'dekini görün harika ...

NTV maalesef yayıncılığa el atmasıyla iyi bir iş yaptı öte yandan yüzeysel yapıtlar üreterek hayal kırıklığı yaratıyor.

Yahu motorsiklet kimin? Ziyaliv kardesimin mi?
Arkadaslar buradan bir baska gercegi daha itiraf etmek istiyorum, ben ayni zamanda bir de motosiklet tutkunuyum.
Ilk defa 12 yasimda eski tek silindir bmw motorsikletlerde kullanmayi ogrendim ve iki yil oncesine kadar hayatimda hep bir motosikletim oldu :ok3:
Son motosikletim 1600cc bir suzuki chooper idi...

umarım kask takmayı ve özel donanımlı kıyafetleri ihmal etmiyorsundur.pek ihmal edeceğini sanmıyorumda,yinede belki takmayanlara hatırlatırım düşüncesi ile yazmıştım,bende en fazla mobilet tarzı şeylerden öte cesaretim yok.

Ben de bir tane Fransa Avignon'dan ekleyeyim, ziya liv kardesimin ekledigi kastamonu kulesine biraz benziyor:


[img][/img]

deka demiş ki:

umarım kask takmayı ve özel donanımlı kıyafetleri ihmal etmiyorsundur.pek ihmal edeceğini sanmıyorumda,yinede belki takmayanlara hatırlatırım düşüncesi ile yazmıştım,bende en fazla mobilet tarzı şeylerden öte cesaretim yok.

Uff hem de nasil, simdilik artik motosikletim yok hanim ben binmem deyice ben de tek basima olmaktan hoslanmayinca elden cikardim ama tum donanimlarim duruyor,

Sevgili Deka iki turlu ustelik donanimim var, biri uzay elbiseleri gibi, digeri ise tam serseri kiyafeti, 50 lerden kalma ustunde bisuru islemeler demir dumbur olan deri ceket, kisa parmakli civili eldivenler ve yarim bir kask. Bu kiyafetlerle turkiyeye gelmeye cesaret edemedim, eminim her goren polis beni durdururdu, gerci belcikada da oyle oluyordu :pirat:

4 yil once bir bmw gs ile istanbuldan itibaren tum ege kiyilari ve akdeniz kiyilarini gezmistim.

Yine yillar once (soylemeye utaniyorum ama galiba 15 yildan once) tr ye motosikletimle (koccaman bir harley, hehehe) gelmis ve iki uc ay kalmistim.

Ama tr de motosiklet cok cok tehlikeli, son gelisimde bodrumda bir tane kiraladim ama suruculerin mantiginda hic degisim olmamis, insanin ustune ustune suruyorlar.

bencede sana bundan sonra harley daha uygun olur,hem uzun yol yapmasıda rahat olur,birde grup buldunmu,süper olur RC ler uzun yolda yorucu oluyor,en uygunu çapırlar,belkide sende çapır kullanıyordun.ben çapırları rahatlığından ötürü seviyorum ama benim tarzım mobilet :alay:

Genclik yillarindan beri hemen hep choopper (capir) kullandim. :gule gule:

18 yasinda surat motoruyla yuvarlanip kolumu ve motorumu kirdim ondan sonra asla surat motoruna heves etmedim, belcikada gruba uyeydim ama artik degil.

Mobilete binemem karizma cizilir, heheheeeeeee :alay:

beni burada nasılsa tanıyan yok,o nedenle karizma 2. planda kalıyor. :hehehe:

ben taniyom yaaaa

motosiklet gerçekten ciddi bir uğraş aslında çünkü tehlikeli....

direksiyonu harley direksiyonuna benzeyen scooter'ları çok seviyorum. bir tane alacağım kısmet olursa yakın zamanda. Mondial marka ya da Asyamotor. parçaları ucuz ve çok kolay bulunuyor.

Baku'de Stalin zamanı yapılmış saatli bir bina, yeni restore edildi. Haydar Aliyev bulvarı uzerinde (havaalanına giderken gorulebilir). bulvarın eski ismi Moskovskiy.
donuşumde havaalanına giderken arabadan çektim resmi
https://2img.net/r/ihimizer/img4/4813/12082009011g.jpg

Not: adminden bir hediye daha :ok3:

Onlar benim de cok hosuma gidiyor ama istanbulda cok tehlikeli, araba/kamyon suruculeri motosikleti aractan saymiyorlar bile

Yıl 1909. İstanbul'dan binlerce kilometre uzaktaki Aztekler'in yurdu, yakın
zamanda çalkantılı bir devrime sahne olmuş ve ülke dökülen onca kanın
ardından kısmen de olsa istikrarlı bir siyasal düzene geçmiştir. Emiliano
Zapata ve Pancho Villa adlı iki halk kahramanının ünlerinin yavaş yavaş
yayıldığı bu dönemde, Sultan Reşad Meksika'ya bir selam göndermek
gerektiğini düşünür. Ardından da saraya bağlı mühendis grubuna "Meksika
halkı ile Osmanlı halkının dostluğunu simgeleyecek kalıcı bir armağan
hazırlamaları" yönünde talimat verir. Mühendisler de bu emir üzerine, birkaç
aylık bir çalışmanın ardından, çağdaş Osmanlı mimarisinin esintilerini
taşıyan, eski Türkçe kadranlı ve dış yüzeyi İznik çinileriyle kaplı bir kent
saati imal ederler.


Mexico City kentinin en işlek caddelerinden birinde, gövdesi İznik
çinileriyle kaplı zarif bir saat kulesi yükseliyor. Bu anıtın üzerinde yer
alan plaket ise Türk toplumu olarak "özgüven duygusu" açısından nereden
nereye geldiğimizin acıklı bir kanıtını oluşturuyor.


"La Colona Otomana a Mexico. Septembre de 1910."

(Osmanlı Devleti'nden Meksika'ya. Eylül 1910)

Bolivar Caddesi'nin tam kavşak noktasında Meksika’lılara 92 yıldır zamanı
gösteren Osmanlı saatinin mekanizması tıkır tıkır işliyor. Ancak, aynı şeyi
anıtı kaplayan İznik çinileri için söyleyebilmek mümkün değil. Çiniler, bir
asra yakın sürede oldukça zarar görmüş. Çini tamirinden anlamayan
Meksikalılar Türklerin bu çinileri onarmasını bekliyor.

burda da türkiye sınırları dahilindeki osmanlı saat kuleleri hakkında bilgi

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kategori:Osmanlı_saat_kuleleri

link satrını komple copy paste edin

FlyingOstrich Meksika olayı ve fotoları gerçekten çok etkileyici. teşekkürler...

rica ederim.

Dolmabahçe Saat Kulesi, Bezmi Alem Valide Sultan Camii ile Dolmabahçe Sarayı'nın Saltanat Kapısı arasında yer alan saat kulesi. 1890-1895 yılları arasında Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılan saat kulesi 1.210.550 kuruşa mal olmuştur.
Saray mimarı Sarkis Balyan tarafından Neobarok ve Ampir tarzında yapılmıştır. 27 metre yüksekliğinde ve 4 katlı olan kulenin 94 basamağı vardır. Merdiven sahanlıklarının zemini renkli taşlarla, geometrik şekiller verilerek yapılmıştır. 12 x 12 m ölçülerindeki mermer platforma, kule sütunları ile 8,50 x 8,50 m abadındaki yapı oturur. Kulenin her kenarında altışar basamaklı merdiven ve köşelerde iki katlı birer fıskiye bulunur.
• Zemin kat cephelerinin üçünde pencere, diğerinde ise kapı vardır ve her yüzeyde kemer kavislerin içinde barometre bulunur. Kapı ve pencerelerin iki yanında çifte sütunlar bu katı süsler.
• 7,40 x 7,40 m ebadındaki birinci katın cepheleri çok süslüdür. Saat kulesinin deniz ve kara tarafındaki cephelerde Sultan II. Abdülhamit'in tuğrası bulunur.
• İkinci kat (6,00 x 5,00 m), birinci kata nazaran daha sadedir. Üçüncü kata parmaklıklı balkonla geçiş sağlanmıştır.
Her bir cephesinde saat bulunur. Saatler Fransız imalatıdır. Deniz tarafındaki saat ayrı kurulurken, diğer üçünün kurulması birlikte olur. Saatçibaşı Johann Meyer tarafından takılan Paul Garnier markalı saat 1979`da kısmen elektronik sisteme çevrilmiştir ve çalışır durumdadır.

Kaynak:wikipedia

resimleri ekleyen herkese teşekkürler. fransadakinin garip bi efsunu var