Teoman'dan geliyor: Teng'den önceee Teng'deeeen sonra :)

Hatırlarsınız, başka bir başlıkta tamiri için fikirlerinizi sorduğum bir Omega Geneve vardı. Bu vintage saat zamanında denize düşürülmüş, haliyle çalışmayı bırakınca da kendi haline terkedilmiş. Burdaki saatçiler çaresiz vaka olarak gördüler bu saati, bir tanesi hariç. O da yeni bir makina takılması halinde eskisi gibi olabileceğini söyledi ama sadece makina için tedarikçinin 450 TL fiyat verdiğini belirtti. İşte tam bu sıralarda Teng diye bir saatsever imdadıma yetişti. Kendisine saati gönderdim ve o da, birçoğunuzun tanıdığı, benim ise ismini ilk defa duyduğum Faruk Usta'nın yolunu tuttu. Ve geçtiğimiz cuma günü iyi haberler geldi: saat tamir olmuştu ve evine dönmeye hazırdı

Şimdilik tamire gitmeden önce çektiğim bir kaç fotoğrafı yüklüyorum.







2-3 hafta öncesine kadar, resimlerdeki gibi, camı çizik içinde, makinası pas içinde, kordonu olmayan, akrep-yelkovanı olmasa saat demeye bin şahit ister haldeydi.

Saat şimdi yolda, yarın gelmiş olucak. Teng'in ve Faruk Usta'nın elleri değdikten sonraki halinin fotografları için biraz daha beklemeniz lazım. O kadarcık da bekleyiverin, ben iki haftadır bekliyorum

Teng dostumuz can'dir can

Teng dostumuzun, elinden geldikden sonra yapmıyacağı iş yoktur.

Son derece de mütevazi bir kişilik

O zaman Teng hakkındaki yorumları bir de saati gördükten sonra alayım.







Makinanın fotoraflarını da çekicektim ama kapağı açamadım. Sonra onları da yüklerim gün ışığında çekeceğim fotoğraflarla birlikte

Evet, bir de şimdi dinleyelim bakalım Teng yorumlarınızı. Ben ne desem az, o yüzden size bırakayım. Araya bir iki de saate atıfta bulunursak Nasıl, becerebilmiş miyiz hayata döndürmeyi?

Bu arada kayışı nasıl da denk getirdik ama dimi üstad?

Evet ama ben demiştim Hirsch'in aynısını yapmışlar diye
Sen konuyu açarsın artık ..

Bu arada parabellum'un yardımlarını da unutmamak lazım

Ellerinize ve emeklerinize saglik cillop gibi cikmis saat.

Saat süper olmuş, her zaman söylendiği gibi mekanik saatin nerdeyse hiç ölmeyeceğinin en güzel kanıtı, başta teng olmak üzere emeği geçenlerin emeğine sağlık, ben bayıldım.

çok güzel olmuş, güle güle kullanın. teng hocam da, ilgi, bilgi ve emeğini esirgememiş.

Tebrikler m1cemi dostum, hayırlı olsun. Senin kararlı duruşun, ustasının da mahareti, bu güzelliği ortaya çıkarmış. İnan 60 lı yılların moda kataloglarından alınmış bir fotoğrafa bakar gibi hissettim. Kayış da bu kadar uyabilirdi. Cam değişince yüzü gözü açılmış yavrucağın. Kasaya da polisaj yapmış herhalde. Canlılık gelmiş. İnsanın, hobi olarak gördüğü bir objeye vefası böyle olur işte. Bu saatini, yarı parlak füme bir gömleğin manşetinde gördüğünü düşün. Tekrar helal olsun diyorum kardeşim, senin azmini, Teng üstadın doğru ve tecrübeyle sabit yönlendirmesini ve saat ustasının sanatını, bir saatsever olarak kutluyor, saygılarımı sunuyorum.

Saat gerçekten harika olmuş. Emeği geçen herkese tebrikler. Özellikle kayışı çok şık olmuş, saate çok yakışmış.

Coookk guzel olmus, bir saat ancak boyle kurtarilip hayata dondurulebilirdi.
Kayis ta muthis yakismis.
Teng dostum ve emegi gecenleri tebrik ediyorum.

Yorumları okurken mest oldum desem yeridir

Kayışla ilgili enteresan bir maceramız da oldu üstadla. Akşam ayrıntıları ile birlikte yazıcam hepsini, eminim siz de ancak bu kadar denk gelebilirdi dersiniz.

Durum şöyle ki, geçen hafta, belki tam da bu sıralarda kayış nasıl olsun diye kara kara düşünüyordum. Derken resimdeki chronostop'un kayışını görünce benimki de mutlaka buna benzer bir şey olmalı dedim ve aynı resmi Teng üstada da gönderdim. O da hirsch'in golfer modeline bir göz atmamı tavisye etti. Golfer'ı görünce aha budur dedim, hatta bu tepkimi aynen üstada da yazdım



Sanırım ertesi gün, üstad aradı, o kayışın lacivertinin olmadığını ama 18 mm siyahını bulduğunu söyledi. Napalım biz de siyah alırız diye karar verdik. Gel zaman git zaman, günlerden cuma oldu ve Faruk ustadan saati teslim aldı üstad ve sıra artık kayışa gelmişti. Hatta o da aynı bu ifadeyle sıra geldi kayışa demişti, dün gibi hatırlarım Sonra akşama doğru üstad bir kere daha telefon etti ve aşağıdaki diyalog geçti aramızda.

Teng: kayış bakıyorum saate
Cem: tamam üstad, teşekkür ederim
Teng: Sen hangi gün doğdun be Cem
Cem: 19 şubat üstad, neden sordunuz?
Teng: Kadir gecesi filan doğmuşsundur diye tahmin etmiştim ama değilmiş allalah!!
Cem: yok kadir gecesi değil ama merak ettim şimdi, niye ki?
Teng: o baktığımız kordon var ya lacivert, işte ona tıpatıp aynı bişey buldum, yalnız klipsde guess yazıyor, hem de 18 mm
Cem: e alalım o zaman üstad
Teng: yalnız bunun hirsch'le arasında 55 lira var
Cem: hadi yaaa, pahalıymış da ama onu beğendik alalım artık napalım
Teng: yani bu 10 lira, 55 lira daha ucuz demek istedim (muhtemelen tam o sırada böyle şeytan gülüşü yapıyordu)
Cem: anaaa hemen alalım o zaman üstad
Teng: tamam aldım zaten

Kordonu 10 liraya getirince artan parayla taba rengi bir hirsch de aldı üstad. Akşam tekrar telefon etti ve

- E cem ben şimdi bu kayışı lupla filan inceledim, bu kayış bildiğin hirsch, sadece yazının üstünde desenler var, bir de tokası farklı o kadar.

E ama ben de artık daha fazla şanslı olamam ki canım diye geçirdim içimden. Durup dururken tam aradığımız kordonu buluyoruz, ölçüsü, rengi ve karakteri aynı olan, bi de yetmezmiş gibi markası da aynı çıkıyor, olcak iş mi
Anlicağınız 10 liraya tam aradığımız kordonu bulduk ve bu da inanması güç rastlantılar sonucu gerçekleşti.

Ama ben o kayışın hirsch ile tıpatıp aynı olduğunu söylemiştim

teng demiş ki:

Ama ben o kayışın hirsch ile tıpatıp aynı olduğunu söylemiştim

O zamaaan here comes dı edit