Geçenlerde Ankara'da bit pazarındaydım.Seyyar tezgahlardan birinde ben yaşlarda birisi muhtemelen AS 1130 makineli ve 1970 lerden kalma bir Nacar saate pazarlık ediyordu.Satıcı saate 50 TL istiyor,müşteri de 25 TL de israr ediyordu.Saat aslında çok temiz değildi,ama güzeldi.Belli ki o alıcı için de çok şey ifade ediyordu.Sonunda 35 e anlaştılar.Adamcağız kolundaki pilli saati çıkarıp da Nacar'ı itina ile takarken gözleri yaşarmıştı.Onun için o anda Türkiye'nin en antika saati bu Nacar'dı.
Arlon duvar saati için de bu hikayeden çıkarılması gereken ders geçerli.Yani elindeki ile mutlu olabilmek,diğer bir deyişle kanaat.
Bence bu saatin antika olması ya da olmaması önemli değil.Duvarda tıkırdaması sana bir zevk veriyorsa mesele yok.
Antika da sayılmaz zaten.
Herkese selamlar...