Merakıma mucib olan meseleler...

Arkadaşlar, beni bilirsiniz, kimseyi rencide etmemeye ve gönlünü kırmamaya çalışan bir kardeşinizim. Bu yazacaklarım da tamamen latife maksatlı olup, polemik açmaya dönük bir çaba değildir. O yüzden konuyu gündeme getiren dostlarımızı tenzih ederek söze başlamak isterim.
Bir süredir okuduklarımdan, beni düşüncelere salan hususlar oldu.Siz değerli dostlarımla da paylaşmak istedim. Şu bakire ceylan, timsah ve sair hayvanat mevzuu nedir? Bir hayvanın bekareti hangi kamu kurumu tarafından belgelenmektedir.Şöyle bir evrak olabilir mi acaba?


ORMAN CANLILARININ SAĞLIĞI VE BEKARETİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
RAPORUDUR

Sayı: 300/ 123 12.05.2010
Konu: Bekaret kontrolü

İncelenen Canlı: Ceylan Cevriye
İnceleme Tarihi : Yapraklar yeşerirken
İnceleme Kurulu: Hakkı, Oya'nın, Neşe ile Kaya'nın oluşturduğu üst kurul

Hülasası:

Oluşturulan kurul marifetiyle, adı geçen ceylan, timsah telviye adlı canlıyı müteakip incelemeye alınmış, öncelikle bağlı bulunduğu muhtarlık çevresinde tetkik edilerek, muayenesi gerçekleştirilmiştir. Alınan ifadesinde Ali, Veli,Deli, 3 de ondan evveli olmak üzere şüpheli canlılarla münasebetsiz münasebetleri görüldüğünden , bu ceylandan, ancak aşağıdaki gibi bir kayış imal edilebileceği görüşü bildirilerek, tahkikatı tamamlanmıştır.
İş bu tutanak, incelemeye konu teşkil eden kısmında 7 adet küçük bere tesbit edilen ve adının pamuk olduğu belirlenen prensese yapılan bildirimin ertesi günü karar bağlanmış olup tarafımızdan imza altına alınmıştır.


Hakkı İŞSİZ Oya FİNGİRDEK Neşe DUVARA Kaya DALTABAN
Kurul üyesi Kurul üyesi Kurul üyesi Kurul üyesi





Uploaded with ImageShack.us

Bir diğer husus da şudur ki, eğer aramızda Yasemin DALKILIÇ, yada onu rekor denemelerinde yalnız bırakmayan kameraman arkadaş yoksa, 200 metreye dalabilen saatleri ne yapacağımızı merak ediyorum. Valla hani, o saate şu kadar para verilir mi cahilliğine düşmek de istemem ama kalın bir ücret ödediğim deri kayışlı saatimi suya sokmak, benim kıyıp da yapabileceğim bir şey olmaz sanırım. Bir de 200 yada 500 metreye nerede, nasıl ve neden dalıyorum, onu düşünüyorum. Evim de işyerim de, denize 150-200 metre uzaklıkta, dalarken mutlaka saat takmak istiyorsam, ucuz bir şey, örneğin shockproof, quartz bir Casio tercih ederim.
Dediğim gibi arkadaşlar bunlar ciddi yazılmış şeyler değildir, hiç bir dostum alınmasın, rica edeceğim. Takılıyoruz şurda.
Olur ya saat alırken yada koleksiyonuma katmak istediğimde bakmadığım şeylerin başında zamanı doğru göstermesi geliyorsa ikinci olarak da su geçirmezliği gelir herhalde. Adı üzerinde benim şahsi görüşüm tabii ki, kimseye örnek teşkil edemez.

O water resist lerin sizin için olduğunu kim söyledi ki ?
O resistler saat için. İsviçre firmaları ürünlerine çok düşkün olduğu için deniz filan düşerler diye maximum korumayı sağlamaya çalışıyorlar.

Bak geliyor işte durmuyor ki.

Hiç düşündünüz mü, yolda otobüsü bozulan yolcular, bizim otobüsümüze alındığında, onlara neden mülteci imiş gibi bakarız?


Birisine bir şey soracakken neden " Afedersiniz " diye söze gireriz, daha ne yapmışızdır ki?

Yemek tarifi verirken neden soğanı öldürmek yada pembeleşmek tanımını kullanırız? Vefat eden yada pembe olan bir soğan görülmüş müdür?

Bir tane daha,

Elektrik malzemelerinde, prizlerde fişlerde, girintili çıkıntılı parçalardan bahsederken neden erkek ve dişi terimlerini kullanırız? En Freudyen anlatımla bu, kişiliğimizin id yönünün ( İd, ego,süperego) veya bilinçaltımızdaki libido mefhumunun bir yansıması mıdır?

Televizyon programlarından, en ağdalı, en saç saça baş başa olanları revaçtayken, raitingin dibine vururken, neden sorulduğunda herkes Discovery'de Caretta Carettalar'ı seyrediyor olur? Öbür programları koltuklar mı seyretmektedir?

Türkiye'nin tanıtımı ne demektir arkadaşlar? Anadolu Selçuklu imparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti, hep aynı insanların ve onların sülalelerinin oluşturduğu milletler değil midir? En son şeklindeki halinin ilanının üzerinden 87 sene geçmiş.Hala tanıtılamamış mı?
Ee tabi ülkenin adının hindi ile özdeşleştirilmesine izin verip, burayı rakı, şi kebap ve boğaz köprüsünden ibaret gösterirsen başka ne olabilir ki?

Alkollü içkilerin alası adamlarda mevcut, et desen en ucuz Arjantin'de.Barbekünün BBQ dan geldiği düşünülürse yine bizden değil, köprü desen sadece San Fransisco'da bundan 6 adet var. Acaba diyorum biz, başka yönlerimizi mi öne çıkarsak kendimizi anlatırken de tereciye tere satma saçmalığını bıraksak artık.

Sanayiide, işini tam yapamayan ustalar, çalışmayan parçalar için neden " Hocaam yola çıkınca ısınır düzelir " ifadesini kullanırlar? Araçlarda yola çıktığını anlayan bir sensör mü vardır, yoksa bu benim şahsi mallığım mıdır?

Dışarda çalışmaya giden gurbetçilere neden Alamanyalı , Alamancı denir? Almanya demek bu kadar zor mudur, yoksa ülke dışındaki her yerin Almanya mı olduğu sanılmaktadır?
Saf görülüp aldatılmaya, 3 liralık mal 5 liraya satılmaya çalışılan bu insanlar, geçmişte oraya gitmiş ve şimdi ülkesine dönmüş bizim insanımız değil midir?