Türk Saatforumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Saat Forumu-www.turksaatforumu.com - Saatlerin Hyde park'ı-Saat Sohbeti
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Şiirler

Aşağa gitmek 
+9
azad
Analyzer
mustafasuren
parabellum p08
alptuncel
egunns
burbank
deka
watcher
13 posters
YazarMesaj
watcher
Admin
watcher


Mesaj Sayısı : 6994
Kayıt tarihi : 01/07/09
Yaş : 66

Şiirler Empty
MesajKonu: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPaz 26 Ara. - 23:57

Bizi çok etkileyen Şiirleri yazalim mi?

Bu aralarda içinde oldugum tirplere uygun olan bir iki tane benden ok1

Nazim'dan:

şu varna'da uyumanın yolu yok geceleri,
uyumanın yolu yok:
yıldızların bolluğundan,
yakınlığından, parlaklığından,
kumlukta hışırtısından ölü dalgaların,
sedefleriyle,
çakıllarıyla,
tuzlu yosunlarıyla hışırtısı;
denizde bir yürek gibi atan motor sesinden,
istanbul'dan çıkıp
boğaz'ı geçip
odamı dolduran anıların yüzünden
kimisinin gözü yeşil,
kimisinin bilekleri kelepçeli,
kimisinin bir mendil var elinde,
lavanta çiçeği kokuyor mendil.


şu varna'da uyumanın yolu yok, gülüm,

şu varna'da, bor oteli'nde.

...............


Ahmet Kaya'dan

Giderim buralardan
Giderim bir gece vakti
Umurumda olmaz bilirim
Ya beni sararsa
Memleket hasreti

Bağırsan duyamam ki
İstanbul da değilim ki
Çağırsangelemem ki
Varna da değilim ki
Uzaklardayım
Ben bende değilim ki
Ya beni sararsa
Memleket hasreti

............

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turksaatforumu.com
deka

deka


Mesaj Sayısı : 5518
Kayıt tarihi : 04/07/09
Yaş : 65

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 27 Ara. - 1:57

Durum anlaşıldı, yapacağın iş bir bilet alıp atlayıp memlekete gelmek. by
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burbank

burbank


Mesaj Sayısı : 1474
Kayıt tarihi : 11/09/10
Yaş : 51
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 7 Şub. - 21:31

Uzun olacak ama beni etkileyen Gotik diye tabir ettiğim, Edgar Alan Poe'nun hüzünlü şiiri;

Kasvetli bir gece yarısı, düşünürken zayıf, tasalı
Yabansı, tuhaf sesi üzerine eski, unutulmuş bilgilerin,
Uykunun eşiğinde düşerken başım öne, aniden bir tıkırtı geldi içeriye
Sanki biri usulca vurdu, vurdu kapısına odamın
"Bir ziyaretçi olmalı," diye mırıldandım, "bir ziyaretçi çalıyor kapısını
odamın
Yalnızca bu, başka bir şey değil."

Ah, çok iyi anımsıyorun, solgun bir aralıktı
Ölen her kor bırakıyordu hayaletini döşemeye ayrı ayrı
Nasıl diledim nasıl, bir sabah olsa; -ödünç almak için aradım kitaplarımda
Acının ara verdiği anı boşuna -yitirdiğim Lenore'un verdiği acı-
O eşsiz, ay yüzlü masum kız, meleklerce konmuştu Lenore adı,
Sonsuzluğa karışan o yitik adı


İpeksi mor perdelerin üzgün, kararsız sesi
Ürküttü beni, o güne kadar hissetmediğim bir dehşetti kaplayan içimi
Hızla çarparken yüreğim, sürekli yineledim
"Bir ziyaretçi," dedim, "içeri girmeyi diliyor kapısında odamın
Geç kalmış bir ziyaretçi, girmeyi diliyor kapısında odamın
Hepsi bu, başka bir şey değil"


Ruhuma güç geldi aniden, artık ikircime düşmeden
"Bayım," dedim, "ya da bayan, diliyorum sizden affımı
Ancak şudur olan, uyukluyordum, çalındı kapım,
Çalındı belli belirsiz, kapımı tıkırdatan sizdiniz;
Öyle ki emin olamadım duyduğuma bir tıkırtı" - İşte açtım ardına dek kapımı;
- Yalnızca karanlık, başka bir şey değil


Karanlığın derinliklerini gözledim, uzun süre orada korkuyla merakla bekledim
Şüpheyle düşledim hiçbir ölümlünün düşünmeye cesaret edemeyeceği düşler;
Ama sürekliydi sessizlik ve hiçbir yanıt vermedi
Söylenen tek sözcük, fısıldanan bu addı, "Lenore?"
Fısıldadım, yankı bana fısıldadı yeniden, "Lenore!"
Yalnızca bu, başka bir şey değil.


Odama döndüğümde, bütün ruhum yanıyordu bedenimde.
Yeniden duydum daha güçlü bir tıkırtı,
"Eminim," dedim, "eminim, bu bir şey penceremin kafesindeki;
Bakmalı ne ise oradaki, çözmeli bu sırrı;
Yalnızca rüzgar, başka bir şey değil!
Kepengi açınca, gördüm kanat çırpan telaşla,
Geçmişin kutsal günlerinden gelen heybetli bir kuzgun,
Aldırmadan hiç bana, durup dinlemeden bir dakika,
Bir lord ya da lady edasıyla, tündei odamın kapısına,
Tünedi Pallas büstüne, duran kapımın hemen üstünde;
Tünedi ve oturdu, hepsi bu.


Bu abanoz siyahı kuş takındığı sert, kara ifadeyle,
Döndürdü karamsarlığımı bir gülümsemeye.
Dedim: "Kesinlikle korkak değilsin, kırık olmasına rağmen sorgucun,
Gecenin kıyısından gelen, ölüye benzeyen antik kuzgun,
Söyle nedir gecenin ölüler kıyısındaki adın!"
Dedi: "Hiçbir zaman!"

Şaşırdım bu tuhaf kuşun konuşmasına, böyle açıkça,
Çok kısa ve ilgisiz olmasına rağmen yanıtı;
Katılmadan edemeyiz bu fikre kutsanmamıştır hiç kimse
oda kapısının üstünde bir kuş görmekle;
Kuş ya da canavar tüneyen kapısının üstündeki büste,
anılan "Hiçbir zaman" gibi bir isimle.

Ama kuzgun tek başına oturarak sakin büstün üzerine;
Yalnızca bir sözcük söyledi, o sözcük taşıyordu sanki ruhundan;
Ne tek bir tüyünü kıpırdattı, ne de başka bir şey çıktı ağzından.
Ta ki ben zoraki mırıldanana kadar, "Daha önce diğer arkadaşları uçup gitti;
Yarın o da terk edecek beni, tıpkı uçup giden umutlarım gibi,
Ama kuş dedi: "Hiçbir zaman!"

Ürktüm sessizliği bozan bu yerinde yanıttan,
"Kuşkusuz," dedim, "bildiği bu birkaç sözcüğü,
Öğrenmiş, insafsız belaların kovaldığı mutsuz bir sahipten;
Şarkıları tek nakarat oluncaya kadar kovalanan o mutsuz kişiden.
Öğrenmiş, umudun ağıdı olan şu kederli nakaratı:
"Hiç-hiçbir zaman!"

Ama kuzgun hala döndürüyordu hayalimi gülümsemeye;
Oturdum kuşun, büstün, kapının önündeki koltuğun üstüne;
Gömüldükçe kadife yastığın içine, gömüldüm hayalden hayale,
Düşündüm geçmişten gelen bu uğursuz kuşu;
Geçmişten gelen bu zalim, tuhaf, korkunç, sıkıcı, uğursuz kuşu.
O tekrarladı ilençli sesiyle, "Hiçbir zaman!"

Oturup, tahmine koyuldum tek hece söylemeden kuşa,
Ateşli gözleri kalbimi dağlayan kuşa;
Tahminimi sürdürdüm yaslayarak başımı;
Lambadan süzülen ışığın aydınlattığı yastığın kadife kumaşına,
Lambanın aydınlattığı menekşe moru kadife şekilleniyordu ışıkla;
O hiç yaslanamayacak, ah! Hiçbir zaman, bir daha!

Sanki hava ağırlaştı gizli bir buhurun kokusuyla; sallandı yer,
Ayaksız meleklerin adımlarıyla, ayak sesleri dönüştü tüy kaplı zeminde
çıngırak seslerine.
"Zavallı," diye bağırdım kendime, "Tanrın gönderdi bu iksiri sana
melekleriyle,
Unutasın diye bir an Lenore'un anılarını.
İç, kana kana iç bu ilacı, unut artık şu yitik Lenore'un aşkını!"
Kuzgun dedi: "Hiçbir zaman!"

"Kahin!" dedim, "ilençli varlık! -kuş ya da şeytan, yine kahin!-
Bir kışkırtıcı mıydı seni gönderen, ya da fırtına mı bu kıyıya getiren,
Yine de çok cesursun bu ıssız, büyülenmiş yerde-
Korkunun terk etmediği bu evde -yalvarırım bana doğruyu söyle-
Var mı? Var mı umar Tur-i Sina'da? -söyle- yalvarırım söyle!"
Kuzgun dedi: "Hiçbir zaman!"

"Kahin!" dedim, "ilençli varlık! -kuş ya da şeytan, yine kahin!-
Üzerimizde uzanan cennet adına, ikimizin inandığı Tanrı adına;
Söyle bu hüzün yüklü ruha, o uzak cennette,
Sarılabilecek miyim, meleklerin Lenore diye adlandırdığı o kutsal kıza?
Sarılabilecek miyim meleklerin Lenore diye andığı o eşsiz, ay yüzlü kıza?
Kuzgun dedi: "Hiç - hiçbir zaman!"
"Bu sözcük ayrılığımıza işaret olsun kuş ya da iblis!" diye bağırdım.
"Geri dön fırtınana, dön gecenin ölüler kıyısındaki diyarına!
Tek bir kara tüyünü bile bırakma, işareti olarak ruhunun söylediği o yalanın!
Yalnızlığımı bozma! Kapımın üstündeki büstü terk et!
Gaganı çıkar yüreğimden, bedenini kapıdan al git!"
Kuzgun dedi: "Hiçbir zaman!"
Kuzgun bir an olsun ayrılmadı, oturdukça oturdu,
Oturdukça oturdu oda kapımın hemen üstündeki Pallas büstünde;
Benziyordu gözleri hayal kuran bir şeytanın görüntüsüne,
Vuruyordu kara gölgesini yere lambadan yansıyan ışık;
Kapalı kaldı ruhum bu kara gölgenin içinde,
Kurtulamayacak - Hiçbir zaman


En son burbank tarafından Salı 8 Şub. - 7:14 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burbank

burbank


Mesaj Sayısı : 1474
Kayıt tarihi : 11/09/10
Yaş : 51
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 7 Şub. - 21:36

Nazım Hikmet'ten bir özgürlük ve kardeşlik şarkısı..

Davet

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak.
bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim.

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,

bu hasret bizim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burbank

burbank


Mesaj Sayısı : 1474
Kayıt tarihi : 11/09/10
Yaş : 51
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 7 Şub. - 21:38

Yahya Kemal unutulur mu?

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
egunns

egunns


Mesaj Sayısı : 2867
Kayıt tarihi : 13/08/09
Yaş : 46
Nerden : istanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 8 Şub. - 5:38

9,5 yıl önce kaybettiğim can dostum için askerde nöbet yerinde yazdığım şiirden bir mısrayı paylaşayim...

Göklermi delinmiş yoksa göz pınarlarımmı
insanlarmı değişmiş, ölümlermi aniymiş
halbuki cennet ne kadar yakın imiş
göklermi delinmiş yağmurlar ıslatmıyor artık
gözyaşlarımı değişmiş,kalbe söz geçirememekten bıkmış
özlemekten yılmamış

17.02.2003
03:00

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
alptuncel

alptuncel


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 27/09/10
Yaş : 49
Nerden : Adana

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 8 Şub. - 6:52

İlk defa okuduğumda gençtim, kavak yellerine bu sözler de karışınca bayaa bir uçmuştum..

Geri Gelen Mektup

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...

Hüseyin Nihal Atsız
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPerş. 17 Şub. - 0:56

GİTTİN


Gittin, parça parça ettin beni
Söylesem olmaz, söylemesem olmaz
Tek koltuklu bir vagonda şimdi
Selamsız sabahsız
Gidiyorsun

Aldın bütünlüğümü yanına
Bırak parçalarımı artık
Etim kemiğim burada
Duradursun
Söyle sevgilim
Daha ne istiyorsun




20.02.1965
İZMİR

Bu şiir, rahmetli babamın 90 küsur şiirinden bir seçmeydi dostlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafasuren

mustafasuren


Mesaj Sayısı : 431
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 48
Nerden : tokat-turhal

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPaz 20 Şub. - 10:35

bence en iyi 10 aşk şiirinden biridir
Mona Roza

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza, siyah güller, ak güller

Ulur Aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek

Zeytin Ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir, södü lambalar
Uyu da turnalar girsin Rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları

Ki, ben, Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar Su kenarında
Ki, ben, Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev Alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Birgün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler, o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki, can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki, kapalı gece ve güne
Altın bilezikler, o kokulu ten

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza, siyah güller, ak güller.

Sezai KarakoÇ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 26 Ekim - 21:33

Hep mutluluğu ve aşkı anlatmaz şiirler, değil mi? Hüzün ve acı da insani hasletler. Hissedip de anlatamadığınız şeyleri, bazen yazıya dökmeyi tercih ettiğiniz oldu mu? Benim sizlerle paylaşmak istediğim duygular tam da bu türde bu gün.


YIKIM

Olgun şarabın erguvani rengiyiz bugün,
Ağır, hüzünlü ama patlamaya hazır.
Yaşanmamışlıkların hevesiyle tomurcuklanan
Kederli gözlerimiz denize nazır.

Çürük betonumsuların içinde kalmış,
Biraz önce sıcacık olan bedenler.
Sarsıntı bir tek onlara mı uğramış,
Hani, nerede bunları edenler?

Parabellum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPerş. 8 Ara. - 20:28



YAŞAM

Nefes değil, haz aldığın zamanları topla.
Saymadan, sıradan geçen dakikalarını.
İçinden geldiğinde, ertelemeden kucakla,
Yaşam dediğimiz var ya, budur aslında.

Sevinçleri değil, acıları düş, payından.
Düşün sonra, ne kalıyor geriye.
Yaşam adlı, uzun soluklu oyundan,
Saat durduğunda, bu kalacak eline.

Parabellum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Analyzer

Analyzer


Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 31/07/11
Nerden : İzmir

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 13 Mart - 10:23

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Analyzer

Analyzer


Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 31/07/11
Nerden : İzmir

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 13 Mart - 10:28

parabellum p08, şiirle ilgilenen ve kolay kolay da şiir beğenmeyen biri olarak babanızın şiirini cidden beğendim. Zor iştir kısa şiirlerde çok şey anlatmak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
azad




Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 01/10/10
Yaş : 58

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 13 Mart - 14:15

Zindanci basi ve Ozan

Zindanci basi heyy!
Yasamak kursuna dizilmez ki.
Kursuna dizilmezki gogun mavisi.
Yagmur,simsek ve tohum.
Bin cicek acar sesim.
Sesim kursuna dizilmez ki

K.Burkay
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MrWrong

MrWrong


Mesaj Sayısı : 317
Kayıt tarihi : 19/01/10
Yaş : 36
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 6:02

Sn. parabellum babanızın şiiri çok güzelmiş hakikaten. Diğer şiirlerinde de paylaşırsanız mutlu oluruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 21:34

Tabii ki arkadaşlar, ne demek. Eminim kendisi de bundan mutlu olurdu. Sağlığında fazla kimseye haber etmeden 1958 den 2006 ya kadar yazmış olduğu şiirlerini bir kitapta toplamayı düşünüyordu. Hatta bilgisayara geçirilmesini ve redaksiyonunu beraber yapmıştık. İsterseniz bir kaç tanesini seçip beğeninize sunayım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 21:36

BENİM İSTEĞİM DE BU


Yeniden doğmak istiyorum
Aşka sevgiye arzulu
Küçük bir çocuk gibi
Kalbi umutlarla dolu

İnsafsız zamana karşı
Ve umut hastalığına diyorum
Umut aşılı
Bir çocuk olmak istiyorum

Böyle istiyorum ben
Belki yanlış belki doğru
Bilmiyorum ki neden
Ama benim isteğim de bu

Her şey değişse de
Ben yine aynı fikirdeyim
Varmak için kapanmış kalbine
Yol ararım zamanda, zaman içinde

15.01.1965
İZMİR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 21:36

BİLEMİYORUM

Sana bir başka güzellik veriyor
Yüzüne dökülen siyah saçların
Mavi gözlerinde benliğim eriyor
Varlığım bütünlüğüm eriyor
Eriyor da seni sevdiğimi
Diyemiyorum

Beyhude geçiyor ömür
Beyhude geçiyor günüm
Gidiyorum bir garip yolda
Sonunu göremiyorum

Azalan ömrümden
Korkuyorum ölümden
Ne yapacağım şimdi ben
İnan bilemiyorum

27.07.1965
KAYSERİ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 21:42

ÖZLEYİŞ

Doyasıya görmek istiyorum saçlarını
Senelerce bu günü bekledim
Kaç kere sabahladım ağlayarak
Kaç kere günlere gece ekledim

Ben sevgiye muhtacım
Ve hasretim sesine
Çöz düğmelerini sevgilim
Yaslanayım sıcak göğsüne

Sevmedim, sevilmedim ömrümde
Yandım ateşler beni yaktı
Yılların ıstırabı içimde
Gönlümü hasta bıraktı

Ben yalnız büyüdüm
Ve yalnız atıldım hayata
Sevilmedim ömrümde hiç
Hatta gülmedim bir lahza

Baktığım her hayat penceresinde
Ben, yalnız beni buldum
Ruhumun karanlık bir gecesinde
Aşkı ben içtim yudum yudum

27.04.1061
KONYA

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 21:53

İki tane de fakirden olsun mu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 21:53


ASAR-I ANTİKA

Yaşanmışlıklarınızı seviyorum sizin.
Yılların eskitemediği yüzlerinizdeki ifadeyi.
Estetik, olmazsa olmaz kaygınız olmuş,
Düşünmeden, ruhsuz sıradanlığı seçmeyi.

Tutabilmek eski zamanların kıymetlerini,
Hayatın hızla akmadığı o zamanın asarını.
Naziktir sevenleriniz, ipeğe dokunur gibi,
Bilen ellere bırakın özensizliğin hasarını.

Bazen bir saatsiniz, bazen de tabaka,
İncelikli işlemelerdir, değerinizi arttıran.
Bakmasını bilen gözlerle olun daima,
Sizleri tozlu karanlıklardan çıkaran.

Parabellum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 21:54



DENİZ GÖZLÜ


Hani deniz gözlündüm senin?
Gizli sevinçlerimizi yüreğimde taşıdığım.
Kırmızıyla mavi gibiymişiz demek,
Güzelmiş deseler de, birbirine yakıştıramadığım

Bir çocuğun kızgınlığı kadar mıydı?
Sana sonsuzdur dediğin, bitmez sevgin.
Vereceğin canın şöyle dursun,
Nerede kaldı aşkın, nerede ilgin?

Parabellum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MrWrong

MrWrong


Mesaj Sayısı : 317
Kayıt tarihi : 19/01/10
Yaş : 36
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 22:02

Sn. parabellum p08, diğerleri de güzel de ÖZLEYİŞ adlı şiir çok güzel hakikaten(bu arada sizin kendi yazdıklarınız da güzel, kendini okutturuyor. Ama babanızın yazdığı daha bir güzel geldi nedense:) ).

Ben ara ara antoloji.com' da ki ametör şiirlerden okuyorum. Emek vermeleri güzel bir şey de büyük kısmı zaman kaybı maalesef:( Babanızın şiirleri ise usta bir şairin elinden çıkmış hissi verdi bana.

Bu arada Sn. alptuncel'in eklediği "Geri gelen mektup", üniversitedeyken favorilerim arasındaydı, neredeyse ezberlemiştim. Mona Roza'ya bir şey demeye bile gerek yok ölümsüz eserlerin arasında olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Sezai Karakoç'un

"Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi
Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara
Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi
Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara
Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara"

ile başlayan Mona Roza şiiride en az üstte ki Mona Roza şiiri kadar güzeldir.

Beğendiğim şiirlerden toparladığım 300 kadar şiirin olduğu bir dokümanım vardı. Vakit buldukça eklerim arada. Dosyanın içinde bulabilirsem kendi karaladığım bir kaç amatör şiir vardı onların bir ikisini eklerim belki(şiir zevkinizi baltalamak amacıyla diable ).

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 22:17

Güzel görüşünüz için teşekkür ederim dostum, eminim rahmetli de memnun olurdu. Sonuçta şiir, yaşanmışlıkların sonucudur. Önümdeki en anlamlı hedeflerden biri de onun şiirlerini, kendi kitabımdan ve şiirlerimden önce yayınlayıp bu yükümlülüğümü yerine getirmektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MrWrong

MrWrong


Mesaj Sayısı : 317
Kayıt tarihi : 19/01/10
Yaş : 36
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedÇarş. 14 Mart - 22:43

İnşallah bu dileğinizi gerçekleştirirsiniz. Yayınlandığından kendime mutlaka bir adet alırım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 26 Mart - 1:39


ZAYİ ÖMÜR

Ziyan etmişim, tek atımlık hayatı.
Mecburiyetlerin gayri ihtiyari yörüngesinde,
Seçtiğimi sevememenin ızdırabı,
İnan ki, sevdiğimi seçememenin ötesinde.

Kim bilir, bu rutin şarttı belki de,
Zira ayrılmak zordu, tastamam hayattan.
Mana gitmişse, bil ki kalmıyor şekli de.
Eşeğe bindirilmişsen, indirilip de attan.

Parabellum

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Analyzer

Analyzer


Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 31/07/11
Nerden : İzmir

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 26 Mart - 4:18

Gecenin Tesiri

gecenin tesiri yok bu apaçık ortada
sızlanmak nafile, alkol nafile
arka sokak camiinden kalkan
kalabalık ve hüzünlü kafile
karanlığı dele dele
bir ölüyü taşıyor başka bir ölüye!

elimde tuttuğum kağıt plastik karışımı deste
karşımdakilerin hepsinde birer papaz, birer as
kazanmaya aç üç halsiz kumarbaz
suda kendi yüzünü gören bir şehir gibi
bakıyorlar solgun yüzüme
hafif tedirgin ve neşeli biraz!
sen, yanımda duran güzel dilber
olabildiğince yalancı ve yabancı kadın
dudaklarındaki rujun, ay ışığı parçası gibi
vuruyor kirpiklerime bir an içimi acıtarak
açtım elimi, elimdeki çizgiler
belli belirsiz bir hayatın kader denen yansıması
hayat da temizleyebilir elbet işlenen günahları
tecelli edebilir ansızın kaybetiğimiz masumiyet
masumiyet ki korunması en önemli, en hakiki meziyet!

içmek kadar yoktu tahammülüm kaybetmeye
ceketim neredeydi? paltom hangi askıda?
demin yanımda duran bayan, o nerede peki?
siz nişantaşında hoş bir cafede
yudumlarken kahvelerinizi
ben beyoğlunda öleceğim bu aşikar
gecenin tesiri yok bu apaçık ortada zaten
vurgulamak nafile, tekrarlamak nafile
arka sokak adında olmayan camiiden kalkan
o kimsesiz ve niteliksiz kafile
bir gün benide taşıyabilir mi dersiniz
özlemini çektiğim bir başka aleme!

Erdem Kaynar (Analyzer)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MrWrong

MrWrong


Mesaj Sayısı : 317
Kayıt tarihi : 19/01/10
Yaş : 36
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 26 Mart - 6:34

Analyzer çok güzel yazmışsın hocam, gönlüne sağlık...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mehmet_34

mehmet_34


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 22/01/11
Yaş : 43
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 26 Mart - 8:36

Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin, yorulmuşsundur;
Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını,
Ne gül suyum, ne gümüş leğenim var, susamışsındır;
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim, acıkmışsındır;
Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam,
Memleket gibi yoksuldur odam.

Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin,
Ayağını basdın odama,
Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi,
Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde,
Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler,
Gönlüm gibi zengin,
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam.

Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin...

Nazım Hikmet Ran

Bunu çok severim. Dünya görüşlerimiz çok farklıdır Nazım Hikmet'le ama güzele güzel dememek adamlığa sığmaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Analyzer

Analyzer


Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 31/07/11
Nerden : İzmir

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 26 Mart - 8:53

MrWrong teşekkürler ama şiir yazmanın çokta gönül işi olduğuna inanmayanlardanım ben Smile

mehmet_34 Nazım'ın şiiri şahane
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mehmet_34

mehmet_34


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 22/01/11
Yaş : 43
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 26 Mart - 8:58

evlenmeden önce hanıma yollamıştım bunu ben
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Analyzer

Analyzer


Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 31/07/11
Nerden : İzmir

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 26 Mart - 8:59

Şiir uzun olduğu için vaktinizi çalmamak adına şiirin ufak bir kısmını paylaşıyorum..

Yalansız Masal

uzandım ve düzelttim yüzünü
içten bir gülümseme yerleştirdim gözlerine
ki gözlerinde hiç bir duygu barınmazdı
yalansız bir masala davet ettim seni
ki masallar hiç bir zaman yalansız olmazdı
karşı çıkmadın, itiraz etmedin
eğildin ve öptün beni
dudakların günahlarının örtüsü!

bir hayattan başka bir hayata eğilir gibi eğildin
ve bir yalandan başka bir yalana sığınır gibi öptün beni
görmüyor musun
bak karanfil kokuyor gökyüzü...

Erdem Kaynar (Analyzer)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
bao.bao

bao.bao


Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 05/07/11
Yaş : 37

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedPtsi 26 Mart - 10:10

Analyzer demiş ki:
MrWrong teşekkürler ama şiir yazmanın çokta gönül işi olduğuna inanmayanlardanım ben Smile

mehmet_34 Nazım'ın şiiri şahane

Hocam düşüncenize sağlık o zaman. ok1

Parabellum hocam sizin de gönlünüze, düşüncenize sağlık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mehmet_34

mehmet_34


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 22/01/11
Yaş : 43
Nerden : İstanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 27 Mart - 9:04

Ne güzel şeyler yazıyorsunuz. Ben iki kelime yan yana bile getiremem...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
vervito

vervito


Mesaj Sayısı : 2795
Kayıt tarihi : 15/07/09
Nerden : istanbul

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 27 Mart - 14:28

Mende sığar iki cahân, men bu cahâna sığmazam,
Gövher-i lâmekan menem, kövn ü mekâna sığmazam.

Erşle ferş ü kâf u nun mende bulundu cümle çün,
Kes sözünü vü ebsem ol, şerh ü beyâne sığmazam.

Kövn ü mekandır âyetim zâti durur bidayetim,
Sen bu nişanla bil meni, bil ki, nîşâne sığmazam.

Kimse güman ü zenn ile olmadı Heg ile biliş,
Hegki bilen bilir ki, men zenn ü gümâne sığmazam.

Surete bak u me’nini suret içinde tanı kim,
Cism ile can menem, velî cism ile câne sığmazam.

Hem sedefem, hem inciyem, Heşr ü Sîrat esenciyem,
Bunca kumaş u reht ile men bu dükkâne sığmazam.

Genc-i nihan menem men uş, eyn-i eyan menem, men uş,
Gövher-i kan menem, men uş, behre ve kâne sığmazam.

Gerçi mühît-i e’zemem, adım âdemdir, âdemem,
Dar ile künfekan menem, men bu mekâne sığmazam.

Cân ile hem cahan menem, dehr ile hem zaman menem,
Gör bu letîfeyi ki, men dehr ü zamane sığmazam.

Encüm ile felek menem, vehy ile hem melek menem,
Çek dilinü ve ebsem ol, men bu lisâne sığmazam.

Zerre menem, güneş menem, car ile penç ü şeş menem.
Sureti gör beyân ile, çünki beyâne sığmazam.

Zat ileyem sıfat ile, kedr ileyem berat ile,
Gül-şekerim nebât ile piste-dehâna sığmazam.

Nâra yanan şecer menem, çarha çıkar hecer menem,
Gör bu odun zebânesin, men bu zebâne sığmazam.

Şehd ü hem şeker menem, şems ü hem kamer menem,
Rûh-i revân bağışlaram rûh-ı revâna sığmazam

[Tîr menem kemân menem, pîr menem civân menem,
Devlet-i câvidan menem îne vü âna sığmazam.

Yer ü gökü düzen menem geri dönüp bozan menem,
Cümle yazı yazan menem ben bu dîvâna sığmazam.]

Gerçi bu gün Nesîmiyem, Hâşimîyem, Kureyşiyem,
Bundan uludur âyetim, âyet ü şâne sığmazam.

Nesimî
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 27 Mart - 23:08


AŞK

Sevgi paylaşabilene güzel,
Umut taşıyabilene.
Aşk çarpan kalbe özel,
Getirdiklerine katlanabilene.

Sen bana güzelsin.
Ben, sıcacık yüreğine.
Sen, kalbimde özelsin.
Ben, teslimim gözlerine

Parabellum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 52
Nerden : Samsun

Şiirler Empty
MesajKonu: Geri: Şiirler   Şiirler Icon_minipostedSalı 27 Mart - 23:13


GÖZLERİN

Gözlerindeki buğudur, mahvıma sebep,
Sussa da çok şeyler söyleyen, anlayabilene,
Her gördüğümde pervanesi olmaya can attığım gizlice.
Ve çeken, küçücük ama dünyalar kadar geniş ta içlerine.
Konuşmadan anlatabilen yüreğindeki tatlı heyecanı,
Deli gibi atıp da sakin görünmeye mecbur kalbini bir de.

Ah o gözlerin yok mu, elimin kolumun görünmez bağı.
Giderken bile aklımın, olmaya hevesli tutsağı.
Arkamı döndüğümde beni yakalayan bıraktığı yerden yine.
Şekerden kelepçem, ipekten zincirim,acımasız
gözlerin.
Onlar mı, katlime gönüllü kılan silahın bu garibi?
Onlar mı beni, döndüren hayata tekrar, bitirip de kederimi?

Gözlerin, ilk görmeyi arzuladığım, sabah gözlerimi açtığımda.
Karşımdaki en son güzellik, o gece huzurunda kapandığında.
Hatta başından sonuna kaplaması için yakardığım, her rüyamda.
Gözlerin, prensesim, bir anda mesafeleri kaldırıveren aramızdan.
Sarhoş eden anında, daha ne olduğunu anlamadan.
Eminken kendinden, farksız kılan cahil bir çocuktan.

Kızgınlığında bile merhametini elden bırakmayıp
Cezanın sonunda yerin yine sıcağımdır diyen gözlerin.
Alkolsüz üzümüm, yüreğimde damıttığım,
Ahrazken şair, âmâyken şahin eden derman gözlerin.
Hangi gaflet el çektirir gözlerimi ışığından,
Değil aylar, yıllar, onların esaretindeki şu ömür, geçse aradan.

Parabellum

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Şiirler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Saatlerle ilgili şiirler burada

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türk Saatforumu :: KONU DIŞI :: Genel Sohbet-
Buraya geçin: