Swatch Otomatiklerim

Merhaba Arkadaşlar,

Sizlere otomatik swatch saatlerimi elimden geldiğince tanıtmak istiyorum.

Swatch bildiğiniz gibi tüm saatlerine kodu dışında bir de isim takmayı gelenek haline getirmiştir.

Temsili Resim

(1)
İlk tanıtacağım saatin kendisi gibi ismi de "mechanic". Swatch Diaphane Otomatik serisinden. Pilli Diaphane Chrono serisinde olduğu gibi bu saat te dondurulmuş köpük tarzında sert plastik şeffaf kasaya sahip. Gümüş rengi sabit alüminyum bezelinde 5'erli aralıklarla 60 dakika skalası var.

Beyaz, gümüş ve açık sahra beji renklerin kullanıldığı kadranda, alt merkezde yer alan akrebin dönüş alanı içerisindeki çember saat imleçleri ile, en dış çemberde yer alan beyaz şerit daire ise dakika imleçleri ile donatılmış. Dakika imleçleri 60'a kadar çift sayılar numaralandırılarak, tek sayılar da çizgi şeklinde sıralanmış. fosforlu akrep ve yelkovanın dış kontürleri gümüş renkle belirginleştirilerek kadranla da uyumlu olmuş. Saatin üst kısmındaki parçalı daireden mekanizmanın bir bölümü ve balansın salınımı görülebiliyor. Bu haliyle kadranın klasiğe yakın duran güzel bir görünümü var.



Mineral cam kullanılan saatin camı çabuk çizilse de kolay silinebiliyor. Ayrıca artık swatch bayilerinde 15 tl’ye orijinal cam değişimi de yapılabiliyor.

Tepe hariç 41 mm'lik çapıyla saatin kola oturuşu oldukça güzel ve rahat. Beyaz dikişli kahverengi kayışı da kadranla uyumlu ve kolda rahat duruyor. Kullanımıyla ilgili söyleyebileceğim bir başka güzel nokta da pek çok saatte yaşadığım saatin kolun dış tarafına doğru kayması sorununu bu saatte yaşamadığımdır.



Mekanizmasına gelecek olursak eta’nın swatch saatler için ürettiği eta 2842 mekanizma kullanılıyor. 30-35 $ gibi uygun maliyete ulaşmak için oldukça sade ve ekstra lüksten kaçınılan mekanizmada, sadece rotor üzerinde swatch olduğuna ilişkin ibareler basılmış. Elle de kurulma özelliğine sahip mekanizmanın performansının oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. Sapma oranı günde 3 saniyeyi aşmıyor, 2-3 saniye arası değişiyor.
21 taşlı mekanizma 21.600 vuruş sayısı ile 3 Hz frekansta çalışıyor. Yalnız kulağa götürüldüğünde biraz tok olan mekanizmanın sesi, seiko 5 ve vostok otomatiklerden aldığım tik tak seslerinin keyfini vermiyor.


Rotor yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi hareketi iki küçük sarı çark vasıtasıyla iletiyor.


Burada da kurma kolunun dönmesiyle hemen arkasındaki büyük tırnaklı çark vasıtasıyla hareket zembereğe iletiliyor.

Saat 2006 tasarımı olup 2007 yılında piyasaya çıkmıştır. Core collection (swatch shoplarda devamlı bulunan standart modeller) içinde yer almamaktadır. 2007 yılında 225 tl olan saatin fiyatı günümüzde de benzer fiyattadır.

(2)

İkinci saatim plastik modellerden biri olan “mappamondo”. Saatin kayışı üzerinde de görüldüğü gibi, genellikle dünya küresi anlamında kullanılan mappamondo, çalışma masaları ve kütüphane gibi yerlere konulan bir ayak üzerinde yer alan eksen üzerinde duran dünya küresi olarak da geçiyor.


Temsili resim


Mappamondo


Kayış üzerinde Mappamondo'lar

36,7 mm kasa çapına sahip bu otomatik saatin, birbiri ile hafif kontrast içinde bulunan güzel mavi renklerin kullanıldığı kasa ve kayışı plastik.

Nispeten iskelet kadran diyebileceğimiz mekanizmanın açık olarak görülebildiği kadranda, 3, 6, 9 ve 12 saat imleçleri ile varak tarzı sarı metal bezel tarzı bir çember kadranın dış çeperi içine monte edilmiş. Saat imleçleri iç bezelin kendisini oluşturan yapının içinde yani bir kadranın üzerinde yer almıyor. Bu da ilginç ve güzel bir görüntü oluşturuyor. Yine aynı iç bezel üzerine siyah noktalar ile dakikalar işlenmiş. Mekanizmanın birkaç parçası da iç bezele uyumlu olarak sarı renge boyanmış. Yılların yorgunluğu ile fosforu azalan gümüş üzeri mavi renk dolgulu akrep ve yelkovan da uyumlu bir görüntü sergiliyor. Düz sarı saniye kolu da kadranı tamamlıyor. Yine kurma kolu da altın rengi olarak tasarlanmış. Saatin kadranından balansın salınımı ve taşların (ruby) birkaç tanesi görülebiliyor. Saatin ön ve arka camı yine mineral.



Eta’nın yine bu çaptaki swatch otomatik saatler için ürettiği 21 taşlı eta 2840 mekanizma kullanılıyor. Elle de kurulabilme özelliğine sahip mekanizmanın eta 2842 gibi 30-35 $’lık maliyeti var. 21.600 vuruşu ile 3 Hz frekansta çalışan mekanizmanın sesi 2842 gibi yine biraz tok çıkıyor. Bu saatin de 2-3 saniye olan sapmasının son zamanlarda 10 saniyelere çıktığını gözlemledim. Sanırım bir bakım zamanı geldi artık.



Saat 1992 tasarımı olup 1993 yılında piyasaya çıkmıştır. Core collection (swatch shoplarda devamlı bulunan standart modeller) içinde yer almamaktadır. Bu seri artık üretilmese de bugün olsaydı yaklaşık 120-130 tl olabileceğini muadillerine bakarak söyleyebiliriz.

Tesekkur ederiz sevgili burbank,
Cok guzel bir inceleme olmus

Rica ederim üstadım, zaman ayırıp incelediğiniz için de ben teşekkür ederim.

cimri mi? çevre düşmanı mı? tam tersi materyal değerlendirme mi? o tasarımlar plastik kasa ile kullanılması son derece saçma... en azından aluminyum olsa daha dayanıklı olurdu...

Bence swatch'in ozelligi bu, o materyeller ile ucuza bir saat uretme fikri isvicre saat endustrisini kurtaran oge oldu.
Zaten tum dunyada yaptiklari milyonlarca satisa bakinca da konseptlerinin basarili oldugunu gorebiliriz.
Bugun dunyadakki her saat koleksiyoncusunun da koleksiyonunda bu tip saatlerden mutlaka bir tane oluyor.

Bizim cocuklugumuz teksas tommix ile gecti, daha sonrakiler manga vs.
Swatch saatler de bugun 30 yas civarina gelmis herkeste gecmise yonelik bir tanidik ve nostaljik duygu uyandiriyor.

Yani swatch deyip te gecmemek lazim.

watcher demiş ki:

Bence swatch'in ozelligi bu, o materyeller ile ucuza bir saat uretme fikri isvicre saat endustrisini kurtaran oge oldu.
Zaten tum dunyada yaptiklari milyonlarca satisa bakinca da konseptlerinin basarili oldugunu gorebiliriz.
Bugun dunyadakki her saat koleksiyoncusunun da koleksiyonunda bu tip saatlerden mutlaka bir tane oluyor.

Bizim cocuklugumuz teksas tommix ile gecti, daha sonrakiler manga vs.
Swatch saatler de bugun 30 yas civarina gelmis herkeste gecmise yonelik bir tanidik ve nostaljik duygu uyandiriyor.

Yani swatch deyip te gecmemek lazim.

Ne kadar güzel anlattınız üstadım. Swatch'ın pek çok metal kasalı pilli ve otomatik saatleri de var. Hepsinin yeri ayrı. Swatch'ın belirli bir tarzı yok. Pek çok farklı malzeme ve tasarıma sahip değişik seriler üretiyorlar. Yani herkese hitap edebilecek uygun fiyatlı saatleri var. James Bond Serilerinden, çeşitli etkinliklere (occasion) özel saatler, klasik görünümlü, spor görünümlü, metal, sert köpük (diaphane serisi), plastik, alüminyum, scuba vb. bir sürü değişik seride her sene koleksiyon yenileyerek sürdürüyor faaliyetlerini.

Zaten kurucusu merhum Nicolas Hayek'in bir röportajda dediği gibi "swatch" ismi pek çok kişinin düşündüğünün aksine "swiss watch" ın değil ikinci saat anlamında "second watch"ın kısaltılmışı olarak düşünülmüş. Yani herkesin mevcut saatine ilaveten bulundurmak isteyeceği ve farklı serileri içinden beğenebileceği bir model bulabileceği saatler üretme politikası ile hareket edilmiş ve bunda da başarılı olunmuş. Gerçekten de 1980'lerden beri ürettikleri cıvıl cıvıl saatlerle, yine cıvıl cıvıl tasarımlı dükkanlarıyla pek çoğumuzun hafızasında hoş anılar bırakıyor.

Hele "second watch" tanımı benim gibi zaman zaman her iki koluna da birer saat takan bir saatsevere cuk oturuyor.

GAREZ demiş ki:

cimri mi? çevre düşmanı mı? tam tersi materyal değerlendirme mi? o tasarımlar plastik kasa ile kullanılması son derece saçma... en azından aluminyum olsa daha dayanıklı olurdu...

Plastik tasarımlar, muhtemelen hem maliyet, hem hafif olması, hem de daha çok ergenlik çağındaki gençlere yönelik düşünülerek üretilmiştir diye düşünüyorum.

Ama saat sevgisinin yaşı yok. Gençliğimde sevdiğim söz konusu modelleri hala severek takıyorum... Artık nispeten bir nebze daha yukarı çıkılarak orta seviye saatler diyebileceğimiz seiko, citizen, orient otomatiklere yönelmiş ve Seiko ve Citizen alarak; en az bir tane Oris, Mido, Hamilton gibi bir markayı önümüzdeki yıl hedefine koymama rağmen hala zaman zaman swatch shoplar da da değişik modelleri incelemekten ve elimdekileri kullanmaktan keyif alıyorum.

Dayanıklılığa gelince; ikinci tanıttığım plastik saatin 1993 model olduğunu gözönünde bulundurarak sanırım sen de bir değerlendirme yapabilirsin

bencede gençlere yönelik güzel tasarımlar,cıvıl cıvıl.

burbank demiş ki:

GAREZ demiş ki:

cimri mi? çevre düşmanı mı? tam tersi materyal değerlendirme mi? o tasarımlar plastik kasa ile kullanılması son derece saçma... en azından aluminyum olsa daha dayanıklı olurdu...

Plastik tasarımlar, muhtemelen hem maliyet, hem hafif olması, hem de daha çok ergenlik çağındaki gençlere yönelik düşünülerek üretilmiştir diye düşünüyorum.

Ama saat sevgisinin yaşı yok. Gençliğimde sevdiğim söz konusu modelleri hala severek takıyorum... Artık nispeten bir nebze daha yukarı çıkılarak orta seviye saatler diyebileceğimiz seiko, citizen, orient otomatiklere yönelmiş ve Seiko ve Citizen alarak; en az bir tane Oris, Mido, Hamilton gibi bir markayı önümüzdeki yıl hedefine koymama rağmen hala zaman zaman swatch shoplar da da değişik modelleri incelemekten ve elimdekileri kullanmaktan keyif alıyorum.

Dayanıklılığa gelince; ikinci tanıttığım plastik saatin 1993 model olduğunu gözönünde bulundurarak sanırım sen de bir değerlendirme yapabilirsin

plastik dayanıklı ama beni kaşındırıyor... sanki alerjik bir durum metal saatlerde o durum yok VIALUX ile hiç rahatsızlık olmuyor...

deka demiş ki:

bencede gençlere yönelik güzel tasarımlar,cıvıl cıvıl.

Hocam, aslında orta yaşlı ve/veya yaşlı insanların da alabilecekleri, klasik tarz veya smart giyim tarzına uygun da modelleri var. Ama daha çok spor ve genç tarzı saatleri olduğu doğru. Eh bizlerin de ruhu saat konusunda genç kaldığı sürece ne farkeder

swatchları artık daha çok seviyorum bu inceleme sayesinde en kısa zamanda bir swatch alacağım otomatik kronolu olanlar çok hoşuma gitti birini alacağım gibi duruyor daha ucuza nerde bulacağız yani...

Guzel bir mekanik swatch, koleksiyon icin vazgecilmezlerden biridir bence.
Guzel bir koleksiyonda olmasi gerektigini dusundugum saatler en alt siradan mekanik bir swatch, ortalarda bir moonwatch, daha yukarisinda ise bir rolex submariner olmali.
Ortalara da diger baska saatler serpistirilebilir

Sakin kimse peki sen neden yapmadin demesin,
Imamin dedigini yap yaptigini yapma