| Stovard Jürgenson | |
|
+4caneryerinde frown watcher Ucnuyo 8 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Ucnuyo
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 13/03/11
| Konu: Stovard Jürgenson Ptsi 9 Nis. - 7:05 | |
| Merhabalar. Bu saat üzerine bilginiz var mı? Panerai'ye benziyor tasarım olarak ancak boyut olarak Panerai kadar aşırı büyük değil. Güzel bir tasarım. Markası Stovard Jürgenson. Sanırım tasarımcı da bu forumun üyelerinden. Bu saat hangi mekanizmayı kullanır, boyutları nedir, hala satılır mı, fiyatı nedir, bilen var mı? Saygılar. | |
|
| |
Ucnuyo
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 13/03/11
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Ptsi 9 Nis. - 7:19 | |
| | |
|
| |
watcher Admin
Mesaj Sayısı : 6994 Kayıt tarihi : 01/07/09 Yaş : 66
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Ptsi 9 Nis. - 19:53 | |
| Icindeki makine 2834, Kasasi klasik panerai kopyasi, Tasarimcisi sahtekar,
2005 yilinda makineler cok cok ucuzken ve ucuz bir cin kasasi kullaninca boyle fiyatlara satilmasi normal, ama gunumuzde sadece makinenin 150-200 civarinda dolastigini bilirseniz artik bu fiyatlarin imkansiz oldugunu goruruz. | |
|
| |
frown
Mesaj Sayısı : 403 Kayıt tarihi : 16/12/10 Yaş : 48 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Ptsi 9 Nis. - 23:02 | |
| - watcher demiş ki:
- Icindeki makine 2834,
Kasasi klasik panerai kopyasi, Tasarimcisi sahtekar,
2005 yilinda makineler cok cok ucuzken ve ucuz bir cin kasasi kullaninca boyle fiyatlara satilmasi normal, ama gunumuzde sadece makinenin 150-200 civarinda dolastigini bilirseniz artik bu fiyatlarin imkansiz oldugunu goruruz. Üstat, Zamanında bu tasarımcı için iyi şeyler yazmıştık, hatta Türk'tü sanırım. Sonradan başka gelişmeler mi oldu? | |
|
| |
watcher Admin
Mesaj Sayısı : 6994 Kayıt tarihi : 01/07/09 Yaş : 66
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 0:41 | |
| Evet, baska gelismeler oldu, zamaninda hepimiz inanmistik, rumi'nin gecikmesinin bas musebbibi olur kendisi, ama detay sorma cunku beni de cok geriyor. | |
|
| |
caneryerinde
Mesaj Sayısı : 171 Kayıt tarihi : 11/02/11 Yaş : 41 Nerden : istanbul
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 0:47 | |
| tasarım değil aşırım olmuş bu biraz | |
|
| |
brkgler
Mesaj Sayısı : 513 Kayıt tarihi : 29/01/11 Yaş : 41 Nerden : Ankara
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 7:09 | |
| sadece bu değil muhtelif kopyaları mevcuttur sözde kendi üretimlerinin... | |
|
| |
GAREZ
Mesaj Sayısı : 1968 Kayıt tarihi : 17/03/10 Nerden : İZMİR
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 7:26 | |
| - watcher demiş ki:
- Evet, baska gelismeler oldu, zamaninda hepimiz inanmistik, rumi'nin gecikmesinin bas musebbibi olur kendisi, ama detay sorma cunku beni de cok geriyor.
bu musebbibi ne biçim kelime yav artık kullanmayın Babla kıskançlıktan çatlıyacak ders almak için kapınızda yatacak ha... geçmiş bitmiş eski kötü günleri unutun... havale edin... | |
|
| |
teng
Mesaj Sayısı : 5338 Kayıt tarihi : 04/07/09 Yaş : 68 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 7:40 | |
| O zaman müsebbib yerine başka bir sıfat bul (mümkünse tek kelime) | |
|
| |
Ucnuyo
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 13/03/11
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 11:13 | |
| Kardeşim şunun Türkçesini söyleseniz de biz de anlasak :-) Gerçi her durumda "musebbib"in iyi birşey olmadığı belli.
Sayın Watcher verdiğiniz hızlı ve değerli bilgiler için çok sağolun. Doğrusu tasarımcı konusundaki yorumunuza ben de çok şaşırmıştım ama durum anlaşıldı. İlginç. Ne diyeyim.
Tasarım konusuna gelince, Panerai ile gözden kaçmayan bir benzerliği var bu saatin ama bence bu sorun değil. Çünkü Panerai'nin tasarımı çok hoşuma gitse de biraz hayvani büyük geliyor bana. Bunun boyutları sanki daha uygun gibi. Bir tek sarı noktalar biraz aşırı kaçmış gibi. Makinesi de kötü değil. Keşke bulsam uygun bir fiyata kaçırmayacağım.
Aşırıma gelince. Aşırım yalnızca bu tasarımcıca değil birçoklarınca yapılan birşey zaten. Bırakın büyük markaları, sizin saatlerinizden birisi de (en azından Hint rakamlarını kullanmanız) aşırılmadı mı Almanya'daki küçük bir üreticice? Aşırım her yerde var. Tıpkısı olmadığı sürece biraz da şöyle düşünmek gerek: birçok şey sıfırdan yapılmıyor, bütün gelişmeler artımlı oluyor. Herkes bir öncekinin üzerine birşey koyup yapıyor. Steve Jobs'ın dediği gibi "İyi sanatçılar üretirler, büyük sanatçılar aşırırlar".
Bilgiler için yeniden sağolun. Tasarımcının kelek atmasına üzüldüm. Saygılar, selamlar. | |
|
| |
Ucnuyo
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 13/03/11
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 11:17 | |
| Üşenmedim sözlüğe baktım, "müsebbip" yolaçan, nedenolan demekmiş. Ama bunda tam istenilen kötü anlam (müsebbip'in kötü anlamı olduğu varsayımı ile) çıkmıyor. Ama yine de "müsebbip"ten iyidir benim için çünkü onu hiç anlamıyorum :-) | |
|
| |
brkgler
Mesaj Sayısı : 513 Kayıt tarihi : 29/01/11 Yaş : 41 Nerden : Ankara
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 18:31 | |
| sevgili Ucnuyo bu bence o kadar ucuz değil. Bu alanda yapılan her türlü afırmanın bir pligirizm (plagiarism) veya öz türkçesi ile intihal olduğuna inanırım. Ayrıca, işin yalnızca tasarım kısmında, özgün bir iş yapılmadıkça, kasa ve kadranlarda kullanılan her türlü işlemenin bir ismi ve patenti olduğunu belirtmeyi bir görev adlederim. Horlogerist ailelerin kurdukları çeşitli firmalar aynı patentleri kullandıkları için onları eleştirmem hatta kaliteleri ile takdir ederim.
bu mesele ticaretin ötesinde tekniğin çalınması yani kısacası bariz kopya çekmektir ki bence açıkça haysiyet meselesidir. Bu arada hint rakamları diye bahsettiğiniz acaba Hazarfen saatindeki rakamlar olabilir mi? Eğer öyleyse, bir yanılgı içindesiniz. Geniş bilgiyi forumdan edinebilirsiniz.
| |
|
| |
watcher Admin
Mesaj Sayısı : 6994 Kayıt tarihi : 01/07/09 Yaş : 66
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 20:06 | |
| - Ucnuyo demiş ki:
- . Bunun boyutları sanki daha uygun gibi.
Bunun boyutlarinin kac oldugunu biliyormusunuz? Ben de merak ettim, - Ucnuyo demiş ki:
- .
Aşırıma gelince. Aşırım yalnızca bu tasarımcıca değil birçoklarınca yapılan birşey zaten. Bırakın büyük markaları, sizin saatlerinizden birisi de (en azından Hint rakamlarını kullanmanız) aşırılmadı mı Almanya'daki küçük bir üreticice? Aşırım her yerde var. Tıpkısı olmadığı sürece biraz da şöyle düşünmek gerek: birçok şey sıfırdan yapılmıyor, bütün gelişmeler artımlı oluyor. Herkes bir öncekinin üzerine birşey koyup yapıyor. Steve Jobs'ın dediği gibi "İyi sanatçılar üretirler, büyük sanatçılar aşırırlar".
Bizim saatlerimizde hint rakamlari degil, breuget ustanin saray icin dizayn ettigi osmanli rakamlari kullanildi ve sadece almanyadaki kucuk uretici tarafindan degil, isvicredeki buyuk markalardan biri tarafindan da kopyalandi. Steve Jobs'a da katilmadigimi ayrica beyan edeyim . | |
|
| |
watcher Admin
Mesaj Sayısı : 6994 Kayıt tarihi : 01/07/09 Yaş : 66
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 20:10 | |
| - Ucnuyo demiş ki:
- Üşenmedim sözlüğe baktım, "müsebbip" yolaçan, nedenolan demekmiş. Ama bunda tam istenilen kötü anlam (müsebbip'in kötü anlamı olduğu varsayımı ile) çıkmıyor. Ama yine de "müsebbip"ten iyidir benim için çünkü onu hiç anlamıyorum :-)
Bu tarz eski kelimeleri bilmek bazen cok gerekli olabiliyor, mesela ben Beyrut seyahatimde, konusulan seylerin neredeyse %50'sini anliyordum. Bir de, mesela ingilizceden son donemlerde yerlesmis kelimeler, kisaltmalar sorun olmuyorsa bu tarz kelimeler de sorun olmamali. Musebbib kelimesi sozluk anlaminda oyle ama eski turkcede kullaniminda, kotu bir duruma neden olan kotu kisi anlaminda kullanilir. | |
|
| |
teng
Mesaj Sayısı : 5338 Kayıt tarihi : 04/07/09 Yaş : 68 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 20:33 | |
| - Ucnuyo demiş ki:
- Üşenmedim sözlüğe baktım, "müsebbip" yolaçan, nedenolan demekmiş. Ama bunda tam istenilen kötü anlam (müsebbip'in kötü anlamı olduğu varsayımı ile) çıkmıyor. Ama yine de "müsebbip"ten iyidir benim için çünkü onu hiç anlamıyorum :-)
İnsanların,kavimlerin, ulusların konuştuğu diller gökten zembille inmemiştir ve inmez de. Gelişimi yüzyıllar içinde oluşur, birbirine yakın toplumlarda etkileşime girer. Başka dillerdeki sözcükler de kullanılır ve bir süre sonra sizin sözcüğünüz olur. Bu da dünyanın bütün dillerinde doğaldır. Doğal olmayan masa başında turan bir komitenin yeni sözcükler üretmesidir. Bu yaklaşım dilin doğal gelişimine ve yapısına aykırıdır ancak bir süre sonra kullanıla kullanıla yerleşir ve o dilin sözcüğü olur. Tdk nın ürettiği bir çok sözcük zamanla dilimize yerleşmiştir ve bunu artık nasıl kabul ediyorsak yüzyıllar boyunca dilimizde kullanılmış ''müsebbib sözcüğünü neden kabul etmeyiz ? Etmeyiz çünkü anlamını bilmiyoruz. Sözcüğün anlamının bilinmemesi kullanılmasını eleştirme hakkı da getirmez. Müsebbib yerine kullanılan yolaçan ve nedenolan sözcükleri de türkçe gramerine aslında aykırı sözcüklerdir. Asılları hepimizin bildiği gibi ''yol açan'' ve ''neden olan''dır. Müsebbib yerine müsebbip te kullanılmıştır. eski tarihlere ait bir sözlüğünüz varsa bu sözcüğü de orada görebilirsiniz. | |
|
| |
Kerim_91
Mesaj Sayısı : 362 Kayıt tarihi : 16/09/11 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 20:43 | |
| - watcher demiş ki:
- Ucnuyo demiş ki:
- Üşenmedim sözlüğe baktım, "müsebbip" yolaçan, nedenolan demekmiş. Ama bunda tam istenilen kötü anlam (müsebbip'in kötü anlamı olduğu varsayımı ile) çıkmıyor. Ama yine de "müsebbip"ten iyidir benim için çünkü onu hiç anlamıyorum :-)
Bu tarz eski kelimeleri bilmek bazen cok gerekli olabiliyor, mesela ben Beyrut seyahatimde, konusulan seylerin neredeyse %50'sini anliyordum. Bir de, mesela ingilizceden son donemlerde yerlesmis kelimeler, kisaltmalar sorun olmuyorsa bu tarz kelimeler de sorun olmamali. Musebbib kelimesi sozluk anlaminda oyle ama eski turkcede kullaniminda, kotu bir duruma neden olan kotu kisi anlaminda kullanilir. Üstüne basa basa bende bu cümleye katılıyorum. | |
|
| |
Ucnuyo
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 13/03/11
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 21:20 | |
| - watcher demiş ki:
- Ucnuyo demiş ki:
- Üşenmedim sözlüğe baktım, "müsebbip" yolaçan, nedenolan demekmiş. Ama bunda tam istenilen kötü anlam (müsebbip'in kötü anlamı olduğu varsayımı ile) çıkmıyor. Ama yine de "müsebbip"ten iyidir benim için çünkü onu hiç anlamıyorum :-)
Bu tarz eski kelimeleri bilmek bazen cok gerekli olabiliyor, mesela ben Beyrut seyahatimde, konusulan seylerin neredeyse %50'sini anliyordum. Bir de, mesela ingilizceden son donemlerde yerlesmis kelimeler, kisaltmalar sorun olmuyorsa bu tarz kelimeler de sorun olmamali. Musebbib kelimesi sozluk anlaminda oyle ama eski turkcede kullaniminda, kotu bir duruma neden olan kotu kisi anlaminda kullanilir. Kesinlikle. Ben de sırf Batı'ya olan aşağılık duygusundan Arapça, Farsça kökenli sözcüklerin atılıp bunların Fransızca, İngilizce, batı kökenli sözcüklerle değiştirilmesine karşıyım. Örneğin "siyaset"in "politika" ile, "meclis"in "parlemento" ile değiştirilmesi gibi. Sonuçta her ikisi de dile yerleşiyor. Tıpkı Ahmet Haşim'in dediği gibi (politik görüşlerine katılmassam da), "Sırf yüzünüzde bir çıban var diye, ikincisinin çıkmasını istemezsiniz". Ancak, yalnızca Türkçe ile Arapça'nın %50'sini anlıyorsanız, bu Türkçe'nin başka bir dilin boyunduruğu altında olduğunun göstergesidir. Dil başka dillerin boyunduruğu altına girdi mi, o kültürlerin de boyunduruğu altına girmiş demektir. Nasıl dilimizin Fransızca, İngilizce sözcüklerin uyduruk söylenişleriyle dolmuş uyduruk bir dil durumuna düşmesini istemiyorsak, aynı biçimde yüzyıllarca Türkçe'ye dolmuş Arapça ve Farsça sözcüklerden kurtarmak kadar doğal birşey olamaz. "Oldu bitti, o zaten olmuş" olamaz. Dil başka dillerin, kültürlerin boyunduruğu altına girdi mi, obir süre sonra bakarsınız, siz de kendi dilinizi ciddiye almaz duruma düşersiniz. Adamlar boşuna mı onlarca yıldır Türkiye'de Fransızca, Almanca, İngilizce okul açmak için yarışıyorlar(öyle bir okulda okumuş birisi olarak bunu çok iyi biliyorum)? Bir bakarsınız, o ülkenin çocukları yabancı sözcüklerle doldurulmuş saçma sapan karmaşımı kullanacağına, kalkar o dilin aslını kullanmaya kalkar. Tıpkı bir Abdülhamit'in devletin resmi dilini Arapça'ya çevirmek istemesi gibi (ki Arnavut bir vezir önlemiştir). Ya da sanat dili olarak sahtesi Osmanlıca yerine Farsça'nın kullanılması gibi. Siz bugün kalkın Mevlana'nın Türk olduğunu istediğiniz kadar söyleyin, istediğiniz kadar saatlerini yapın, sırf bu yüzden dünya onu İranlı (Fars) biliyor. Eğer Türkçe o zaman bir kültür dili olsaydı, Mesnevi'yi Farsça değil Türkçe yazardı, bugün de onu herkes Türk olarak bilirdi, uluslararası imgemiz biraz daha iyi olurdu. Tıpkı Madame Curie'nin Polonya doğumlu olmasına karşın Fransız bilimcisi olarak tanınması gibi. Dil kimliğimizin en önemli parçalarındandır. Saygılar, Selamlar. | |
|
| |
Ucnuyo
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 13/03/11
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 21:39 | |
| - teng demiş ki:
- Ucnuyo demiş ki:
- Üşenmedim sözlüğe baktım, "müsebbip" yolaçan, nedenolan demekmiş. Ama bunda tam istenilen kötü anlam (müsebbip'in kötü anlamı olduğu varsayımı ile) çıkmıyor. Ama yine de "müsebbip"ten iyidir benim için çünkü onu hiç anlamıyorum :-)
İnsanların,kavimlerin, ulusların konuştuğu diller gökten zembille inmemiştir ve inmez de. Gelişimi yüzyıllar içinde oluşur, birbirine yakın toplumlarda etkileşime girer. Başka dillerdeki sözcükler de kullanılır ve bir süre sonra sizin sözcüğünüz olur. Bu da dünyanın bütün dillerinde doğaldır. Doğal olmayan masa başında turan bir komitenin yeni sözcükler üretmesidir. Bu yaklaşım dilin doğal gelişimine ve yapısına aykırıdır ancak bir süre sonra kullanıla kullanıla yerleşir ve o dilin sözcüğü olur. Tdk nın ürettiği bir çok sözcük zamanla dilimize yerleşmiştir ve bunu artık nasıl kabul ediyorsak yüzyıllar boyunca dilimizde kullanılmış ''müsebbib sözcüğünü neden kabul etmeyiz ? Etmeyiz çünkü anlamını bilmiyoruz. Sözcüğün anlamının bilinmemesi kullanılmasını eleştirme hakkı da getirmez.
Müsebbib yerine kullanılan yolaçan ve nedenolan sözcükleri de türkçe gramerine aslında aykırı sözcüklerdir. Asılları hepimizin bildiği gibi ''yol açan'' ve ''neden olan''dır. Müsebbib yerine müsebbip te kullanılmıştır. eski tarihlere ait bir sözlüğünüz varsa bu sözcüğü de orada görebilirsiniz.
Dil, tıpkı bir çiçek gibi beslenmesi, korunması, geliştirilmesi gereken bir kültür öğesidir. Bu Türkiye'nin TDK ile uydurduğu birşey değildir. Almanlar, Fransızlar bunu yüzyıllardır yapıyorlar. Bakın bugün Almanca teknik dil olarak İngilizce'den sonra en güçlü dildir. Ancak 19. yüzyıla dek Alman teknik terimlerinin çoğunluğu Fransızca kökenli olduğunu pek azımız biliriz. Adamlar oturmuşlar Almancalarını üretmişler, bugüün "Alman Teknik Dili" diye birşey oluşmuş. Almanlar teknik gelişmelerinin yanısıra kültürlerini/dillerini de geliştirmemiş olsalardı, teknik gelişme sürecinde yalnızca Fransız kültürüne yardakçılık etmiş olacaklardı. Tıpkı Osmanlı'nın ekonomik/askeri gücünü Arap ve Fars kültürünün etkisini genişletmeğe yardakçılık ettiği gibi. Sayın Aydın Köksal kalkıp "Bilgisayar" sözcüğünü üretmeseydi ( ya da bazılarının deyimi ile "uydurmasaydı") bugün "kompüter" gibi "piç" bir sözcük bu aygıtları tanımlamak için dilimizdeki en baskın sözcük olacaktı. Bırakın Fransızların "Computer" sözcüğü yerine kendileri "Ordinateur"ü "uydurmaları" gibi yüzbinlerce örnek varken, adamlar kalkıp 5 yaşındaki çocuklarımıza Fransızca, Almanca, İngilizce öğretmek için milyonlar harcıyorlar, biz hala "bırakalım kendi halinde kalsın" diyoruz. Ayrıca "müsebbip" diye bir sözcüğü nasıl bilmek durumunda olabilirim? Bunu bırakin ülke ortalamasına, üniversite bitirmiş kaç kişi bilir? Asıl zorlama bence kişilerin bu tür sözcükleri bilmelerini beklemektir. Yolaçan, Nedenolan'ın Türkçe'nin kurallarına aykırı olması konusunda birşey diyemeyeceğim. Ancak haklısınız sözlükte de "Yol açan", "Neden olan" olarak yazıyor. Saygılar, Selamlar, | |
|
| |
teng
Mesaj Sayısı : 5338 Kayıt tarihi : 04/07/09 Yaş : 68 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 21:46 | |
| Konu ulus kimlik kavramına giriyor ve konumuzun da dışına çıkmaya başlıyor. Bu yüzden fazla uzatmak istemiyorum ama şunu kısaca söyleyebilirim ki üzerinde yaşadığımız topraklar o kadar çok kültürü içeriyor ki ayırdetmek imkansız ve artık gereksiz de.(Atatürk o zaman yeni bir ulus milleti yapılandırmak için kullandığımız dilin bize özel olmasını istemiş olabilir ve o zamanın koşullarında haklı da olabilir.)
Not: İngilizce konuşan bir çok millet var ama bunlar kimliklerini kaybetmemişlerdir.
| |
|
| |
teng
Mesaj Sayısı : 5338 Kayıt tarihi : 04/07/09 Yaş : 68 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 21:53 | |
| [quote="Ucnuyo"][quote="teng"] - Ucnuyo demiş ki:
-
Ayrıca "müsebbip" diye bir sözcüğü nasıl bilmek durumunda olabilirim? Bunu bırakin ülke ortalamasına, üniversite bitirmiş kaç kişi bilir? Asıl zorlama bence kişilerin bu tür sözcükleri bilmelerini beklemektir.
Ben sizi bu sözcüğün anlamını bilmediğiniz için eleştirmedim ki. Anlamını bilmediğiniz sözcükleri kullananları eleştirmeyin dedim. Sanırım arada oldukça fark var. | |
|
| |
Ucnuyo
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 13/03/11
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 22:06 | |
| - watcher demiş ki:
- Ucnuyo demiş ki:
- . Bunun boyutları sanki daha uygun gibi.
Bunun boyutlarinin kac oldugunu biliyormusunuz? Ben de merak ettim,
Saatin boyutlarını bilmiyorum. Yalnızca resimden yolaçıkarak öyle bir kanı oluştu (belki de Panerai'nin boyutlarını sevmeyen birisi olduğumdan).
- Ucnuyo demiş ki:
- .
Aşırıma gelince. Aşırım yalnızca bu tasarımcıca değil birçoklarınca yapılan birşey zaten. Bırakın büyük markaları, sizin saatlerinizden birisi de (en azından Hint rakamlarını kullanmanız) aşırılmadı mı Almanya'daki küçük bir üreticice? Aşırım her yerde var. Tıpkısı olmadığı sürece biraz da şöyle düşünmek gerek: birçok şey sıfırdan yapılmıyor, bütün gelişmeler artımlı oluyor. Herkes bir öncekinin üzerine birşey koyup yapıyor. Steve Jobs'ın dediği gibi "İyi sanatçılar üretirler, büyük sanatçılar aşırırlar".
Bizim saatlerimizde hint rakamlari degil, breuget ustanin saray icin dizayn ettigi osmanli rakamlari kullanildi ve sadece almanyadaki kucuk uretici tarafindan degil, isvicredeki buyuk markalardan biri tarafindan da kopyalandi. Steve Jobs'a da katilmadigimi ayrica beyan edeyim
Değerli arkadaşlar, siz bu rakamlara "Osmanlı rakamları" diyorsunuz ancak bildiğiniz gibi bunlar Arap alfabesinde kullanılan rakamlardır (üşenmedim Arapça'da kullanılan rakamlarla karşılaştırdım. Tasarımlarınızdaki rakamlar onların tıpkısı). Nasıl bugün Türkçe'de kullanılan rakamlara "Türk rakamları" diyemezsek, onların da "Osmanlı rakamı" olarak adlandırılmaları doğru olmaz.
Aslında bildiğiniz gibi tasarımınızdaki rakamlar "Arap rakamları" değillerdir. Bugün bizim Türkçe'de (ve batı dillerinde) kullandığımız rakamlara "Arap rakamları" denir, Arapça'dan girdikleri için. Bu arada Araplar kendi rakamlarını bırakıp Hintlilerin rakamlarını kullanmaya başladıklarından (bunları da "Doğu Arap rakamı" olarak yeniden adlandırmışlardır Steve Jobs yöntemiyle), 1,2,3,4.. gibi Arap rakamları ile karışmasın diye Hint rakamı dedim.
Bu arada eğer tasarımlarınızda Breuget'in tasarımından esinlendiyseniz, Steve Jobs o kadar da haksız olmayabilir :-)
Saygılar, Selamlar.
| |
|
| |
Ucnuyo
Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 13/03/11
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 22:18 | |
| [quote="teng"][quote="Ucnuyo"] - teng demiş ki:
- Ucnuyo demiş ki:
-
Ayrıca "müsebbip" diye bir sözcüğü nasıl bilmek durumunda olabilirim? Bunu bırakin ülke ortalamasına, üniversite bitirmiş kaç kişi bilir? Asıl zorlama bence kişilerin bu tür sözcükleri bilmelerini beklemektir.
Ben sizi bu sözcüğün anlamını bilmediğiniz için eleştirmedim ki. Anlamını bilmediğiniz sözcükleri kullananları eleştirmeyin dedim. Sanırım arada oldukça fark var. Haklısınız arada fark var. Ancak,siz bir sözcük kullandığınızda aslında karşınızdakine de bir sorumluluk yüklüyorsunuz. Çünkü o sözcüğü benim anlamamı bekleyerek kullanıyorsunuz. Bir bakıma beni sorumluluk altında bırakıyorsunuz. Şimdi ben "Hoe gaat het met je" desem, büyükolasılıkla beni anlamayacaksınız ve bana karşı eleştiri hakkınız doğacak, öyle değil mi? Ya da sizinle bir alışveriş yaptığımızda, ben sizden TL beklerken sizin çıkarıp bana Osmanlı Akçe'si vermeniz gibi. Siz o parayı vererek benden onu kabul etmemi bekliyorsunuz. Eleştiri hakkım doğuyor. Sonuçta kullanılan dil de bir tür değiş tokuş aracı olduğuna göre, inanın 17 yıllık eğitimini Türkiye'de yapmış ben için bu "müessip" sözcüğünün bundan farkı yok. Saygılar, Selamlar. | |
|
| |
teng
Mesaj Sayısı : 5338 Kayıt tarihi : 04/07/09 Yaş : 68 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 22:28 | |
| Haklı olabilirsiniz , Watcher üstad ''müsebbib'' yazdığında sizler de müsebbib de ne ola ki diye sorsaydınız o da dehha be daha müsebbib'in anlamını bile bilmiyorsunuz dese idi yazdıklarınızda haklı olabilirdiniz. Ancak gelişmeler öyle olmadı, tam tersi oldu. Selamlar.. | |
|
| |
watcher Admin
Mesaj Sayısı : 6994 Kayıt tarihi : 01/07/09 Yaş : 66
| Konu: Geri: Stovard Jürgenson Salı 10 Nis. - 23:13 | |
| Neyse bu tartisma gereksiz yere uzuyor ve ucnuyo arkadasimizin yazilari beni hafifce provoke etmeye basladi. Konu kisir bir donguye girmesin diye kilitliyorum. | |
|
| |
| Stovard Jürgenson | |
|