Koleksiyon incelemesi

Arkadaşlar, sahip olmaktan gurur duyduğum mekanik saat koleksiyonu hakkında bilgi vermek için bu konuyu açmış bulunmaktayım. Öncelikle kılıflardan başlamak istiyorum.Ortada görünen delikli deri kılıf, şu an 80 yaş civarındaki Osman amcamızın el maharetidir. İçi kırmızı kumaş dışı ise ortasından folyo geçirilmiş çıtçıtlı deridir.Çıtçıtın altı saatin camına temas etmemektedir.Yanlardaki sıradan kılıflar ise muhtarlık mühürünü muhafaza için satılan deri kılıflardır.Tamir aletlerimden cımbız ise babadan kalma olup benden büyüktür.Sol üstteki saatimiz Golana marka olup zaman içinde solan akrep ve yelkovanı itina ile tarafımdan boyanmıştır.Yanındaki kapaklı olan ise Molnija marka olup Rusya'da Serkisof fabrikasında imal edilmektedir.Avcı kasa diye de geçer.Kabartma gravürlü olup toz kapağı bulunmamaktadır.Sol alttaki görüldüğü gibi iyi kondüsyonda bir Serkisoftur.Sağ alttaki ise yine sağlam kalmış bir Hislon saatimizdir.Molnija hariç hepsinin arka kapaklarında şimendifer kabartması bulunmaktadır.
Pekii hoca nedir bu tren olayı derseniz, şöyle açıklayabilirim. Zamanında Osmanlı Kırım demiryolunda çalışan işçilere, emeklerinin karşılığını verdikten sonra bir de güzellik yapıyor. Artık ikramiye olarak mı dersiniz yoksa hatıra cinsinden mi. Bu büyük ihaleyi de Serkisof'a veriyor. Serkisof da bu saatlerin arka kapağına hem işin neviini belirten tren kabartmasını hem de ayyıldızımızı nakşediyor. Bu olay o kadar dikkat çekiyor ki, zamanın Osmanlı ile yada demiryolu ile hiç bir ilgisi olmayan ünlü avrupalı saat firmaları bile bu modaya uyuyor. Bugün piyasada olup da eskiden kalan o saatlerin arkasındaki tren gravürlerinin hikmeti budur arkadaşlar. Özellikle eskiler Serkisof derler de başka bir şey demezler. SU 3602 makinedir bunlar. Sağlamdır.Çoğu da çivili balanslı olup bakımlıları nefis til til til ses verirler.

Geçenlerde kutusunda gıcır gıcır bir Serkisof, gördüm. Tamam forumun akşam yemeği çıktı derken saatçide içini açtık baktık ki taklit Çin mekanizma

Bu koleksiyonda ağırlıklı olarak Vialux oldu.Bunun sebebi de piyasada sağlam ve yaygın olarak bu markayı bulabilmem oldu. Sol üst köşedeki saat, öğretmen arkadaşımın bir çekmecede 15 yıl hapsettiği ve bana geldiğinde yeşil karanı olan bir Cortebert idi. Ortadan saniyeli bir çok saatte olduğu gibi bunda da SD96 makine var. O da sağlam ve iyi çalışan bir makinedir. Sağ üst köşedeki ise rus kasasına yerleştirdiğim bir Cortebert kadranıdır.Alt sırada soldan ikinci saat, vostok yapımı bir komandırskidir. Vostok kelime anlamıyla Rus dilinde doğu anlamına gelmektedir. ( Diğerleri Luch=Işın, Pobeda=Zafer v.s.) Bu saatin tij tepesi sıkıştırılarak sabitlenip kilitlenir. Kurulmak yada ayarlanmak istendiğinde ileriye doğru açılarak kurulabilir.Bir tık daha çekilirse ayara geçer. Bu arada Rus saat makinelerinin sıklıkla kol saatlerinde 2209, cep saatlerinde ise 3602 SU modelleri kullanılır. Stalin zamanında Serkisofun demonte olarak trenlerle İngiltere'ye taşınarak orada imal edilmiş olanları ise bugün karşımızda Sekonda markası ile arz-ı endam eylemektedir.SD96 makinelerinin takvimli olanları da mevcut olup özellikle zemberek yayını muhafaza eden tambur yedeklenmelidir.Çünki bazı hoyrat abiler kuruyorum diye devamlı ileriye çevire çevire kurma kolu vasıtasıyla yaprak yayı zedelemektedir.

Evet teng, dikkatli olmak lazım. Bu saatlerin ünü çok kişinin iştahını kabartıyor malesef. Dikkat edilmeden almamak gerekiyor. En iyisi yine eskiler dostum

Sol üstte görülen saatimiz Rigi marka olup otomatik gibi görünen fakat bal gibi de kurmalı olan bir modeldir. Yanındaki Arlon ise az sayıda bulunan krom renkli kasalardandır.Üst sırada soldan dördüncü olan, 20mikron altın kaplama kasalı güzel bir Hislon'dur.Bu arada kurmalı saatlerin piyasadan hızla kaybolmasının bir nedeni de saatçileri dolaşarak bazı kişilerin bu kasaları kilo işi toplamalarıdır.Kilosu 300 milyon idi . İçndeki altınları ayıklayacağız diye bir daha gelmeyecek bu değerleri mahvettiler.Onun sağındaki Rus Poljot'un optikli camına dikkatinizi çekmek istiyorum. Üst sırada sağdan üçüncü Corebert ise akrilik boya ile kadran yenilemesi yapılmıştır. Tavsiye etmiyorum, orjinal ve ince olmuyor.Kirece düşmüş gibi oluyor.Sol alttaki 2 adet saatimiz ise çocuk boyu olan modellerdir.Kadın ile erkek boyu arasında Hislonlar olup bir tanesi içinde takvim şeidi olması bakımından nadirdir.Soldan dördüncü Movado 1964 de babam tarafından Ağrı'dan gelmiş olup 58 ile başlayan seri nosu vardır. Silahlarda seri numaralarının ilk iki rakamları bazen imal yıllarını belirtir.Bunda a öyle mi bilmiyorum.Yanındaki Poljot ve sağ baştaki polet de mekanik alarmlıdır.Bu saat mekanizmaları orjinallerinde de İsviçre kökenlidir.Nefis bir cızırrrrrrrrr sesi vardır.Eski saatçilerdeki lakabı Buzerdir.

Bu resimde çoğunlukla otomatikler var.Sağ üstteki Anker telmaşa olup sadece çeşit olması bakımından tarafımdan koleksiyona dahil edilmiştir. Bu arada hatırlayalım, telmaşa demek, ana şasesi diğer kaliteli modeller gibi sarıdan imal olmayıp özellikle balans direğinin tespit ucu zamanla aşındığında tamiri mümkün olmayıp artık atılmak zorunda kalınan ucuz ve zamanının kullan at örnekleridir.Düzen tutması şansa kadere bağlıdır. Aslında Alman kol saatlerinin o zamanki modelleri genellkle telmaşa olmasa bile tutulmamaktadır.Junghans gibileri bile tarafımdan tavsiye edilmemektedir. Alman isteniyorsa bence masa saatleri tercih edilebilir. Sol alttaki mavi saat, aslen Velis olarak doğmuş sonradan tarafımdan Seiko olduğuna inandırılmıştır.Kadran ve arka kapak başarıyla uydurulmuştur.İkinci üçüncü ve dördüncü arkadaşlar Omax olup tank sağlamlığındadır.80 li yıllardan sonra da bu otomatikler ülkemize malesef gelmemiştir.Bu da onların kıymetini arttırmaktadır.Sağdan dördüncü olan yine babamın Ağrı'dan getirdiği bir saat olan pompalı armut kasa bir Orient olup çok rahat dönen bir rolansa sahiptir. Makinesi de orjinal Orient makinedir. Yanındakiler ise kurmalıdır.

Biz de babamin gorevi geregi 60-73 arasi agri/dogubayazit'ta bulunduk, ortaokulu orada okudum, o zamanlar kacakcilik cenneti idi oralar, ve o donemde inanilmaz bol miktarda kacakcilar carsisinda japon saatleri vardi.
Citizen ve seiko'lar ilk plandaydi.
Bugun bile o cesitliligi hatirlarim.
Fiyatlar cok ucuzdu, en pahalisi seiko kronolu olan modellerdi ki bir tanesi babamin yarim ayligi fiyatina idi yani 500tl.
Cok ama cok cesit vardi, hele zilli seiko bellmatic'leri hic unutamam, keske bir tane elimde tutsaymisim.

Arkadaşlar, koleksiyonumun yeni fotolarını sizlerle paylaşmak istedim. Watcher'ın önerdiği şekide çekmeye çalıştım, inşallah beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum, saygılarımla...

Fotoğraflarda tarihler ayarsız çıkmış sanırım. Filtreyle ışığı ayarlayacağım diye, ona bakamamışım arkadaşlar. Şimdi de kol saatleriyle devam edelim bakalım.

Evet, hepsinin cicili bicili olup, yeni yağlanmış bir Luger gibi durmadıklarının farkındayım. Ama arkadaşlar emin olun, hepsi şu anda bana geldiklerinden daha iyi durumdalar.Aralarında hurdalıktan kurtarıp, tamir ettiklerim de var, Rus kasasına İsviçre kadranı taktıklarım da. Ancak bu kadar iyi olabildiler.Hepsi çalışır ve kullanılabilir durumdalar. Bazen piyasayı dolaştığımda, neredeyse, iyi kondüsyonda olan saatleri toplamış olduğum hissine kapılıyorum. Gezdiğim satıcı ve saatçilerde, sağlam kasa ve kadranlara, malesef rastlayamıyorum. Olanlar da, ölüye kur yapan cinsten fiyatları telaffuz ediyorlar.

[img]http://img651.imageshack.us/img651/1390/16
[URL=https://2img.net/r/ihimizer/i/91863237.jpg/]

540076hy.jpg[/IMG][/URL]

Arkadaşlar, fotolarımız bunlar olup, şu an itibariyle yorumlarınızı beklemekteyim.

.

İlginize teşekkür ederim katil balina. Yazılarını zevkle okuduğum ve hatta otomatik mekanizmalı cep saati için yaptığınız
" Bunu kullanan amca, çengi değilse işi zor" yorumunuza koptuğum, bir dostumuz olduğunuzu söylemeliyim. Ricam odur ki lütfen daha çok katılın foruma. Çünki gözüm sizin yazılarınızı arıyor.
Saat merakımın düzenli bir hobi haline gelmesi bende,2007 yılından sonra oldu. Babamın uzun yıllar süren kanser hastalığıyla uğraşıp da, vefatıyla birdenbire düştüğüm boşluktan beni kurtaran, yine saatler oldu. Hem küçük çaplı tamirleriyle hem de bakım ve estetikleriyle uğraşmak, beni her zaman ziyadesiyle memnun etti. Bu arada elinde atadsan babadan kalma mekanik saati olanların birinci danışma adresi olmak da, ayrı bir gurur vesilesi oldu bana. Misafirlik için gittiğim yerlerden elimde bozuk cep ve kol saatleriyle dönmeye alıştım diyebilirim.
Kullanıma gelince, evet bunları günlük olarak kullanıyorum. O gün kalktığımda kıyafetimin renk ağırlığına göre bir tanesini alıp, kurmalıysa zevkle ve tebessümle kurarak, otomatik ise kendi ekseninde hızlıca döndürerek kurup, ayarlayıp takıyorum. Ondan sonra da özellikle 40 yaş üzeri abilerimizin takdir ve merak dolu bakışlarına mazhar olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Bana nereden kaldığını soruyorlar. Ben de koleksiyonunu yaptığımı, dilerlerse onlara da zevkle yardımcı olabileceğimi söyleyince, yüzlerindeki ifadeyi görmelisiniz.
Ben sadece mekanik saatleri, hayata döndürmek ve onları bu bakımlı hallerinde, günlük olarak kullanmak gibi bir meraka sahip olduğum için,( Watcher'ın klasik otomobil merakı gibi) açıkçası çaplarını ölçmek, hiçbir zaman aklıma gelmedi. Çeşitli çaplarda olduklarını biliyorum, şöyle ki aralarında çocuk boyu dedikleri 2 adet Hislon da var. Birisi takvimli ve oldukça iyi kondüsyondadır abisi.
Sadece almak değil yaşatmak amaçlı da hareket ettiğim için, dostlarımdan bakım ve yenilemeye gerek duyan saatler de kabul ettim ve onları da gerçek saat ustalarına ulaştırdım, ziyan ettirmedim. ( Yazılarındaki engin bilgi birikimi, iletişimindeki nezaket ve saygı ifadelerinden kolayca anlaşılabildiği üzere, Valjoux dostumuz gibi mesela )
Yorumunuz için tekrar teşekkür ediyorum dostum, beni mutlu ettiniz. Saygılarımla...

emek ürünü koleksiyon
çok karakterli saatler var
yanlız bu kadar saati muhafaza etmek kolay değildir ama muhafaza şekli saatlerin çizilmesine çok müsait..replikacıların çantaları misali; tüm saatler birbiriyle öpüşüyor

.

Hermes otomatik cep saati için "Bunu kullanan amca,çengi değilse işi zor"

Mekanizma dekorasyonların da perlaj için yaptığı "Urfa işi çiğ köfte tepsisi"

benim de koptuğum yorumlardı...

Çok güzel koleksiyon,"Cortebert","Movado",Atomik" takvimli,"Ovaras" ve "Hislon"un 2-3 modeli özellikle kadranları'nın temizlikleriyle göze çarpan saatler.Sabır,özveri ve emek verilerek toplandığı fotoğraflardan anlaşılıyor,eline sağlık...

hepsi çok güzel gerçekten.

Parabellum P08 kolleksiyonunuz gerçekten büyük özveri ve saat tutkusuyla hazırlanmış. Çok güzel saatler var, özellikle Cortebert ler. Model belirtmek gerekirse Cortebert Shockproof u çok beğendim.

Teşekkür ediyorum arkadaşlar, gerçekten emekle hazırladığım bir koleksiyon oldu. Muhafazası için kullanmış olduğum çantanın kadifeden ara yapraklarını, daha iyi bir çekim için arkaya kıvırmıştım. Ama dediğinize katılıyorum. Daha iyi bir muhafaza için planlarım var. Ama saatlerle uğraştığımdan onlara sıra getiremedim malesef. Önerilerinizin aklımda olacağına emin olabilirsiniz.
Katil balinanın, mekanik saatlerin, zamanı göstermesinin teferrruat olduğu görüşüne de izninizle katılmak istiyorum. Çünki şahsen tren kaldırmak, mesai başlatıp sonlandırmak yada ilaç almak gibi bir sorumluluk taşımadan sadece ve sadece mekanik saat kullanmak ve bakımını gerçekleştirmek zevkini yaşamayı, arzu ediyorum. Dakikanın ne olduğu ve günlük sapması benim için bir anlam ifade etmiyor.Tabiiki bu benim görüşümdür ve kendi mekaniklerim için geçerlidir. Bir kamyon para verip de, saatinin fazla ileri gittiğini veya geri kaldığını gören bir dostumuzun psikolojisini de anlamak durumundayım.
Tamirat işine gelince, ilk saatlerimi tamir ettirmek amacıyla gittiğim ustamda, tamiri yaptırırken neredeyse başına ekşiyip, iş bitinceye kadar inceledim. Hatta bir saat ustası, bana Japonya'dan gelen saatçilerin, kendilerine verdiği seminer sırasında öğrettiği cımbız ve tornavida tutma tekniklerini bile gösterdi.Gözümde lup varken, saati elimden bırakmadan, parmağımın arasında duran cımbızı, o an elimde tuttuğum tornavidayla nasıl şık bir el hareketiyle değiştirebileceğimi öğrenmiş bulunmaktayım. Bunu anlattığım bir yakınımın, bana konuşmam bittikten bir süre daha aynı yüz ifadesiyle baktığını görünce , anlatmaktan vazgeçtim haliyle.Nasıl diyebilirsiniz ki ben eski ben değilim artık, yeni bir misyon yüklendim diye, Allah Allaaaah! Cık cık cık

bende görüntüler çeyrek çıktı ama çok güzel olduklarını tahmin edebiliyorum güle güle kullanın hepsini

Cok guzel,cici ve ciddi bir koleksiyon olmus, tebrikler dostum

devam ...

Sn.parabellum p08,
Gerçekten çok kaliteli ve zevkli bir koleksiyon,benim gibi amatörler için de harika bir görsel şölen olmuştur her halde.
Konuyla ilgili merak ettiğim birçok şey olduğundan, ben ,birini de sormak istiyorum müsadenizle:
Geçenlerde Tramvay marka otomatik bir kol saati aldım,(makinesinin türünü belirtecek kadar bilgim yok) bu marka kalite olarak nasıldır,koleksiyona konulmalı mıdır?
saygılar.

Teşekkürler dostlar, mahçup ettiniz beni. Güzel bir şeyler yapmaya çalışıyorum kendimce. Fotoğraflar, biraz geç açılıyor, evet. Beklerseniz tam olarak çıkıyor. Crazyhours dostum, senin saatleri aldığın saatçiden 2 tane Rus indirdim. Vostok ile Zarya, fotoğraflarda görmüşsündür. Selamlarını da iletmek isterim. Kendilerine forumumuzdan bahsettim, kendilerinin de üye olmak istediklerini söylediler. Kırmızı Zarya'nın ileride bir kült olacağını tahmin ediyorum.
Karagöz dostum, Tramway, bildiğim kadarıyla NOS ( New Old Stock, quartzların, saat zannedilerek alındığı için elde kalmış , satılamamış yeni mekanik saatler) gurubunda, güzel kurmalı ve otomatikleri olan bir marka. Tıpkı Vialux ve Kralina gibi dikkat çekici modelleri var.





Gördüğün gibi güzel örnekleri olan bir saat. Elinde tutmanı öneriririm arkadaşım. Koleksiyonunun özel parçalarından biri olabilir pekala. Kolaylıklar diliyorum, saygılarımla...

Tramwayların makineleri tipik ST96 görünümünde, ortadan saniyeli ama otomatiğinde ne var bilemiyorum. Kasa kalınlığını arttırmışlarsa, AS2066 olabilir, üstadlar daha iyi yardımcı olurlar eminim. Bu arada dün Sifujack için uğradığım elden satanlardan bir adet de O Nacar buldum. Kasası çil kondüsyonda. Açmadım henüz ama takvimli ve alttan saniyeli ise UT vardır diye tahmin ediyorum. En kısa zamanda resimler eklerim buraya. Saygılarımla...

bence bu model daha iyi görünüyor ve Vialux marka kaç saatiniz var bende 1 adet var tepesi çıktı kuruluyor ayarlanmıyor... saat kayıp bulup bakmak gerek onarımı nasıl olur parça kırılması ihtimali var mı?

Ben bu bölümü kaçırmışım,

Bunlar nasıl saatler, bu nasıl bir koleksiyon, be ne emektir.

Eline sağlık @ Parabellum. Bunları ara ara kolunuza takmıyor musunuz? Bugün ne takıyorsunuz bölümünde hiç görünmüyorsunuz. Bir gün Samsun'a yolum düşerse müsait olursanız bizzat incelemek gözlerime banyo sefası yaptırmak isterim.

Teşekkürler burbank, birşeyler ortaya çıkarmaya çalıştım işte. Herhangi bir şeyin değerinin, onun salt değerinden ziyade, kendisi için harcadığın emekle ölçüldüğünü düşünüyorum. Her gün giydiğim gömleğin rengiyle mütenasip kadranı olan bir tanesini seçip bana eşlik etmesini sağlıyorum. Daha sonra sıra, anlayan gözlerin kendilerini seçmesini beklemeye geliyor. Hep soruyorlar, babandan mı kaldı diye. Bu yaştaki bu saat seçimini herkes anlayamıyor malesef. Hatta benim sadece saat koleksiyonu yaptığımı düşünenler bile çıkıyor. Ben de her zaman sadece mekanik aşığı olduğumu anlatmıyorum nedense.Bugün kolumda kare formlu otomatik VIALUX var. Yolunuz düşmese de bizzat ziyaretime gelmenizi arzu ederim. Başımla beraber, güzelce ağırlayabilirsem ne mutlu bana. Saygılarımla...

maşallah hepsi birbirinden kıymetli..

Teşekkürler dostum. Emeğin ve titizliğin takdirle karşılanması, hepsinden daha kıymetli benim için.

çok güzel bir kolleksiyon olmuş

dedemden kalma bi serkisofta bende de var

fakat cemimde ezildi ve durdu

baktıramadım :(

Arkadaşlar, dün itibariyle fakirin koleksiyonunu şereflendiren, birisi sıfır diğeri de sıfıra yakın kondüsyondaki Ruslar'ı sizlere takdim etmekten onur duyarım.
Öncelikle POLJOT













Efendim fotoğraflar malumunuz üzere telefon kaynaklı olduğundan ancak bu kadar net olabilmişlerdir, özürlerimi iletir saygılarımı sunarım.

Şimdi deeee SLAVA

Bir de her ne kadar bana hiç estetik gelmese de kasa büyüklükleri açısından kolumda fotoğrafladım, onları da müsaadenizle paylaşmak isterim dostlar. Bunların yanında bir de üçüncü bir güzel var ki, onun arzı endamını fotoğraflamayı da bugünlerde kendisinin eline geçecek olan yeni sahibine bıraktım.

Çok emek verildiği belli olan güzel bir kolleksiyon.El emeği ve göz nuru kolleksiyon budur,tebrik ederim.

Teşekkür ederim dostum, vaktimi, enerjimi ve birşeyler ortaya çıkarma hevesimi, yararlı ve estetik olduğuna inandığım bu yolla değerlendirmeye çalışıyorum sadece. Takdir siz değerli forum üyesi arkadaşlarımındır.

Şu anda hayretler içindeyim. Mükemmel bir koleksiyon, anladığım kadarı ile saatleri sadece satın almakla kalmayıp birçoğuna hayat vermişsiniz, ellerinize sağlık. İdolümsünüz.

Teşekkürler dostum, emek verilen her şey kıymetlidir bana göre. Hatta her zaman, birşeyin salt değerinden ziyade onun için verilen emeğin o şeyin değerini belirlediğine inanmışımdır. Daha iyisi sizlerin olsun dostum, saygılarımla...

10 numara bir koleksiyon ben henüz bu işte yenilerdenim ama aklımda böyle bir koleksiyon kurmak hep olmuştur Allah nasip ederse ilerde ben de böyle bir koleksiyona sahip olurum bugünlerin espirili deyişiyle benim de bir püskevitim olsun yani koleksiyonum..........

Forumun belki de en sevdiğim sayfası Arada göz banyosu için koleksiyonunuza bakıyorum.

Dostlar, benim sevmediğim daha doğrusu aslında sevip de bir yandan da muzdarip olduğum bir huyum var. Birşeye merak saldığım anda küçük küçük ilerlemeler ve sabırlı artışlar beni kesmiyor. Onun için yeni hobi konularına korkuyla bakıyorum. Yav işte ne güzel yavaş yavaş dokunsana şu hobinin pedalına,yoook illa kökleyip döşemeye yapıştıracak onu. Para, zaman, emek gırla gidiyor tabi. Bir de şu hobi işinde çok titiz olmayacaksınız benim bildiğim. Yolda müzik açıkken gittiği arabanın en ücra köşesinden gelen sesi duyup da kenara çekip onu tamir etmeden yola devem edemeyen adamın hobi alışkanlığını varın siz tahmin buyurun.

Koleksiyonu beğenmenize çok sevindim bu arada. Keşke bakmakla kalmayıp ziyaret edebilseniz ne güzel olur, bütün arkadaşların başımın üzerinde yeri vardır. Ağırlamaktan şeref ve mutluluk duyarım. Saygılarımla...

Çok sağolun, çok düşüncelisiniz. Samsun bana epey uzak ama yolumuz düşerse seve seve sizin ve saatlerinizin ziyaretinize geliriz.