Şarap seçimi bahanesi...

Arkadaşlar, konu güme gitmesin diye buraya aktardım. Bugün size, geçen hafta bir marketin alkollü içkiler bölümündeki küçük bir anektodumu aktarmak istiyorum. Gezmek amacıyla gittiğim alışveriş merkezinin içindeki Migros'un alkollü içki standının önünden geçiyordum. Baktım ki kararsız bir bayan, şarap reyonunun önünde durmuş, bir o şaraba bir bu şaraba bakıp, mütereddit bir halde geziniyor. Ben de yalnızım, o gün nasılsa hanım da yok yanımda. Ne yapmak lazım ey halkım, rehberlik öldü mü? İnsanlık nerede? falan filan neyse...
Baktım ki güzel bir şişeyi almış üzerindeki etiketi okuyor.Etiketi de janjanlı yapmışlar hani, ben de baktım.Pürüzsüz beyaz, ince boyunlu, düzgün duruşlu, hoş kokulu, albenisi bir hayli fazla ve hatları muhteşem, sonra bir de elindeki şişeye baktım. diable

Allaahım, o da ne! Tam bir öğrenci şarabı. Hani köpek öldüren cinsten, benim de sınıflandırmamda skin dreak ( Birleşik ve hızlı okuyun ) tabir ettiğim gibi. Olur mu, bu foruma üye olabilecek kadar zevk sahibi bir centilmen, bir bayana şarap seçtirecek kadar kaba olabilir mi? Hemmen oracıkta şarap seçimi konulu kısa bir brifing verdim. İşe de yaradı. Aldığım telefon numarasından haftaya sorarım,nasılmış diye? İsterseniz şuraya da çiziktirivereyim, duayenlerin müsaadeleriyle tabii.
Efendim, içkilerin kralı, kralların içkisi olan ve tarihin ilk dönemlerinden beri bizi görünümüyle ve tadıyla sermest ( Başıhoş, farsça)eden ve tıpkı kadın gibi değerinin bilinmesini arzu eden şarap, ondan daha güzel bir bayanla gidebilecek en uygun arkadaştır. ( Hoop ablayı yerden kaldıralım, bilyesi dağılmış otomatik mekanizmasının rotoru gibi oldu da)
Hangi yılın üretimi olduğunu anlamak için etiketteki Vintage veya Millesimee ibarelerinin yanında yazan yıla bakmalı.Yazmıyor mu, o zaman anlayın ki değişik yılların harmanıdır bu şarap. Chataeu yazması da garanti olmaz çünki, bu ibarenin olduğu ucuz şaraplar da var. ( Aslına bakarsanız ben, ucuz derken fiyatını değil, kalitesini kastederim her zaman. Çünki şarap, genelde maliyetli bir ürün değildir. Alkolü bile genelde %11-12 olan bir içkinin pahalısı iyi olanıdır demek bana göre rüküşlüktür. Uygun fiyatlı şarapların arasında, çok hoş içimli olanları da çok gördüm.)

-- HOCAAA KONUYU DAĞITMA HOCAAAAA!

Estainzübillaaah, kimdi len o, kim konuşuyor, hieeeyt! Selamün kavlen. Neredesin ses ver, anaaaam!!! Tamam tamam konuya dönüyorum, git sen git git. affraid

Fransız şaraplarında AOC ( Apelation Origine Controlee ), İtalyan şaraplarında ise DOC veya DOCG ibareleri bulunur kim, bu da o şarabın, belli yörelerin denetlenmiş ve sınırlanmış bağlarının üretimi olduğu anlaşılır. Yoksa, şarap üreticilerinin, değişik bağların vasat üretimlerinden derledikleri sıradan harmanlarıdır.
Haaa yok böyle güzelliğin yeryüzü tanımı bir bayan ( ah hoca ah, diz kapakların kaşınıyor ya du bakalım), şampanya içmeli dersek, o zaman da üzerinde yazan Dry yada Brüt kelimelerine bakacağız. Az şekerli demek olup, Extra Dry , daha az şekerlidir. Demi-Sec, yarı tatlı şampanyadır. İtalyanlar buna ( tatlı şaraba ) Dolce, Fransızlar da Doux diyorlar efendim. Bir zamanlar Mussolini için kullanılan Duce kelimesi ile tatlı şarap için kullanılan Dolce kelimeleri, fonetik olarak ne kadar yakın değil mi hanımefendi? Bu bize , kadının hem güzel, hem estetik hem de doğada yaratılmış güçlü bir varlık olduğunu göstermiyor da nedir yani? ( Arkadaş bu erkek denilen nesne var yaaa, neyse bir daha kadın olarak gelirsem şu dünyaya, bütün bunları bir bir yazayım da yutmayayım baaari. Very Happy

Arkadaşlar, buna benzer yaptığım bir jestin, zamanını tam olarak ayarlayamadığım için başıma geleni de şimdi Sanayii maceralarım bölümüne yazmaya gidiyorum. Çaaaav

skin dreak ( Birleşik ve hızlı okuyun )

abi ne güldüm,Allah'ta seni güldürsün...

Keyifle okudum,çok güzel...
Lise yıllarımı Tekirdağ'da geçirmiştim.Yakın bir arkadaşımın babası da Tekel çalışanıydı.O zamanlar şarap deposundan dolma pet şişelerde,ne skin dreak ( Birleşik ve hızlı okuyun ) şaraplar içmiştik unutamam...

Değerli arkadaşlar, geçenlerde aklıma ilginç bir fikir düştü. O kadar güzel manzaralı yerlerden, gün batımlarından, mehtaplardan geçiyorum da, bir kere olsun " şurada inip manzara eşliğinde bir kadeh şarap içeyim" dememişim. Neden mi? Araçta hazırlık yok da ondan. Hemen vaziyetten vazife çıkarıp bir set hazırladım. Hem malum perhizde olmak yemek listesine bakmaya engel değildir. Ne zaman, nerede, kiminle bu zevk paylaşılır bilinmez değil mi?

Hemen harekete geçip resimlerde gördüğünüz çantayı yaptım. Aslında tek raflı olmasına rağmen alt tarafa kendim bir raf daha ekleyip astarlık kumaşla kapladım. Bu arada rafı da sert plastikten kendim hazırladım. Orjinal rafta çikolata ve gerekli malzeme vs. duruyor. Şarap rafındaki sap üzerindeki harf işlemesini de boyutlu sarı yaldızla yaptım. İçmeyen misafirler için ambiyansı bozmayacak alkolsüzleri de ekledim bittabi. Kutu görünüm bakımından biraz daha ağır olabilirdi ama bu sefer de karşı tarafındaki alet çantasıyla uyumlu olmayacaktı. Ne yapalım, biraz da böyle takılacağız artık. Fikir ve değerlendirmelerinizi bekliyorum dostlar, saygılarımla...

ayıp ayıp Mercedes'e LPG takırılır mı? hiç yakışmamış... derhal original haline getirile (!)... tekerlekli tabutlara takılır o...

Haklısın dostum, ben de sevmiyorum ama hem aldığımda vardı hem de satarken lpg siz 200E yi kimse tercih etmez. Onun için kaldı işte. Düzenek nasıl bu arada?

çok iyi olmuş... çok pratik ve kullanışlı...
ekleme:
sigarayı bırak dha çok saat alabilirsin... sigaraya giden parayı hesapla gör...

Sevgili parabellum, cok cok seker bir kutu olmus ellerine saglik, boyle olabilecegi hic aklima gelmezdi, bu yaz piknik muhabbetine sarabin nasil tasinacagini senden ogrenmis bulunuyorum dostum

Mersedese lpg'ye gelince, vallahi ben olsam aldigimda yoksa bile taktiririm, benzine bu fiyatlar verilmez, ancak bunu benzinciye para verirken farkediyor insan,
Yapilan kilometre ve fiyat farkini hesaplayinca, iki uc yilda bir mersedes parasi daha cikiyor.

Katılmamak mümkün mü?. Hakikaten taksit öder gibi masraf çıkarıyor insana bu meret. 2002 de evlendiğim gün bıraktım ben. O günden bu yana tek bir dal bile içmedim ve aramadım. O zaman ne diye bulunduruyorsun diyeceksin. Lazım oluyor işte şefim. İçen var içmeyen var.[b]

benzin Belçika'da ucuz değil mi? Mercedes'e LPG yakışmaz... zaten İZMİR'de bazıları Alfa Romeo marka spor arabalara bile taktırmış... LPG motoru bozar... sigara akciğerleri ve cildi bozar ekonomik gücünüzü azaltır...

Şarap rafının altındaki boşluğa eczanelerden temin edilebilecek buz kasetlerini de koyarsanız, özellikle beyaz şarabı soğuk tutma imkanınız olabilir, değerli watcher. Aslında ben bu düzeneği, maun renkli ahşap kasanın krem renkli ipek astarla uyumu ve pirinç menteşeler olarak tasarlamıştım. Ama gerek hareket halinde ses yapacak gerekse de yerin meylinin müsait olmaması sebebiyle vazgeçmek zorunda kaldım. Olay basit olsa da, en gerekli zamanlarda ortaya çıkıp memnuniyet yaratması inanın çok başka bir yere koyuyor insanı, naçizane önerimdir.

parabellum p08 demiş ki:

Şarap rafının altındaki boşluğa eczanelerden temin edilebilecek buz kasetlerini de koyarsanız, özellikle beyaz şarabı soğuk tutma imkanınız olabilir, değerli watcher. Aslında ben bu düzeneği, maun renkli ahşap kasanın krem renkli ipek astarla uyumu ve pirinç menteşeler olarak tasarlamıştım. Ama gerek hareket halinde ses yapacak gerekse de yerin meylinin müsait olmaması sebebiyle vazgeçmek zorunda kaldım. Olay basit olsa da, en gerekli zamanlarda ortaya çıkıp memnuniyet yaratması inanın çok başka bir yere koyuyor insanı, naçizane önerimdir.

Vay vay vayy, iste olay budur, ne yazikki buralarda bunu yapmak yaptirmak imkansiza yakin, turkiyede olabiliyor.
Tavsiyelerin icinse tesekkurler dostum

Garez@
Arabaya benzin koyarken 70€ odemek var, 30€ odemek var, aradaki farki ayda minimum 4 ile carp ve bunu 12 ile carp yilda bir tatil parasindan fazla ediyor.
Vallahi mersedes filan dinlemem lpg takarim, simdiki bmw benzinli, eger cok km yaparsam vallahi de lpg taktiririm, kabrio mabrio dinlemem.
Yoksa dizelden asagisi kurtarmaz

çok beğendim.. bir tek sürekli soğuk saklama sıkıntısı olabilir. aslında sık sık uzun yollara çıkıyorsanız arabaya mini buzdolabı da taktırabilirsiniz hani limuzinlerde olanlardan

Değerli arkadaşlar, dün akşam, yerel saatle 21.00 'de, geçen hafta bugün başıma gelen elim olayın misillemesini yapmış bulunmaktayım. Haber vereyim de içiniz rahat olsun dedim. Tam da sabahtan kahve düzeneğinin çalışmayıp, akşamına bu kardeşinizi yaktığı deniz kenarındaki o yerde, güzel bir akşam çaldım felek denilen tüzel kişilikten. Ne mi yaptım?
Sandeman'ı da anarak başladım keyif adamlığı vasfımın gereğini yerine getirmeye. Gözleriniz yakamozların romantizminin, damağınız da güzel bir beyaz şarapla beraber cheese cake tadının nefasetini alınca, yaranın yanığın hiç bir ehemmiyeti kalmıyor haliyle. Kolay mı parabellumun moralini bozmak. Sabahında Black'in Wonderful Life parçası tadında başlayıp, akşamına Freddy'nin Kabusları'na dönen günün rövanşı, en güzel böyle alınır dedim. Öncelikle bir gün önceden yapmış olduğum bir dilim cheese cake ile beyazda tercihim olan bir kadeh Sauvignon Blanc şarabı, keyfimi tekrar yerine getirdi doğrusu. Çeşitli markalarda bulabileceğiniz bu üzüm suyunun, neredeyse kırmızılar kadar etkili olduğunu söyleyebilirim dostlar. Benim yanımdaki Antik marka bir Terra üretimiydi. Bulgaristan menşeili bir şarap olup, beyaz kadın işidir diye bilenlere, denemelerini önerebilirim. Keki de bir gece beklettiğinizde aynı bulgur pilavı gibi daha bir lezzetli oluyor. Aynı bekletme işini örneğin aşureye yapmayın. Zira tecrübeyle sabit olduğu üzere resmen fren diskine dönüyor. Neyse yine uzattık mevzuu.
Bu ortama da ne yakışırdı? Önce Shostakovich'in 2. valsi, onunla kederin sıyrılmasını müteakip, Andrea Bocelli'den Santa Lucia ve iyice gevşediğinizde de Enrico Macias'tan Zingarella'yı kulaklarınıza doldurduğunuzda, efendim artık gamdan kasavetten eser kalmıyor bittabi. Hatta eve döndüğünüzde, karşılama komitesinin " Ne o, geçen hafta yanan bir adam için fazla neşeliyiz, hayırdır?" konulu latifelerini bile manasız bir tebessümle karşılayabiliyorsunuz.
Böylelikle dermatolojik açıdan olmasa da en azından tekrar eski moralle foruma dönmüş bulunmakta olduğumu bildirir, geçmiş olsun dilekleri için tüm değerli üyelere teşekkürlerimi bildiririm dostlar. Saygılarımla...

Hayattan aldığınız keyif daim olsun, bir kadeh te bizim sıhhatimize içersiniz artık.

teng demiş ki:

Hayattan aldığınız keyif daim olsun, bir kadeh te bizim sıhhatimize içersiniz artık.

Bu sözün üstüne aklıma birden Can Yücel geldi

Birgün de direkt bir kadeh Sandeman yudumlarsınız umarım. Onun tadı başka