Havacılıkla İlgili Tüm Sorulara Cevaplar Bu Başlıktan Verilecektir

Arkadaşlar selamlar. Yapılan bir araştırmya göre(yalan da olabilir ) dünya üzerindeki erkeklerin %80 lik bir kısmı çocukluğunda pilot olmayı istermiş. Bu isteği iş imkanına çevirmek isteyen yaşı uygun arkadaşlar, ya da hayallerini ertelemek zorunda kalmış abilerimizin bu işi hobi olarak yapabilmesine olanak sağlamak için bu başlığı açmayı uygun gördüm.
İş imkanları, geçilmesi gereken prosedürler, kurallar ve kanunlar, uçaklar hakkında genel bilgiler, genel uçuş prensipleri gibi konularda size elimden geldiğince bilgi vermeye, sorularınızı cevaplamaya çalışacağım.
Soracağınız sorunun bilgisizlikten dolayı saçma olma ihtimali her zaman bulunmaktadır. Ama bu yüzden soru sormaktan çekinmenizi kesinlikle istemiyorum. Hiçbir soruya saçma falan demeden, bütün sorularınızı en mantıklı şekilde açıklamaya çalışacağım. Uçuş ve uçaklar hakkında sormanızı istiyorum.
Bu da benim bu foruma ufak bir amme hizmetim olsun
Aynı zamanda yazılım mühendisiyim ve uzmanlık alanım şifreleme sistemleri ve sistem güvenliği ancak onun için yardım edeceğim günlere henüz gelmedik. Henüz o kadar boş zamanım yok

İlk ben sorayım. Türbülansa girdiğimizde langırt aşağı düşüyoruz, ne kadar düşüyoruz acaba ??

Bunu bilmenin imkanı yok. Bu konu uçağa, o andaki türbülansın şiddetine, uçağın hızına, insanın hissiyatına ve daha birçok etkene bağlı. Ortanın üstü türbülanslarda Cessna 172 tipi uçaklarda bazı türbülanslar 100-150 feet bile tırmandırıp düşürebiliyor. Ancak yolcu uçağında bu rakamlar çok daha farklı olabilir. Özellikle otomatik pilotta bağlı bir yolcu uçağı türbülans sebebiyle tırmanma ya da alçalmaya meyillenirse otopilot aracılığıyla anında düzeltme verilecek ve irtifa değişikliği minimumda kalacaktır.
Ancak insanın düştüğünü farkedebileceği kadar büyük değişimler 1-2 saniyelik süreç içinde 50 feet ve civarı irtifa değişimleriyle gerçekleşir diye düşünüyorum. Buna pilotajda kıç(aslında göt denir) hissi denir. Her insanda bu hissiyat farklı olduğu için kimi insan bunu 10 feet lik değişimlerde bile farkederken kimisi 100 feet lik değişimlerde bile farkedemez.

şimdi ben yarın uçuyorum.gideceğim yerde hava soğuk malum sokaklar buz pisti.

hava alanında buzlanmaya karşı nasıl bir önlem alınıyor inince kayıp fırlamayız inşallah biryerlere.

Alkol kullanıldığını biliyorum ama müşterilere mi içiriyorlar yere mi döküyorlar bilmiyorum

Hobi olarak pilotluk için neler yapmamız gerekir maliyet nedir acaba ? pilot ehliyeti var mı p sınıfı mı olur gibi sorular da aklıma takılmıyor değil uçaklı filmler seyrederken yani...

ısıtmalıdır gakliba pistler
alkolude müşteriler içiyor bildiğim kadarıyla

Arkadaşlar yıllardır bu başlığın açılmasını mı bekliyordunuz ya
Hemen sorulara cevap vermeye başlıyorum:
Havaalanında buzlanmaya karşı alınan birkaç tip önlem vardır. Bunlardan birisi Safegrip ismi verilen de-ice(buz eritici) sistemdir. Buzlanma öncesinde buz tutmayı önlemesi için dökülen sıvı(anti-ice) değil de daha çok buzlanma sonrasında uygulanan bir kimyasaldır.
Farklı ülkelerin regülasyonları sebebiyle bu kimyasalların içeriği ülkelere göre değişebilmektedir. Bunun en büyük sebebi, kullanılan kimyasalların doğaya verdiği zarar oranlarıdır. Ancak bütün kimyasalların ortak noktası potasyum içerikli olmalarıdır. Üretimi ucuz olmakla birlikte(tonu 2000-2500TL) uygulaması oldukça masraflı bir sistemdir.
Bunun haricinde çok ciddi soğuk iklime sahip bölgelerde bazen pistler yerden ısıtmalı olarak inşa edilir. Ancak bizim güneydoğu anadoludan falan beklemeyin tabi Bahsettiğim bölgeler Kanada sınırları içerisinde
Bunun haricinde doğrudan olmasa bile dolaylı olarak sizden bir önceki inan ya da kalkan uçağın motorundan çıkan yeni yanmış sıcak eksoz gazı yerde buzlanmayı önler. Bu tip şeylere Atatürk Havalimanı gibi yoğun havalimanlarında rastlanabilir.
Alkol ile yapılan buzlanma önleyici(anti-ice) işlemleri ise uçakların direk üzerine uygulanan sistemlerdir. Bunlar kanat profilinin üzerinde görünen ya da görünmeyen bir buz tabakasının oluşup da uçağın aerodinamiklerini ve uçabilme yeteneğini kötü yönde etkilememesi için uygulanır.
Ekstra genel kültür notu:
Eskiden havacılıkta buz eritici(pist üzerinde) olarak hayvan üresi kullanılırdı. Hayvan sidiğinden oluşan ürenin formülü CO(H2)2 olup, aynı zamanda gübre görevi görmektedir. Doğaya hiçbir zararı olmamasının yanında, aksine çimlerin yetişmesini sağladığından dolayı, havaalanının pistinin çatlamasına veya bitki büyümesi ile zorlanmasına neden olduğu için pistteki buzları eritme amacıyla üre kullanılmasından vazgeçilmiş ve kimyasal bileşiklere geçilmiştir.

Hobi olarak pilotaj ile ilgilenmek istiyorsanız PPL(Private Pilot Licence) lisansı sahibi olmanız gerekir.
PPL eğitimi genel olarak 1-3 ay arası yer dersi ve 1-5 ay arası sürebilen uçuş(50 saatlik uçuş) eğitimi ile tamamlanabilir. Son uçuşunuzda kontrol amaçlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından kontrol pilotu gönderilir. Bu uçuştan son kontrol hocası logbook unuza "Emniyetle Uçar" diye ibare düşerse PPL lisansını beklemeye koyulursunuz.
Bu lisansınız geldiğinde daha önce uçmuş olduğunuz ve yeterliliğinizi kanıtladığınız tek motorlu uçakları kiralayarak ya da satın aldığınızda Türkiye içinde tek başınıza uçurabilirsiniz. Kısıtlamanız ise görerek koşullardır. Yani meteorolojik koşulların elverdiği durumlarda, uçuş irtifanızın en yakınınızdaki buluttan dikey olarak en az 1000 feet, yatay olarak da en az 1500 metre mesafede olması lazımdır. Aynı zamanda yatay görüş mesafesi 5km olmak zorundadır. Aynı şekilde kotrollü hava sahalarına giriş ve çıkışlarınızda kule ile telsiz bağlantısı yapmış olmanız ve uçağınızdaki avionic cihazların belli kriterlerde olması gerekmektedir. Uçuş planınız kabul edildiğinde Çorlu'dan ya da Atatürk Havalimanı'ndan kalkarak ailenizi Karadeniz kıyısında bir havaalanına indirip, piknik yapıp, geri dönebilirsiniz
PPL fiyatlarının şu andaki raicini çok iyi bilmemekle birlikte 20bin TL den daha ucuz olduğunu zannediyorum.

Hostes ile kaptan arasında herhangi bir duygusal yakınlaşmanın şirket tarafından öğrenilmesi durumunda iki taraftan da savunma istenebilir, ikisi de işten atılabilir, bunun haricinde binlerce farklı şey olabilir. Bu yüzden bu tip olaylara hiç girmemek, profesyonel hayatınız ile özel hayatınızı birbirinden ayrı tutmaya gayret göstermeniz çevrenizdeki kişiler tarafından defalarca belirtilir. Çok isteyen olursa zaten hostese nikah kıyar

eyvallah

Ozamanda bir tanede benden gelsin.
Cessna 172 tarzi ucak surmek,kisa mefaler seyahet etmek en buyuk hayallerimden bir tanesi.

Amerikada 25- 30 bin dolar civarlari fiyatlari,

Hadi ucagi aldik,lisansimizi da aldik.

Yav bu meret Istanbuldan Malatyaya ne yakar ))

Cok pahali bir zevk midir bu?

Türk zekası abi taktırırız bizim sanayide bi tüp sıralı ona tamamdır

Google earth den baktım iki havaalanı arası 530 deniz mili. Rota değişimleriyle falan birlikte siz ona toplamda yuvarlak hesap 650 mil diyebilirsiniz. Cessna 172 uçaklarının ortalama seyrüsefer hızı 100 knot dersek 6,5 saatlik mesafe. Bu sürede aşağı yukarı 210 litre yakıp harcıyor.
Yakıtı alan kurumun hangisi olduğuna bağlı olarak litre fiyatı 1TL den 2,8TL ye kadar çıkabilir(2009 senesi fiyatlarına göre)
Ortalama 2TL diyelim. 420TL ye İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Malatya'ya gidersiniz. 850TL ye gidip dönersiniz...
Rakamlar şişirilmemiştir. Siz ona yuvarlak hesap 1000TL deyin

Lpg takmaya gerek yok o zaman:))

Şunu unutmayın ki bu paranın içinde uçağın bakım masrafları, gideceği hava meydanındaki konaklama kirası, ve diğer giderler gibi masraflar yoktur.
Türkiye'de Cessna 172 tipi uçakların fiyatı Amerika'dakilerin 2-3 katı. Bunun sebebi de ülkemizde havacılığın hobi olarak yapılması değil de sadece ticari olarak görülmesi. Bu yüzden uçağı ülkeye sokabilen fiyat konusunda istediği gibi at koşturabiliyor.
Cessna 172 uçağından stabilite ve kalite olarak(şahsi görüşüme göre) çok daha düşük olan Piper PA-28 fiyatı şöyle:
http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-hava-araclari-ucak-piper-dakota-pa-28-236-51642937/detay
Gerisini siz düşünün...


Başka sorusu olan?

Abi benim sormak istediklerim var bende bu tek motorlu uçaklarmı demeliyim, başlangıç seviyesi uçuşmu demeliyim ilk uçuş eğitimini nereden, ne kadara , ne kadar sürede alabilirim acaba ? bu benimde düşündüğüm birşey pilotluk olmasada uçuş eğitimi almak vede bunu belgelemek uçuş ehliyeti gibi bunu nasıl yapabilirim ?

Hep bir şeyi merak etmişimdir. Türkiye sınırları içinde kule ile Türk pilot İngilizcemi konuşur yoksa Türkçe'mi? (teknik terimlerin İngilizce okunmasını yoksayıyoruz)
Ya da İngilizce-Türkçe karışık terimlerle dolu bir dilmi kullanılıyor?

Galiba en saçma soru benimkisi oldu

@gokhandeniz
Türkiye'de bu eğitimi veren kurumlar mevcut. Bunlardan bazıları Türk Hava Kurumu(İstanbul, Ankara-Etimesgut ve İzmir Selçuk'da şubeler var), Ayjet Uçuş Okulu(İstanbbul'da bulunur ve operasyonları Hezarfen Havaalanında), Tarkim Uçuş Okulu(İstanbul ve Adana şubeleri var, şu anda uçuşlar sadece Adana'da ama İstanbul'da da yaza doğru başlayacak). Tarkimdeki PPL(Hususi Pilot Lisansı) fiyatını şimdi öğrendim.11.450 euro.
Süre olarak da 1 aylık yer dersi eğitimi üzerine aşağı yukarı 2-4 ay arası uçuş eğitimi sürüyor. Yani hepsi toplam 5-6 ay içinde hallolur.

@Deniz-KSK
Hemşom sorduğun çok güzel bir soru. Aslında bu sorunun cevabı "yerine göre" olacaktır. Çok aktif olamayan ve genelde yabancı uçakların uçmadığı havaalanlarında(Van, Trabzon) türkçe konuşulabilir.
Ama burada bilmen gereken en önemli nokta şudur. Bir uçağın kule ile konuşması sadece o ikisi arasında geçen bir diyalog değildir. Bu konuşmalar çevredeki diğer uçakların da duyabilmesini ve anlayıp kendini emniyete almasını amaçlar. Yani herhangi bir uçağa radar vektör ile baş değişikliği ve irtifa değişikliği/koruması talimatı verildiğinde, diğer uçaklar bu uçağın kendilerine tehlike arz edip edemeyeceğini anlamalıdır. Bu yüzden kule konuşmalar %99 ingilizce yapılır.
Özellikle Atatürk Havaalanı gibi uluslararası ve yoğun uçuşların yapıldığı bir yerde sadece günaydın ve iyi günler laflarını türkçe söyleyebilirsiniz. Bunun haricinde bütün konuşmalar ingilizce yapılır.
Havacılık ingilizcesi denilen şey zaten teknik terimlerden oluşur. Kule ile konuşmalarda kısa, sade ve anlaşılabilir olması öncelikli amaçtır. Bu yüzden atıyorum radar vektör verilirken;
"Turn left heading 200(two zero zero), maintain FL290(flight level two-niner-zero)" şeklinde bir kule talimatından sonra, talimatı alan uçak aynı şekilde anladığı talimatları geri okur. Havacılık konuşması bu tip terim ve sayılar yığınıdır
Zaten bu yüzden çok da türkçe konuşmaya yer kalmaz.

Sıradaki soruları alayım arkadaşlar...

Abi baya masraflı ozaman en basidinden uçuş eğitim programları :S

Evet maalesef öyle. Maalesef ülkemizde havacılık hobi olarak yapılamayacak kadar lüks.
Hoş ülkemizde araba kullanmak bile hobi olarak yapılamayacak kadar lüks aslında değil mi?
İşe gidip gelme haricinde araba kullanırken hep gözümüz benzin ibresinde değil mi?
Ehliyet alacağınız zaman bile ehliyet kursu, kursa git gel parası, ehliyetin ücreti falan derken insanların cebinden 2-3 bin tl para çıkıyor.

Ben THK'nın paraşüt kurslarına katılmak istiyorum araştırdığımda istanbulda yok galiba.. ve de grupa girebilmek için önceden baya sıra beklemek gerekiyormuş falan filan. Bu kursu istanbulda uygun fiyata yaptıracak var mı? Yamaç paraşütü değil, uçaktan atlamak istiyorum. İyi olduğumu hissedersem bu spora vericem kendimi ve wingsuit yapacağım bir gün. Hayalim bu.

Wingsuit müthiş bir spor. Ama yapabilmek için bildiğim kadarıyla en az bir 200-300 paraşüt atlayışı yapmış olmak gerekiyor. En yoğun yapıldığı bölgeler yine kuzeybatı avrupa, Norveç'in dağ yamaçları.
Bildiğim kadar eğitim yeri Türkiye'de sadece İzmir Selçuk'da var. Ama sizin için yine de bir araştıracağım yarın.
Fiyat konusunda da bilgi araştırırım yarın.
İzmir'de düşünürseniz araya falan adam sokup sıra bekleme olayının önüne geçebilirsiniz. Ama İzmir haricinde nerelerde yapıldığını bilmediğim için diğer yerler adına söz veremiyorum. Yine de bir araştırırım.

İstanbuldaki iş yoğunluğundan sanmıyorum İzmirde kursa zaman ayırabileceğimi, istanbulda hafta sonları gidebileceğim bir kurs olsa daha iyi olur benim için. Çok minnettar olurum yardımcı olursanız.

Öncelikle herkese iyi akşamlar.Uzun aradan sonra yeniden mesaj yazma fırsatım oldu.Sınav nedeniyle bundan sonra da pek yazabileceğimi sanmıyorum yaza kadar ama sonrasında pek derdim yok gibi.Konuya gelirsem eğer oldukça bilgilendirici olmuş.Koray abime teşekkürler.

Ayrıca konu vesilesiyle sizlerinde halini sormak isterim.

Ve konuyla ilgili sorum şu pilotların Duty-Free benzeri uygulamalardan yararlanma hakları var mıdır ? Varsa hangi ölçüler içindedir bu hakları ?

Benim bildiğim kadarıyla her yurtdışı çıkış ve girişte normal vatandaşın haklarına sahip. Ama böyle de düşününce bir pilotun bazı günler 2-3 kere yurtdışına girdiğini veya çıktığını düşünerek işin saçmalık boyutlarına varabileceğini zannediyorum
Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgim olduğunda mutlaka yazarım...

http://www.iststatus.com/ _____ sesi açın


http://www.flightradar24.com/ ____ Neredeyse tüm uçuşlar online izleniyor.

Ve arkadaşlar en sonunda!
Hezarfen asıl evine kavuşur...
Boeing 737-800NG uçağının motion simülatör kokpiti...

Haydi hayirli olsun o zaman

Wow... kalkışa hazırız galiba kaptan ?

İşte budur. Hezarfenin kanatlarından boeingin teknoloji dolu kokpitine güzel bir gönderme ''Siz yokken biz vardık''.

Tebrikler.

Neredeyse Tayfun abim. 1 ay daha sabır. Ondan sonra uçururum seni

Hayırlısı olsun inşallah.

@ bootsector
abi bu en son kaç yapıyor
heves ettim bak şimdi

En son 876km/saat yapıyor yeğen

Ben de bi soru sorayım, ilk mesajda da yazmışsınız erkeklerin %80 i pilot olmak istemiştir diye, fikir için soruyorum davulun sesi uzaktan hoş gelir derler, pilotluğun sıkıcı tarafları veya hayata dair dezavantajları var mı? Ya da katlanılabilir mi?

Modern Hezarfen ucusa gecmeye hazir, wayyyyy...

TEBRiKLEEERRRR

Çok şık bir fotoğraf olmuş.

Peki ben yukarıda geçen soruları helikopter için sorsam?

Arkadaşlar foruma günde bir kere 2 dakikalığına girebiliyorum. Biraz rahatlayınca bütün sorularınıza canla başla cevaplar yazacağım. 5günde 1 kere annemle telefonda konuşabiliyorum. Sanırım olumsuz yanlardan bir tanesini anlamışsınızdır...

Allah kolaylık versin, mesleğiniz ne olursa olsun işinizin hakkını verebilecek biri olduğunuzu düşünüyorum, bu durum da ı hakkediyor

Başlık için tşkler, bootsector. Benim gerçekten merak ettiğim şöyle bir konu var: Uçuş güzergahları neye göre belirleniyor? Kıstaslar nelerdir? Şu yüzden soruyorum. Bir ara iş için Afganistan' a gidip geliyordum. (Ariana geldi aklıma, baya büyük uçakları var, Rusların çıkmalarını kullanıyorlar sanırım )

Neyse. Şimdi ben havacılıkla ilgisi olmayan normal bir vatandaş olarak; Ank' dan kalkan bir hava aracının Kabil' e; sırasıyla Sivas, Van güzergahı vs. Sonra doğu-batı doğrultusunda İran' ı ortadan kesip Afganistan' a ulaşmasını beklerim.

Peki neden önce Karadeniz' e (Trabzon taraflarından), sonra Gürcistan, hatta belki de Rusya' yı geçip Azerbaycan üzerinden (Yolculukta Hazar Denizinin de üzerinden geçiyoruz) Afganistan' a şeklinde bir rota söz konusu?

Bir harita üzerinde her iki rotayı da kalemle şöyle kabataslak çizsek, bu soruyu neden sorduğum daha iyi anlaşılır. Bir de acaba bir uluslararası rota belirlenirken üzerlerinden geçilmesi planlanan her ülkeden ayrıca izinler alınıyor mu?

Şimdiden teşekkürler..

Bu arada hezarfen kesinlikle mükemmel olmuş ama, onun yeri ayrı olmak üzere, size bir de flieger şart diyorum; misal Laco

@Lombardo
Benim de havacılıkla bir ilgim yok ama şöyle bir cevap verebilirim zannedersem. En kısa yoldan gideceğini tahmin edebilirim sizlerden farklı olmayarak. En kısa yoldan gideceğini varsayarsak normal bir dünya haritasını önünüze koyduğunuz zaman özellikle uzun mesafelerde - sizin de bahsettiğiniz gibi Türkiye - Afganistan gibi mesela- en kısa yol cetvelle çizdiğiniz yol değildir. Sebebi ise dünyanın yuvarlak oluşudur. Dünyanın yuvarlaklığı düzleme aynen aktarılamaz.

Dünya haritası yerine küre şeklindeki dünya maketini gözünüzün önüne getirirseniz daha iyi anlayabilirsiniz söylediğimi. Bu maket üzerinde iki noktayı birleştirip bu yolu düzleme aktardığınız zaman aynen sizin de dikkatinizi çektiği gibi önce yukarı çıkıp ardından aşağı doğru indiğini göreceksiniz. Uzun mesafede seyir yapan gemiler ve uçaklar rotalarını bu şekilde düzenlerler. Yaptıkları bu seyre büyük daire seyri adı verilir.

Tam olarak anlatamadım ama temel mantığı bu. Arkadaşımız geldiğinde daha açıklayıcı bir cevap verecektir.

vaay, bunu hiç düşünmemiştim! Kesinlikle doğru charizard. Bu arada tam olarak anlatamadığını söylemişsin ama emin ol şu 'harita' ile 'küre' arasındaki fark örneği kesinlikle çok iyi anlattı.

Evet fazlasıyla mantıklı Yine de bootsector' un cevabını da bekliyor olacağım. Diğer sorularımla da ilgili..

Açıklamanız için tekrar teşekkürler

charizard çok güzel açıklamış. Ben de olayı şöyle anlatmaya çalışayım. Dünya küresinde bir noktadan bir noktaya yol çizmenin en kısa yolu o iki noktanın üzerine bir telin geçirilmesidir. Atıyorum telin uçlarını ingiltere londradan türkiye istanbula kadar uzatın. Ama tellerin uçları bu noktalara değecek. Uçak kalkıp iniyormuş gibi düşünün. Teli, dünyayı saracak şekilde bükmeniz gerekir. Daha sonra teli alıp yandan bakın. Dümdüz bir tel değil kavisli bir tel olduğunu göreceksiniz. Haritalarda kuzeyden ve güneyden eğimli gösterilmesinin sebebi işte bu kavisin 3 boyutlu ortamdan 2 boyutlu ortama aktarılmasındaki sıkıntıdan kaynaklıdır. Bu yüzden bu rota dümdüz değil de, hangi yarımkürede ise o yarımküreye doğru kavisli bir şekilde çizilir. Aslında bu sadece o telin 3. boyutu olan derinliğini(yani kavisini) 2 boyutlu bir şekle indirgemeye çalışırken ortaya çıkan abuk şekildir
Bu yüzden kuzey yarımküreden güney yarımküreye doğru çizilen bir rota aslında 3 boyutlu ortamda dümdüzken, 2 boyutlu haritada aşağıdaki şekildeki gibi görünecektir:
Şeklin kusuruna bakmayın. Paintte 45 saniyede çizilmiştir


Olay sadece bundan ibaret. Bu çizilen rotaya charizard ın da dediği gibi great circle(büyük çember) denir.
Sizin verdiğiniz iki ülke arasındaki rotanın büyük çember ile uygulanışı şu şekildedir.

Bütün bunların yanında uçuş rotalar ticari olarak kısa yollardan seçilmesine karşın bir de uluslararası regülasyonlar devreye girer.
ICAO ismi verilen ve bütün dünya ülkelerinin sivil havacılıklarının üst kuruluşu belli kıstaslar belirler. Ülkeler de bunlara göre karşılıklı olarak uçuş izinleri verir. Mesela 2 ülke arasında karşılıklı izin olmayanlar olarak amerika ve kübayı verebiliriz. Bu iki ülkeden birisinden çıkıp tek uçak ile diğerine geçiş yapamazsınız. Ara ülkelerden birisinde aktarma yapmanız gerekir. Bu genelde siyasi veya ekonomik ambargolar veya diğer kıstaslardan dolayı bu şekilde oluşturulur. Yani uçuş rotaları her zaman büyük çembere uymayabilir.

Diğer arkadaşlara da elimden geldiğince cevap vereyim:
@fuurkann
Birçok dezavantajı var.
-İstanbul'a geldiğim günden beri(5 gündür) annemle telefonda 1 kere konuşabildim. Hiçbir şekilde bayram günleri tatil olmaz. Yani tabi imkansız değil ama hakikaten çok zor.
-Bir saniyelik hatanız 189 kişinin ölümüyle sonuçlanabilir. En iyi ihtimalle işinizi kaybeder ve bir daha hiçbir yerde pilot olarak çalışamazsınız. Bu mesleğe kavuşmak için verdiğiniz yıllar ve paralar bir saniyede çöpe gidebilir.
-İnsanlar yataklarında mışıl mışıl uyurken siz gecenin 03:30 unda ayağa kalkar, traşınızı olur, kıyafetlerinizi giyer ve saat 04:30 da servisle alınırsınız.
-3 gün ard arda sabah 03:30 da uçuş için kalkar, sonraki iki gün öğleden sonra 14:30 da uçuşa gidip de gece 01:30 da evinize dönersiniz. Adamın biyolojik ritmiyle ciddi anlamda dalga geçilir
Bu tempoya alışmaya çalışan bir arkadaşın 2,5 hafta büyük tuvaletini yapamadığını söylesem herhalde vücudun ne kadar kendisini şaşırdığını iyi anlatmış olurum.
-Çocuğunuz varsa adam akıllı vakit ayıramazsınız(bahsettiğim benim şirketim için değil de THY pilotları için geçerli)
-Birçok önemli aktiviteyi kaçırırsınız: Arkadaşın dayısı Pegasus'da kaptan. Kış şartları dolayısıyla almanyada havaalanının uçuşa kapanması sebebiyle çocuğunun doğumunu kaçırdı. Çocuğunu ilk kez 3 günlükken görebildi.
-Diğer meslektaş arkadaşınızla görüşemezsiniz. Onların günü uyduğunda sizin gününüz uymaz, sizin gününüz uyduğunda onlar uçuştadır.
-Deli gibi ders çalışırsınız(ama bildiğin deli gibi). Bu kadar dersi üniversitede mühendislikte çalışsaydım türkiyenin en genç doçenti olurdum
-Kurallara uyduğunuzda işlerin içyüzünü bilmeyen insanlar tarafından suçlanırsınız, küçümseyici bakışlara maruz kalırsınız:
Bu konuyu bir örnekle anlatayım:
1) SunExpress alman ortaklı bir firma olduğu için bütün kuralları son harfine kadar uygular. Sizin uçağınızın alçalabileceği en düşük limit pist üzeri 200 feet ise ve siz 200 feet e inip de pisti göremezseniz hemen pas geçip birdaha yaklaşmayı denersiniz. Bu kuralın asıl sebebi şudur. Eğer oradan daha aşağı inerseniz ve bir motorunuzda sorun çıkarsa piste çarpmadan tırmanamazsınız. Kısacası kaza riski vardır. Trabzon a THY iner, Pegasus iner, Onur iner ama Sunex pas geçer. Herkes de size amatör pilot gözüyle bakar. Sanki herkes inmiş de siz becerememişsiniz gibi. Bunun asıl sebebi şudur ki diğer şirketler 200 feet olan limitin altına da inip pisti görmeye çalışırlar ve sizin hayatınızı tehlikeye atarlar. Ama bizim şirketteki her pilot bilir ki biz bu limitin 1 feet altına inip de hala pisti görememişsek şirket kurallara uyulmadığı için iki pilottan da ifade ister ki havacılıkta olması gereken de budur.
Görüş koşulları hala uygun değilse, uçak kalktığı meydana geri döner. Sonra indiğiniz yerde yolcular sizinle münakaşaya girer, sizi iş bilmemezlikle suçlarlar. "Bu uçağı anneannem olsa indirirdi" derler. Sizin de söyleyebileceğiniz tek şey kusura bakmayın efendim kuralları ben esnetemem demek olabilir.
İlk solukta aklıma gelenlerin birkaçı bunlar.

@charizard
Sizin soruyu pek anlayamadım. Helikopter pilotu mu olmak istiyorsunuz?

Ha bir de söylemeyi unutmuşum.
İnsanlar "ya bağlıyorsun oto pilota cihaz kendisi gidiyor zaten der"
Aldığınız 2 yıllık eğitimi(yazlım mühendisi olarak beni bile zorlayabilen bir yazılım yapısı var), üstüne aldığınız 2 aylık tip eğitimini ve eğitim esnasında yaptığınız onlarca acil durum senaryosunu(dün bir tanesinden çıktım ve sırtım terden su içindeydi) bir saniyede çöpe atarlar.
Son 1 haftada acil durum senaryolarının stresinden 4 kilo verdim. Daha ne diyeyim...

@bootsector

Ağzına sağlık, Great Circle'yi çok iyi anlatmışsın

Ama rotanın neden eğimli olması gerektiğini anlamadım..

Tayfun abim hemen şöyle anlatayım.
Uzun mesafe bir yol düşün ki mesela Türkiye'den Çin'e gidiyor olalım.
Normalde geçeceğimiz en kısa rotanın ekvatora paralel olan ve dümdüz ilerleyen bir yol olduğunu düşünelim. Bu dümdüz yolu dümdüz bir haritaya çiz.
Sonra bu haritayı aynı ölçekte bir kürenin çevresine tam olarak sar. Yolun aynı şekilde bulunduğu yarımkürenin kutbuna doğru kavis yaparak gelecek
Yani aslında rota kavisli değil de sadece dünya küresinin üzerinde kavisli görünüyor diyebilirim.
Bir de son olarak;
Dünyanın iki ucundaki yerleri birleştiren en kısa rota ekvatora paralel değil, tam tersine dik kesen rotadır. Yani Kanada ile Rusya arasındaki en kısa rota direk kuzey kutbundan geçip dünyanın diğer tarafına gider.
Umarım biraz daha yardımcı olabilmişimdir.