Latribune'den aldigim habere gore,
Isvicrenin buyuk markalari ciddi bir kriz yasiyorlar.
Satisi gerceklesen saatlerin %25 i el altindan %30-%70 arasi indirimlerle satiliyor, aslinda gercegin de bu rakamlarin cok ustunde oldugu soyleniyor.
Boylesine yuksek indirimler artik burnundan kil aldirmayan buyuk markalari da vurmus durumda, degari 5 bin eurodan 100 bin euroya kadar saatleri boyle manto alti satislar ile almak mumkun.
Buyuk markalarin elindeki stoklar rekor seviyelere ulasmis durumda, satislar 2008 yilindan beri durma noktasinda, 2008 yilinda 2007 deki siparislerini teslim eden markalar uretime devam ederken alicilarin birden durmasiyla ellerinde tarihlerindeki en buyuk stoklar birikmis.
Nakit paraya olan ihtiyaclarini gidermek ama ayni zamanda prestijlerinden ve liste fiyatlarindan odun vermemek icin ozel olusmus alicilara gizlice inanilmaz indirimlerle satiyorlarmis, alicilar da bu saatleri internet uzerinden satisa sunmaya baslamislar. Bu sitelere ornekler ise Portero.com, thewatchery.com veya watchfinder.co.uk gibi siteler.
Boylece iki, uc hatta dort yillik bir stok'u ellerinde patlayan firmalar bu yollarla stoklari eritmeye calisiyorlarmis.
Bu krizden etkilenen ve bu duruma giren o cok taninmis markalardan da varmis, jaeger, rolex, tag heuer, Cartier, IWC, Baume et Mercier, Breguet, Omega, zenith, gibi markalar eskiden modeli gecmis ve asla begenilmeyen ve satilmayan modellerde indirimli satis yaparlarken gunumuzde tum modellerine bunu uygulamaya baslamislar.
Eskiden bu markalar kapilarina bir gri pazar alicisi geldiginde %95 eski model ve %5 yeni modellerden verirlerken bu oran simdi neredeyse yari yariya gelmis.
Bu aracilar fabrikadan saatleri liste fiyatinin %20 sine alip bir yari toptanciya %30'una, o saticilara %40'ina satarak son alicinin liste fiyatindan %50 indirimine ragmen her biri de %10 kazaniyorlarmis.
Bu arada bazi markalar fabrika satis magazalari acmaya baslamislar, oradan direk satis yapiyorlarmis mesela tag heuer gibi, yine bu arada bayilerine de yuksek indirim musaadeleri vermisler, hatta bayinin bir gri pazara gizlice satmasina goz yummaya baslamislar.
Butun bunlarin icinde en saglam durani ise hublot ve basindaki J.C. Biver, ta en basindan beri uretimi talebin altinda tuttugunu soyleyen Biver, el altindan satisa asla musaade etmediklerini, bayi ancak satis faturasini gosterdikten sonra yerine yeni saatin gonderildigini soylemis.
Fabrikalar bu arada uretimlerini durma noktasina cekmisler, boylece ellerindeki fazlalik stoklar eriyince yeniden herseyin normale donecegini hesapliyorlarmis.
Bu arada kisisel yorumumu da ekleyeyim,
Cok buyuk ihtimalle bu stoklar eridikten sonra piyasaya yeni modeller surmek durumunda kalabilirler, bir saat internette %50-70 indirimle satildiktan sonra yeniden bir iki yil sonra normal liste fiyatindan satilma sansi cok azalir, bu durumda ayni saati yeniden liste fiyatindan satmaktansa, o fiyatlarda yeni modeller piyasaya surmeleri gerekir.
Zaten uretimin de durma noktasinda olan bugunlerde yeni modellerin projeleri ciziliyor olabilir.
Bu demektir ki bir veya iki yil icinde agzimizin daha cok suyunu akitacak yeni modellere gebe saat dunyasi.
Yani onumuzdeki gunler saat almak icin ideal gunler, satici ile cok siki pazarlik yapmak, olmazsa bazi yukarida verdigim sitelerden alisveris yapmak gerekir. Guvenlige gelince, bu siteler yillardir calisan ve taninmis sitelerdir, sorun olacagini hic sanmam.