Gözden sonra mideler de doysun

Arkadaşlar,

Malum gözler bayram ediyor meraklarımız sayesinde. Gönüllerimiz de neşe buluyor, lakin acaba diyorum, midelerimiz ne alemde? Hobilerimden bir tanesi olan yemek yapma işini de burada paylaşmak istedim. O da nereden çıktı demeyiiin. Düşünün şöyle bir pikniğe gitmişsiniz. Hakan kardeşiniz size diyor ki, siz oturun şöyle rahatınıza bakın. Çıkarıyorum çantadan nefis ciğer şişleri. Akşamdan soğan suyu ve sütte istirahat etmiş.İliği kemiğe marineye doymuş. Yatırıyorum onları turuncu köze. Sık sık çevirip dışlarında bir kabuk oluşturuyorum ki muhteşem lezzet içinde hapsolsun. Aralarına 3 ciğerde bir dizdiğim kuyruk yağı da kurutmuyor şişi. Cısır cısır cısır derken göz göz köpükleniyor lezzeti ciğer kebabının. Aniaaaaam, gözünüzün önüne getirebildiniz mi? Getiremediniz mi, durun ben yardımcı olacağım size. Az sonra Bilgisayar öğretmeni arkadaşımdan rica edeceğim, resimleri o eklesin. Şimdi hoca bunları niye anlattın da aklımıza soktun? Ya lokal bir ödem olursa ürogenital hesabı demeyin. Eğer diyorum, bir buluşma olur da bu kardeşinize fırsat verirseniz, Size sergilemeyi düşündüğüm lezzetlerden bazıları:

1- Çerkes tavuğu
2- Lepsi
3- Tüm ızgara ve şiş çeşitleri
4- Akçaabat köfte
5- Adana
6- İskender
7- Güveç
8- Tenekede tavuk
9- İzmir köfte
10- Fırında patlıcan kebabı
11- Hünkarbeğendi ( Artık siz de beğenirsiniz)
12- Fosul
13- Ali nazik
14- Şinitzel
15- Dolgulu tavuk göğsü
16- Bodrum makarna
17- Kiremitte balık
18- Portakallı ördek
19- Pizza
20- Perde pilavı .......... valla yoruldum dahası var inşallah fırsat olur da yaparız beraber.

Benim de forum üyesi arkadaşlara bir güzelliğim olmuş olur, sevinirim.

Süper, başka ne denir ki, keşke benimde böyle meziyetim olsa, ben ancak hazırlanmış olanları tüketmekden anlarım. eline sağlık.

Şunu söyleyeyim, o da bir sanattır.Herkes yemek yiyemez. Oturmuşsun sofrada karşındaki adam mız mız mız onu seçiyor, bunu ayırıyor kenara, perişan ediyor yemeği. İştahım kaçar benim. Kardeşim yesene adam gibi değil mi? Ne kadar ömrümüz var ki şunun şurası, biliyor muyuz? İştahla yemek yiyen bir insanın karşısında yemek yemek ne kadar güzeldir. İnşallah biraraya geliriz birgün, hiç belli olmaz, hayat bu. Geçen bir dostum bize geldi. Ona bir sürpriz yapayım dedim. Bir akşam önceden yoğurduğum adana harcı vardı ( Biraz kadın sohbeti gibi mi oluyor yaw ) Onu bir güzel şişe geçirirsin, barbeküde adanayı yapar üzerine de incecik lavaşı sararsın kıtır kıtır. Hafif bir sos ile kiremitle fırına verip, çıkarmaya 5 dk kala kaşarı gezdirirsin üstünde. Allaaaaaah, uşağın aklı gitti. Ne bileyim şefim, elimden gelen bir şeyle insanları mutlu etmeyi seviyorum. Yapmak yemekten bile zevkli bana göre. Çobanın armağanı çam sakızı olur hesabı. İnsan ömrünün, nefes aldığı değil de, mutlu ve neşeli olarak geçirdiği zamanların toplamı olduğuna inanıyorum ben.

Uyyy anamlar menüye bak !!
Yakınlarda Giresun'a gidecektim Samsun üzerinden mi gitsem ne ?

Haydaaa sabah sabah ne yamultuyorsun insani yaw.
Anlattigin sisler benim gibi buralarda dogrudurust tadi olan et bulamayan insanlar icin ne anlama geliyor biliyormusun...
ighhh
O sislerin yaninda olmayi cok isterdim yahu.

Neyse hocam seninle o kadar cok hobiyi paylasiyoruz ki,

Dana uykulugunu once sicak sudan gecir ve buzdolabinda sogusun, sonra cikar ve zarlarini temizle, uzerine hafif bir agirlik koyup yassi olmalarini sagla, bunlari misir unu'na bandir, saf tereyagi ile guzelce pisir.
Bu arada yaninda Porcini (italyanca) cepes (fransizca) turkcesini bilmedigim, orman mantarini al, tereyaginda hafifce pisir, uzerine bir cay bardagi beyaz ve kaliteli sarap dok, sarap hafifce oynamaya basladiginda uzerine siyah truffe mantari dogra, bolca tuz biber ekle suyu biraz cekilince hepsini pismekte olan dana uykuluklarinin uzerine boca et ve iki cay bardagi daha beyaz sarap ilave et,
beyaz sarap kendini cekince yarim cay bardagi viski uzerine ilave et ve tavayi kaldir uzerine bir cakmak cak ve alevleriyle masaya servis et...

Alevler sonunce yaninda biraz soyularak haslanmis patates ile tabaklara servis et...

Cevherler ortaya çıkmaya başladı, ha bu arada bende o mızmızlardanımdır, söyliyeyim dedim, yarın birgün denk gelirizde mazallah şimdiden malumu ilan edeyim. ,teng geçen günklerdeki kokoreç muhabbetinden hatırlar sanırım.

Haydi bir tane daha:

Orta boy ve adam basi bir kilo midye al, guzelce kabuklarini kaziyarak ve uzerindeki sac seklindeki yosunlari ayiklayarak temizle.
Soguk suya attiginda ust tarafta kalanlarini da ayikla onlar olmustur ve sana canlisi lazim.
Kocaman bir tencereye tereyagi koy, 50-100gr kilo basina,
biraz sogan ile tereyagini kavur ve tum midyeleri ustune boca et, coshhh diye ses ciksin.
Bu arada yan tarafta dogradigin yesil kereviz, biraz sogan ve birkac dis sarmisagi uzerine ekle, tuzunu biberini ekle tencerenin kapagini kapat, biraz sonra kapagi ac bir karistir, cok pisirme, amacin midyelerin acilmasi, midyeler tumuyle acilinca uzerine beyaz sarap ve biraz da taze ve likid kaymak dok biraz daha pisir, midyeler cok pismis olmayacak, lastiklesmeyecek, yumusak kalacak.
Hemen ardindan derin tabaklara suyu ile beraber servis yap.

Vay vay Vay, ağzını tadını bilenler platformu demek. Sayın Watcher mantar benim de lezzet seçimlerinden biridir. Hatta Afyon'da görev yaparken kendi topladığım mantarlardan akşam şaraba yatırdıklarımı ertesi gün soteliyordum, nefis oluyordu. İyi topik açmışım iyiii.

Bu sene Afyon acaip domalan mantari yapti, o da bir cesit beyaz truffe sayilir aslinda ama gercek truffe kokusu yoktu, bunu beyaz saraba yatirip sarmisak ile pisirince acaip oluyor tadi, kilosu 5tl'ye kadar dusmustu ve 20-30 yilda bir olurmus boylesine bolluk.
Izgarasindan tavasina kadar bolca yedik

Guzel konu oldu dostum, gercekten

Haydi bir tane de basit ama lezzetli bir tarife:

Genis beyaz mantarlari al saplarini cikar, guzelce temizle,
Yan tarafta oda sicakliginda yumusamis tereyagini bolca sarmisak ve maydanozla karistir, ha icine iri deniz tuzu ya da iri cekilmis kaya tuzu eklemeyi unutma.
Mantarlarin icine birer kasik bu karisimdan koy uzerine bolca karabiber ve biraz da rendelenmis eski kars kasar peyniri ekle.
Izgarada pisir (firinda da olur).
yerken de benim dedeme bir rahmet duasi okumayi unutma

watcher demiş ki:

Haydaaa sabah sabah ne yamultuyorsun insani yaw.
Anlattigin sisler benim gibi buralarda dogrudurust tadi olan et bulamayan insanlar icin ne anlama geliyor biliyormusun...
ighhh
O sislerin yaninda olmayi cok isterdim yahu.

Neyse hocam seninle o kadar cok hobiyi paylasiyoruz ki,

Dana uykulugunu once sicak sudan gecir ve buzdolabinda sogusun, sonra cikar ve zarlarini temizle, uzerine hafif bir agirlik koyup yassi olmalarini sagla, bunlari misir unu'na bandir, saf tereyagi ile guzelce pisir.
Bu arada yaninda Porcini (italyanca) cepes (fransizca) turkcesini bilmedigim, orman mantarini al, tereyaginda hafifce pisir, uzerine bir cay bardagi beyaz ve kaliteli sarap dok, sarap hafifce oynamaya basladiginda uzerine siyah truffe mantari dogra, bolca tuz biber ekle suyu biraz cekilince hepsini pismekte olan dana uykuluklarinin uzerine boca et ve iki cay bardagi daha beyaz sarap ilave et,
beyaz sarap kendini cekince yarim cay bardagi viski uzerine ilave et ve tavayi kaldir uzerine bir cakmak cak ve alevleriyle masaya servis et...

Alevler sonunce yaninda biraz soyularak haslanmis patates ile tabaklara servis et...

Uy uyy uy
Yanında Chianti gibi hafif bir şarap mı yoksa Shiraz gibi baharatlı bir şarap mı gider ?

Chateaux Margaux'dan asagisi kurtarmaz
92 veya 2004

Ya da siki bir bordeaux,
Turk saraplari da artik cok guzel olmaya basladi ama ben onlari pek tanimiyorum.

Konunun güzelliğine baksana, kime cevap vereceğimi şaşırdım şimdi. Afyon'un İhsaniye ilçesi'nin Beyköy köyünde görev yapıyordum. 1995 yılında. Okulun lojmanından bakardık, yağmur yağdıktan sonra havadaki azot toprağa geçer ve aniden mantar fışkırırdı nerdeyse. Kuzu göbeği ile domalan vardı. Tedbiren mantarın şapkasını kaldırıp sap kısmına bakardım. Eğer börtü böcek varsa bunlar zehirlenmediğine göre ben de yiyebilirim diye düşünürdüm.
Toplayıp eve getirip yıkamadan sadece zarını soyup öyle pişirirdim. Geniş olanları da fileto çıkarıp tereyağda yapardım. Yanına köyde o imkanlarla şarabın kalitelisini bulmak zaten mümkün değil ama işte artık. Daha çok tanini fazla olmayan tam buruklaşmamış ama dömisek gibi de baymayan şaraplar alırdık. Bir de kişisel tercih olarak yağışı az olan bölgelerin Doğu anadolu gibi yerlerin üzümlerinden yapılan şarapları seçerdim. Meyve aromasını daha fazla içerir sulu bir tat vermezdi. Keyfimiz yerine geldiğinde de arkadaşlarla alırdık sazı değme gitsin keyfimize. Bazen de sanat müziğimizin en seçme eserlerini icra ederdik. Her şey, anlayan insanlarla birlikte güzel oluyor arkadaşlar, diyorum ya bir araya geliriz inşallah...

Bizim dede topragi olan nevsehir avanos'ta da evlerde kup saraplari yaparlar onlar da saz muhabbetinin yaninda acaip olur

Sayın Admin,

Sanıyorum biraz sonra akraba çıkacağız. Benim de baba memleketi Niğde Bor'dur. Ama ben Samsun'da doğup büyüdüm. Sazın tınısını da sanatın inceliğini de hayatımda tutmaya çalışırım. Annemden aldığım bir zevk av ve silahsa diğeri de müzik sevgisidir. Yakında uzun bir ara verdiğim saza tekrar dönmeyi planlıyorum.

Ah, muzikte iyi dedikleri begeni ve kulagim vardir, saz konusunda cok zor begenirim, gider acaip seyler bulmaya calisirim muzikte.
mesela bir oman'da(amman) dophar bolgesinin yoresel muzigini iceren album elime gecmisti ne yazikki kaybettim ve bir daha bulamadim.
Bir baba taher albumum var bir esi yok, eski gazelleri severim, kurtce kahvelerde soylenen halk hikayeleri anlatan parcalari severim hatta dogubayazitta'ki arkadaslarimdan rica etmistim, cekip gondermislerdi,
Kelt muzigini, kizilderili ve shaman muziklerini, afrikada tam tam esliginde soylenen ilkel sarkilari, Avustralya yerlilerinin ilkel sarkilarini vs vs severim.
Uff konu dagilacak devam etmeyeyim, ama bu arada klasik seyleri de severim. Ama galiba bu konuda baska baslikta devam etmek gerekecek.

Ben de Avusturya yerlilerinin (Haydn, Mozart, Beethoven) ilkel senfoni ve konçertolarını severim

Evet müzikle ilgili ayrı başlık açmak gerekecek gibi görünüyor.

Eveeet fotolar geldi sıcak sıcaaaak
http://yfrog.com/4pimg0827tj


http://yfrog.com/dyrekaarkenj
URL=https://2img.net/r/ihimizer/i/rekaarken.jpg/][/URL]

http://yfrog.com/ehfotoraf0057wj

Aslinda bir muzik paylasim bolumumuz olsa orada cok guzel paylasimlar da yapardik ama nasil muzik eklemesi yapilir nasil organize olabilir bilmiyorum

Parabellum@
Yaw hocam agzim sulandi simdi, zaten hanim da sahibi oldugum yaklasik 100 kilo nedeniyle rejime sokmus durumda, dagildim simdi...

Hakikaten bu olayı bitirdi. , üstelik benimde midem rahatsızken,ayrıca yaza hazırlanmak babından 5-6 kiloyu vermem gerekirken.

Daha fazla dayanamıycam, ben yemeğe çıkıyorum

Afiyet olsun, ben o işi gördüm.

Arkadaşlar, bugün şu dolgulu tavuk göğsünü yapasım var. Size de akşamki yemek programı için fikir olur belki.

Tavuk göğsünü alıyorsunuz. Tabi bunlar akşamdan beyaz şarap yada sütte beklemiş olacak. Lezzet tercihine göre ikisi de olur. Hiç ezmeden karnını yarıp bir cep biçiminde açıyorsunuz. İçine hazırlamış olduğunuz, krem peynir, kinzi ( Gürcü baharatıdır), köri, kıyılmış maydanoz ve sarımsak, tuz, biber karabiber, renk için tatlı kırmızı tozbiberden oluşan karışımı sürüp yumurtaya daldırıp, mısır cipsi kırıklarına buluyorsunuz. Sonra da tavada kızgın yağda cips kaplama kızarıncaya kadar kızartıyorsunuz. Bunu alıp bir kiremite koyup doğru fırına. İçi pişene kadar bekliyor. Kurutmadan çıkarıp lömbürderken yanına patates kızartması ve domates gülü ile servis ediyorsunuz. Yanına ne mi olur? Tercihen yine beyaz orta aromalı bir şarap tabi. Afiyet olsun...

Cok aciktimmmm

yemek yemek buyuk bır zevk, bırde kılo yapmasa bu hafta dostlarım geldı basarılı bır kebabcı vardır altunızade baglarbasında oraya goturdum arkadslar yemek yıoyelım dedı yıne gıttık yurt dısından mısafırler geldı yıne aynı yer ruaymad et gorur oldum ama ne yalan soylıyım sımdı olsa yıne yerım

Afiyet şeker olsun Borahan, yiyeceksin tabi. Merak etme et tek başına kilo yapmaz. Yanına ekmek yerine yeşillik alıp bir de turpla beraber götürürsen hiç birşeycikler olmaz. O turp denen sebze var ya hakikaten tam bir eritici ve hazmettiricidir. Üzerine de bir bardak limon sıkılmış ılık su da içebilirsin şifadır.

Öğle yemeği yaklaşşııyor arkadaşşlar. Hadi buyrun



daha yakından alalım



Sayın Admin, sizin daha vaktiniz var öğle yemeğine. Yetişebilirseniz beklerim

Bak şimdi, soldan sekizinci şişin, alttan üçüncü ciğerinin zarını almamışım. Söylemiyorsunuz da arkadaşlar

soldan ikinci sisteki yagın hemen önündeki cigerin üzerindeki zarda duruyor gibi.
Hakan bey, kuzine sobasınında hakkını veriyorsunuz degilmi?

.

.

Sayın Ertay, hakkını vermem mi hiç kuzinenin. Ama o kuzine çalıştığım Afyon'un İhsaniye ilçesinin Beyköyü'nde kaldı. Orada sıkıntıdan bazen ava çıkar, bazen buz gibi birayla, cipsi kapıp, soluğu akşam güneşini dağ eteklerinden seyrederken alırdım. Bazen bildiğim mantarları toplayıp, ertesi gün mangalda fileto halinde ( maşallah tabak gibi olanları vardı )cazırdatmak için, rende soğan ile sızma zeytinyağına yatırırdım ki dertlere deva gönüllere şifa olsun deyü. Bazen de işte böyle al eline oklavayı, tarçınlı cevizli kurabiye neslinden örnekler hesabı yapardım birşeyler.
Sayın Katil balina, öneriniz başım gözüm üstünedir. İlk ızgaramda kulaklarınızı çınlatırım inşallah. Ben genelde bir baş sarımsağı alıp közün kenarında beklemeye bırakıyorum.Ateş onu halledince de ucundan açıp etlerin üzerine vöcürdeterek şöööyle bir sıktığımda, etlerin bu sosu havada kapıp, " tamam işte " dedikleri an geliyor arkadaşlar. Kekiği de verip atıyorsunuz lokumları ağzınıza. Deneme işi evet belirttiğiniz gibi, insan materyalleri değiştirerek aşağı yukarı aynı tariflerden farklı tatlar elde edebiliyor. Hele fırın, sos, köri ve kinzi gibi yardımcılar da işin içine girdiği anda zaten aşçı olup çıkıveriyor insan. Aklıma gelen bir öneri de bu kardeşinizden olsun mu? Pizza hamurunu açtınız ya, hemen kenarlarını ruletle yada kesmeksizin meyva bıçağıyla bastırıp yuvarlak bir çerçeve şeklinde çiziyorsunuz. Sonra da iç kısmı kabarmaması için çatallıyorsunuz. Kenarda kalan yuvarlak simide de yumurtayı verip malzemeyi koymadan önce fırından çıktığında kenarları nar gibi yüksek setli içi de tepsi gibi hamuru elde ediyoırsunuz. Ondan sonra malzemeyi atıp pişirip, en son fırından çıkmaya yakın kaşarı üzerine yatırıyorsunuz.
Yaw anlatmayayım dedim yine duramadım. Geçenlerde çalıştığım okulda, 3 ü bayan 4 arkadaş, bir pastırmalı pide olsa da yesek demez mi? Kardeşim söylenir mi böyle tehlikeli şeyler benim yanımda. Tamam dedim ben ilgilenirim. Alırsın yarım kilo pastırma, 6 tane de yumurta. Fırıncıya, Türkçe olarak ve tane tane izah ederek, 5 adet yumurtalı pastırmalı pide yapmasını söyledim. okulda odayı hazırlayıp bekledik ki pide gelecek de yiyeceğiz. Anaaa pideler geldi ki 10 tane pastırmalı ve yumurtalı. Adamın işgüzarlığı da tutmuş mu, kendinden de 4 yumurta eklemiş mi. Üstelik hepsi de 1,5 yapılmış, hem de fırıncı 1,5 ölçüsünde. Eveeet, tahminleriniz doğru arkadaşlar, hanımlar mıy mıy mıy birer taneye yakın ziyan ettiler. Birini de zar zor erkek arkadaş götürdü. Bana 5 tane 1,5 yumurtalı pastırmalı kıtır kıtır Samsun pidesi kaldı. Üçüncüsüne kadar keserek ondan sonrasını da sadece boyuna ikiye katlayarak etkisiz hale getirip gömdüm. Üzerine çay içip biraz dolaşıp eve gittim. Hanım da demez mi, akşama tavuklu pilav var. O gece arkadaşlar, bütün ölmüşlerimi rüyamda gördüm. El sallıyor, hayırlı olsun diyorlardı. Ter içinde uyandım, haa bu gün olsa yine yer miyim, valla yerim ne yapayım, arkadaş aynen haklı. Neymiiiiş, atın ölümü nereden olacakmıııış, arpadaaaaan olacakmış, Saygılar efendim.

samsun'un pidesi de yenir ama degilmi? baska yerlerde pidenin kiymasini cig koyuyorlar, oysa karadeniz'de kavrulmus kiyma kondugu icin, daha güzel oluyor.

durun yaaawwww
Crazyhours nerede hic gorunmuyor bana kuzu sozu vardi, agzim sulandi, zaten sabahtan beri kahve sigara gidiyorum, rejimin de icine ettiniz iste.
Bu aksam kesin et'e saldiricam.

ertay demiş ki:

samsun'un pidesi de yenir ama degilmi? baska yerlerde pidenin kiymasini cig koyuyorlar, oysa karadeniz'de kavrulmus kiyma kondugu icin, daha güzel oluyor.

bi Konyalı olarak teessüflerimi bildiririm. Pide deyince akla Konya gelir yaş kıymadan yapılır.Normal etliekmeklerde 60 gr kryma, 100 gr sebze (soğan, domates, biber) kullanılır. Bol etli isteyenlere ise 120 gr et, 100 gr sebze kullanılır.

pidenin kralı etliekmektir.

Fırın Kebabı
Fırın kebabının Selçuklular döneminden geldiği rahatlıkla söylenebilir. Hz. Mevlana’nın eserlerinde kebaptan ve kelle kebabı yapan fırınlardan bahsedilir.
Fırın kebabı için Konya ova merinos yaylım koyunu kullanılmalıdır, besi lezzetli olmaz. Kuzu veya koyun kesildikten sonra 7-8 saat bekletilmelidir. Hayvanın arka budu dışında her tarafından kebap yapılabilirse de kaburga ve ön kolu en makbul yerleridir. Fırın kebabı ne kadar çok etle yapılırsa o kadar lezzetli ve yumuşak olur. Kuzu kullanılırsa hiç su verilmez, kendisi sulanır. Kuzu 3 -3,5 saatte, erkek koyun 4 saatte, dişi koyun 7-8 saate pişer. Etli ekmek fırınlarında ateş sağda, fırın kebabında ateş solda olur, çünkü etli ekmek yüksek ateş ister. Etli ekmek fırınında meşe dalı, fırın kebabında meşe yarması ateşi kullanılır. Hayvanın özelliğine göre yağ durumu az olursa bir gün önceki kebabın yağından ilave edilebilir. Ancak bu yağ, suyunu tamamen çektikten sonra verilmelidir, yoksa kebap lezzetsiz olur.
https://2img.net/r/ihimizer/img708/7072/imag0081c.jpg

geçen yaz özellikle fırın kebabı ve etli ekmek için antalyadan antebe konya üzerinden gittim, konyada bir iki kişiye sorup sıradan bir lokanta bulduk ve kesinlikle 200 km fazla yola değdi..bir antepli olarak bile çok lezzetli ve başarılı buldum, yine olsun yine yaparım..

Nerde yediğinizi bilmiyorum ama üstad bir dahaki sefere mutlaka tavsiye edeceğim yerler var. konyada olursam her daim misafirimissiniz zaten

mustafasuren demiş ki:

Nerde yediğinizi bilmiyorum ama üstad bir dahaki sefere mutlaka tavsiye edeceğim yerler var. konyada olursam her daim misafirimissiniz zaten

hatırlayamadım neresi, olduğunu şimdi hanıma sordum bir caminin karşısındaydı dedi nazik davetiniz için çok teşekür ederim.. sizin yazınız üzerine aklıma geldiki aslında burdan herkes yaşadığı yerdeki veya gezip gördüğü yerlerdeki beğendikleri ve tavsiye edecekleri yerleri yazarsa forumda harika bir birikim oluşur..
yani siz tavsiye edeceğiniz yerleri yazın isterseniz..aslında başka bir başlık altında olursa ulaşılması daha kolay olabilir..

Mustafa hocam,
Siz isim vermemissiniz ama ben vereyim. bana göre Konya'da en güzel etli ekmegi Havzan isimli yer yapar.(böylece reklamınıda yapmıs olalım) birde Bedestenin oralarda bir yer olacaktı ama su an ismini hatırlayamadım.
Benim Pide den kastım normal kıymalı pideden bahsetmistim. Konya'da meshur olan bahse konu yiyecek her ne kadar kıymalı pide ile aynı aileden olsalarda, aslında hazırlanıs olarak farklı cesitler.
Türkiye'nin bir cok yerinde yapılan pidelerde kıyma cig olarak kulanıldıgı icin acık olarak yapılıyor. oysa karadenizde yapılan pidelerde kıyma önceden kavruldugu icin, kapalı olarak yapılıyor.

Hocam, sizin yöreden Tokat kebabının tanıtımınıda sizden alalım cok defalar Tokat'ta da yememe ragmen, Turhal'da yediklerim bana daha güzel geldi hep.

Ben aslında Konyalıyım. Konyanın yerlisiyim. burda zorunlu hizmet yapıyorum. Konyada havzan ilk beş olsa 5. ancak olur. Mevlananın orda bolu etliekmek, daha sonra nalçacı ve eski ssk hastanesi karşısı cemo var birde bunlardan deneyin derim.
Tokat kebabına gelince aslında ben Tokat kebabını aman aman öyle yemiyorum. yani benim için çok önmeli bir kebap değil. Ama redetmiyorum da.
Zilede -Turhala 18 kmdir- Gönül bağı var. bağların içinde çok güzel bir yerdedr. -bu arada sezarın zileyi ele geçirdikten sonra veni vidi vici demiştir ki bu marlboronun üstünde de yazar. yani geldim gördüm yendim.

Arkadaşlar, bu konuyu açtığımız çok iyi olmuş, bakın ne kadar güzel, herkes kendi yöresinin lezzetlerini buraya taşıyor. Ama bunu yaparken de inanın, istediğim en son şey, bizim lezzetimiz, sizinkinden iyidir muhabbetidir. Şahsım adına, kelimelerini seçerek yazmaya gayret eden bir arkadaşınız olarak, böyle bir yarışa sebebiyet vermek istemem.Aslında baktığımızda her yerin ayrı bir tadı ve onu da en güzel yapan bir mekanı mevcut. Evet sayın Ertay doğru söylüyor, Karadeniz'de pidenin kıyması kavrularak konulur, hatta içine üzüm koyan da vardır. Samsun'da bile, Bafra pidesi ile Terme pidesinin kalınlık, dolgu ve lezzet açısından farkı vardır.
Gezmeyi çok seven birisi olarak, naçizane yapabildiğimiz il dışı seyahatlerde, Rize'nin kavurmalı pidesini, minzi peynirinden yapılma aperatiflerini, Trabzon tereyağını, imansız peynirini, kuymağını,Samsun'un pidesini, Tokat'ın kebabını, Havza'nın kaz tiritini, Ladik'in kuzusunu, Sivas'ın köftesini, Konya'nın etli ekmeğini ( Ben lisenin karşısındaki STS' de yemiştim, bir de Ilgın'da. Galiba 2 çeşidi vardı: Mevlana ve bıçak arası mıydı ), Eskişehir'in çiğ böreğini, Bursa'nın iskenderini, pideli köftesini, Erzurum'un cağ kebabını,Niğde'nin tavasını,Çamardı'nın kır pidesini, Kıbrıs'ın lagosunu, Selçuk'un lor peynirli karadut tatlısını,keşkeğini,İzmir'in kokarecini ve şu anda burada saymayı unuttuğum bir çok tadı, kendi içlerinde tek geçerim. Bu gırtlak işi hakikaten çok farklı bir olay. Hiç kimse bizim lezzetimizde iş yok demez malum. Yıllar önce Ankara'da bir dönerci, benimle dönerin makbulünün, kıymadan olacağı yönünde iddialaşmaya kalkınca tamam derim doğrudur. Yaprak dediğimiz şey de zaten defter yaprağıdır.
Evet arkadaşlar, farklı tatlar gelmeye devam edecek mi bakalım, bekliyoruz.

Sevgili Hakan bu konuda başlık açılacak zaten lezzet durakları diye . orda herkes beğendiği lezetleri ve mekanları burada paylaşak ....

Of OOOf

mustafasuren demiş ki:

Sevgili Hakan bu konuda başlık açılacak zaten lezzet durakları diye . orda herkes beğendiği lezetleri ve mekanları burada paylaşak ....

gerçi hiç dışarda yeme alışkanlğım yoktur aç gezer evde yerim ama bir an önce açıp paylaşın bence bildiğiniz yerleri sayın forum sakinleri ,olur da bir gün oralara yolum düşerse ve tepemin tası da aynı zamanda attımışsa ...

Mustafa hocam,
Dört yildir Konya'ya gitmiyorum, sayet tekrar gitmek kismet olursa, dediginiz yerlerde de deneyecegim. Havzan'dan kastim, daha önceleri benim yedigim yerlerin icinde en güzeli anlaminda söylemek istedim, yoksa Konya'nin en güzel etli ekmek yapan yeri olarak demek istemedim, fakat yazdigimi simdi tekrar okuyunca, anlasilir yazmadigimi fark ettim.

Tokat kebabina gelince, benim de aman aman bayildigim bir kebab cesidi degil, fakat Tokat'ta da Tokat kebabi yenir diye düsünüyorum.
Cok seyahat eden ve ayni zamanda da seyahat etmeyi seven birisi olarak, gittigim yerlerin yemeklerini yemeye calisirim. Benim gezi anlayisima göre, Cografya ve Kültürü birlikte görmektir, ikisi birbirinden ayrildiginda eksik kalir. Uzakdogu seyahatlerimde bile yanima bazi yiyecekler alsamda, mümkün mertebe oralarin yemeklerini yerim. (icinde böcü börtü olmayanlar tabi )

Kebab konusunda, benim birinci tercihim Manisa Kebabidir. (sade olani)

Hakan bey,
Sivas'a müteaddit defalar gitmis olmakla birlikte, her gidisimde de mutlaka konaklardim, acemi askerligimide Sivas'ta yapmis olmama ragmen, Sivas'in köftesini sizden duydum. Hatta oradaki meshur Merkez lokantasinda yedigim köfte icin, hayatimdaki yemis oldugum en berbat köftelerden birisi idi diyebilirim.
Pideli köfte olarak, Akhisar köfteyi denemenizi öneririm.
Ayrica Salihli'nin odun köftesinide tavsiye ederim.
Izmir konusuna gelince, Izmir'de zeytinyagli ve balik menülerini tavsiye edebilirim. (baliklari aglatmamak kaydi ile tabii)
Size bir sey söyleyeyimmi, ilk fotograftaki yaninizdaki elinde sigara olan kisi var ya, esas keyif adami iste o kisi. siz güzel yemek yapabilirsiniz ama, o sahis sizden daha fazla keyif adamina benziyor.

sevgi ve saygilar.