Türk Saatforumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Saat Forumu-www.turksaatforumu.com - Saatlerin Hyde park'ı-Saat Sohbeti
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Gözden sonra mideler de doysun

Aşağa gitmek 
+10
krytime
sifujack
aaltindeger
mustafasuren
ertay
borahan
watcher
teng
deka
parabellum p08
14 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3
YazarMesaj
mustafasuren

mustafasuren


Mesaj Sayısı : 431
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 48
Nerden : tokat-turhal

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPerş. 27 Mayıs - 8:35

-özfünform adlı siteden alınmıştır-
Yaza girmeden önce fazla kilolarından kurtulmak ve forma girmek isteyenler “zayıflatan sihirli tablet” arayışına girmişken gerçek çözümlerin çoğu çok daha yakınlarda.

Şu sıralar tam mevsimi olan kuzu eti de kilo vermeye yardımcı bu fonksiyonel besinlerden birisi.

Yağlı ve ağır olduğu gerekçesi ise ötelenen kuzu eti içerdiği besin öğelerine baktığımızda aslında forma girmeye yardımcı elementlerin en doğal deposu.

Besin destekleri piyasasında en sık tercih edilen yağ yakıcılardan CLA (concugated linoleic acid) ve L-Carnitine en doğal formu ile kuzu etinin temel bileşenlerinden.
Özellikle taze otlarla beslenen bahar kuzularında miktarı artan CLA üzerinde uzun yıllardır yapılan çalışmalar bu yağ yakan yağın fonksiyonları üzerine umut veren sonuçlar sunuyor.

Koyun doğduktan sonraki ilk bir yıl içerisinde besin zincirine alındığında eti, kuzu eti olarak tanımlanıyor.

Koyun etinin aksine kuzu eti hafif, kokusuz ve son derece körpe.
Kuzu eti dokusunda mermer görünümlü yağ damarları yok. Hemen tüm yağ et üzerinde olduğu için yağın etten uzaklaştırılması dana etine göre daha kolay.

Besin değerinin zenginliğinden ve körpe olduğundan emin olmak için kuzu eti daima pembe, yağı daima beyaz olmalı. Et koyu kırmızıya ve yağ doku sarı renge dönüştüğünde etin bir yıl üzeri koyundan geldiğini düşünebilirsiniz.

Kuzu eti yağlarının sadece %36 sı doymuş ve sağlığa zararlı yağ asitlerinden. Kalp ve damar sağlığı açısından riskler derisi ile tüketilen tavuk etinden çok yüksek değil.

Fırında pişirme sırasında yağın et üzerinde tutulması etin yumuşaklığını koruyor ve protein dokunun yanmasını engelliyor. Yağ dokunun bu nedenle piştikten sonra ayrılmasında fayda var.

Bahar CLA ve carnitine oranı yüksek kuzu etlerinin en bol bulunduğu mevsim.

CLA antioksidan bir yağ asidi olmakla beraber;

kanser araştırmalarında,

diyabete dönüşebilecek metabolik sendrom durumlarında

yağ dokusunun enerji kaynağı olarak daha etkin kullanımı

ve kas dokunun yapılandırılıp korunması ile ilgili çalışmalarda sıkca karşımıza çıkıyor.

Bu çok fonksiyonlu sağlık faydaları vaad eden CLA nın doğada çok yoğun ve yaygın bulunmadığını da düşündüğünüzde kuzu etini beslenmeden çıkarmak gerçek bir kayıp.

Kuzu etinde diğer tüm etlerden daha fazla bulunan diğer bir fonksiyonel madde de karnitin amino asiti.

Kuzu eti tüm esansiyel protein yapı taşlarını eksiksiz içermekle beraber yağ yakma ve form programlarında sık kullandığımız L-carnitine amino asitinin de en yoğun oranlarda içeriyor.

Her 100gr kuzu etinin L carnitine miktarı 190mg. Bu değer dana etinde 143, tavukta 13, balıkta 3-10mg arası.

Kuzu eti ayrıca zengin çinko, demir, bakır, B12, B3, B2 kaynağı. Gerek sağlıklı beslenmenin parçası olarak gerekse kilo verme programlarında sindirimi koaly kaliteli besin kaynağı.
Uzun kilo verme programları süresince kansızlık, yorgunluk ve bağışıklık sistemi zaafiyetlerini gerçek anlamda önleyen de bir besin.

Kuzu etinde diğer etlere göre çok daha yüksek oranda bulunan iki besin bileşeni de lutein ve beta karoten. Lutein körlüğe kadar gidebilen makular dejenerasyon riskini azalttığı çok iyi bilinen tek antioksidan olarak kuzu etine ayrıcalıklı farklı bir boyut daha kazandırıyor.

Son olarak kuzu etinin büyüme hormonları, ve hayvancılıkta kullanılan ilaçların hemen tümünden uzak en doğal ve pür et türlerinden birisi de olduğunu vurgulamak gerek. Bu özelliği ile özellikle gebelik ver erken çocukluk dönemi beslenmesinde yeri tartışılmaz.
Kilo verme programlarında karaciğerin toksin yükünü azalttığı için karaciğer fonksiyonları ile ilişkili tüm sistemler için iyi bir besin seçeneği.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedCuma 28 Mayıs - 1:22

Eeh sağlıklı hali kanıtlanmış kuzunun, şöyle ağızlara layık, dertlere deva ve dahi gönüllere şifa bir tarifini, tam da şimdi vermek şart oldu dostlar. Sıkı duruuun geliyoooor, geldi. Kuzu Çevirme ( Niye çevirmiyorum, bal gibi de çeviririm )

Efendiiim, yavruluktan çıkmaya yakın, anası gibi gösterişli olmaya namzet, fekaaat körpeliğini yitirmemiş bir adet kuzu bir kaç gün önceden hazırlatılarak, dolaba attırılır. Uygun yer ve damak tadı olan arkadaş kabilinden işnsanlara haber verilerek o gün aç gelmeleri tembihlenir. Hayatta sevmediğim şey, karşımda mıy mıy mıy seçilip, yemeğin perperişan edilmesidir. Neyse, O gün sabahtan meşe kömüründen mürekkep yakıtımız temin edilip uygun çukur açılarak ateşimiz yakılır. O közleninceye kadar, kuzumuz kontrol edilir. Kuzumuz da akşamdan sosa da yatırılabilir.Ama sözkonusu kuzu olunca, marineye gerek yok bana göre. Zaten körpecik neyini çürüteceksiniz. Ateş közlendi mi, orta yerinden ikiye ayrılarak uçlara çekilir. Orta yerde kuzunun kaburga bitimiyle arka bacaklarının başlangıcı olduğundan, ateş görmesi gerekmez.Asıl ateş başına ve sonuna lazımdır ki, iyi pişsin. Kuzuyu da taktık mı demire? Tak tak haaah hah, butlardan da bağladınız tamamdııır. Şimdi bir kabın için pişirme sıvısını ayarlayacağız dostlar. Biraz tereyağ biraz margarin tuz biber ve kekik. Açılıncaya kadar da su. Bu sıvı, döndürürken kuzumuzun hem yanmamasını hem iyi pişmesini hem de kızarmış bir görüntü almasını sağlayacak. Bunu neyle süreceğiz kuzuya, fırçayla değil mi? Değil işte. Hemen doğadan bir kaç dal biberiye koparıyoruz. Bunları içine sirke döktüğümüz suda yıkayıp beklettikten sonra aynen yer süpürgesi gibi, bir çubuğun ucuna bağlıyoruz. Sık bağladığımız bu fırça modeliyle de çevirdikçe kuzumuzu yağlıyoruz arkadaşlar. Sabır sabır güzelceee pişsin bırakın. Siz sohbetinizi yapmaya devam edin. Anlamayanı dokundurmayın. Bir işin bir kocası olur. Çocukları koşuşturmayın çevresinde tozutmasınlar canım mamamızı. En az 3 saat nar gibi oldu mu? Sonra alın elinize büyük bıçağı ve güzelce keyfine varın kuzumuzun. İçine pilav koyup da ziyan etmeyin eti bence. Bol köpüklü sodalı ayranla doyum da olmaz hani. Efendim nasıl? İster fakir ol ister fukara, üzerine ne ? Yok yok karıştırmayın dumanı falan. Ne güzel afiyetle gömüyoruz kuzuyu işte değil mi? İlk deneyen görüş bildirirse memnun olurum arkadaşlar, afiyetler olsun efendim, saygılarımla...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous



Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedCuma 28 Mayıs - 1:35

.


En son katil balina tarafından Perş. 9 Eyl. - 2:35 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedCuma 28 Mayıs - 1:52

Merhabalar katil balina, özlettiniz kendinizi, epeydir görüşemedik. Bu çevirme işi, çok zaman ehilleri tarafından yapılmadığı, yapacak kişi bulunamadığı, yer darlığı, kuzu etinin koktuğu saçmalığına inanıldığı, sabır gösterilemediği yada kafa dengi arkadaş gurubu oluşmadığı için yapılamayabiliyor evet. Açıkçası ben de sık sık yapmıyorum. Ama her şeyin bana bırakılıp işime karışılmadığı ortamlarda, hiç çekinmeden kolları sıvayıp girişebiliyorum. Zaten outdoor neredeyse soyadımız halini aldı. Seviyorum doğayı, becerikli olmayı, yemeyi yedirmeyi, marifetin iltifata tabii olduğunu bilenlerle, birlikte güzel zamanlar geçirmeyi. Başımızda bir büyük olmasını ( 70 cc).
Yapılır, yapılmaz diye bir şey yok. Neredeyse tost yapmak gibi birşey benim için. Ama herşey gönül hoşluğuyla ve insanlarıyla beraberken çekiliyor dostlar. Hepimiz aynı yerde olsaydık da görseydiniz parabellum, dostlarına nasıl bir ziyafet çekiyor kendi elleriyle. Kimbilir belki de olur.
Bahar gelmiş, badem ağaçları çiçek çiçek olmuş.Yanından geçtiğiniz bahçelerdeki hanımelleri burcu burcu kokmaya başlamış. Aklınıza gelmez mi, gelir elbet. Kıştan kalan karamsarlığın ve uyuşukluğun atılma zamanı şimdi. Kendiniz gibi damak tadı olanlara bakın. Herkeste bir yaşam gailesi, mücadele. Keyifsiz keyifsiz insanlar. Hüsnü bile bizi şenlendiremez diyenler yani. Çıkın doğaya, çıplak ayakla çimenlere basın bakalım, değil mi ya?
Seviyorum bu tip faaliyetleri. Ava yeniden mi başlasam nedir?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous



Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedCuma 28 Mayıs - 2:02

.


En son katil balina tarafından Perş. 9 Eyl. - 2:35 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedCuma 28 Mayıs - 2:09

Çupra, tam bir İzmirli seçimi olmuş. Nereliydikkine?
Çupranın orta boyunu mangalda yapıştırmadan şeklini bozmadan pişirip de yanına, arzuya göre mevsim yeşilliklerini de çağırınca, aman aman aman, yime de yanında yat değil mi ya?
Sanırım ziyan da etmezsiniz balığı, zira özafagusunuz boyunca mideniz istkametinde ilerlerken, geriye dönüp bakacaktır, gerekli lojistik destek geliyor mu diye. clown
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous



Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedCuma 28 Mayıs - 2:19

.


En son katil balina tarafından Perş. 9 Eyl. - 2:36 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedÇarş. 2 Haz. - 0:49

Arkadaşlar, malum, sıcaklar iyice bastırdı. Artık hafif takılma zamanı. Lezzeti ve zevki askıya alıp sağlıklı moda geçmek lazım. Tavuk diyelim mi yine? Ne yapayım ben de çok sevmiyorum ama halkım bunu istiyor Very Happy ( Heee onun için bir yorum kuyruğudur gidiyor değil mi? Telefon yağıyor hoca illa da anlat diye de aralarından seçim yapıyorum )

Efendim, bu tavuk nesli, eskiden beğenilip de yenmezdi pek. Amma velakin köy tavuğu dendimiydi, piştikçe burcu burcu kokan suyuna yapılan pilavı sarartıp çorbayı lezzete boğan ve dahi fırında üstü salçalı, limonlu, zeytinyağlı sosla solaryumdan çıkmış manken gibi olan tavuklar anlaşılırdı. Şimdi nerdeeee değil mi? Resmen silgi gibi, gözünü kapatsan ne yediğini anlamayacaksın.
Öncelikle tavuğumuzun kalça şiş tabir edilen, yağlı kısımdan alıyoruz. Yağlı seçmemizin sebebini de biliyorsunuz, kuruyup tıkırdamaması. Hem de kemik ve etin arasındaki bağ doku ( ki tahifet-ül tıbbiye, kendisine Kolajen doku der ), ısıyı görüp eridiğinde jöleleşerek ete o nefis kaymağımsı kremamsı tadını nüfuz ettiriyor. Ne diyorduk, açtığımız fletoları bıçakla çizmek suretiyle inceltip sosa yatırıyoruz. Soğan suyu, zeytinyağı, beyaz şarap yada sirke, tuz biber, tatlı kırmızı biber, köri. Bir gün sonra mangalı iyice kızdırıp üzerine bırakıyor ve devamlı çevirip dışını kabuklandırıyoruz. Tencere yameği olacaksa, arpacık soğan ve biberle kavurup küçük parçalar halinde yemek şekline getiriyoruz. Afiyet olsun dostlar...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPerş. 3 Haz. - 21:05

Şöyle hafif bir yaz tabağına ne dersiniz? Bu sefer de levrek olsun bari hadi.

Efendim akşamdan beyaz şarap yada limona yatırdığımız levreğinizin karnına jülyen kesilmiş kırmızı soğanı ve tranş limonları doldurup yeşil soğanın uzun kısımlarıyla bir güzel bağlıyorsunuz. Onu da isterseniz içine sarımsak atılıp çıkarılmış tereyağla karışık zeytinyağında kızartıyor, isterseniz de ızgaralıyorsunuz. Tabağın kenarına sarsmadan yatırıp, yanında da ikiye kestiğiniz chery domatesleri koyup üzerine de pesto sosunuzu gezdiriyorsunuz. Pesto için hatırlatma gerekebilir. Nane, roka, maydonoz, kuzu kulağı, tere gibi yeşillikleri doğrayıp , dövülmüş sarımsak, yerfıstığı ve zeytinyağı ile blenderda halledip, yeşil bir ketçap kıvamına getiriyorsunuz. Soğuk bir beyazla, süpper bir seçim ve sağlıklı bir yaz rengi. Afiyet olsun, saygılarımla..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
watcher
Admin
watcher


Mesaj Sayısı : 6994
Kayıt tarihi : 01/07/09
Yaş : 66

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedÇarş. 28 Tem. - 1:16

katil balina demiş ki:
ömrü hayatımda tüm kuzu çevrildiğini görmedim. bu yurtdışında iken domuz vs. icin de gecerli.
hep hayat sahnesinde bir dekorasyon zannettim bunu.

hakkaten yapılıyor demek ki?

Heheheheeeeee iki hafta once belcika ardenlerinde blublu

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Dsc_0410

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Dsc_0411

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Dsc_0412
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turksaatforumu.com
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 19 Ekim - 0:43

Merhabalar dostlar,

Uzun sayılabilecek bir aradan sonra yine sizlerle beraberim. Yazı çıkarttıktan sonra ağır yemeklere geçmeden önce, bir balık yemeği tarifiyle başlamamın daha uygun olacağını düşündüm. İnşallah damağınıza ve dimağınıza hitap edecek bir tadı yakalayabilmişimdir.

Öncelikle fileto halindeki herhangi bir büyük balığı ki, bu levrek, uskumru ya da kefal de olabilir, az yağlı bir teflonda kızartıyoruz. O güzelim kırmızı rengi alması için sertleşmesi riskini üstlenmek yerine bu mucizeyi kırmızı tatlı toz biberden rica ediyoruz. Yenilecek kadar pişmiş ama kayışa dönmemiş olan balık filetolarımızı alarak kapalı bir kapta istirahate yatırıyoruz.

Kabuklarını soyduğumuz mantarları dörde bölerek kızgın yağda çeviriyoruz. Saplarını da pişirmeyi düşünüyorsanız, onları biraz daha önceden atmanız gerekiyor. Bir iki dakika sonra pişmelerine yakın üzerlerine kinzi, kimyon, çok az tarçın ve kekikten oluşan karışımı ve tuz biberi de ekleyip pişiriyoruz. Tabağımızı domates dilimleriyle süsleyerek mantarı ortaya koyup üzerine de balıklarımızı yatırıp servis ediyoruz. Yanına eşlik etmesi amacıyla suyu yedikçe beyazlayan ve kokusuyla ben buradayım diyen rakıyı da çağırıyoruz bu arada. Yalnız burada dikkat etmemiz gereken bir hususu da açıklamak isterim. Özellikle büyük rakı için bu geçerlidir. Rakının kapağını açtıktan sonra, üzerini ağzıyla sıfırlanacak kadar içme suyuyla doldurun. Hafif taşarken bırakın. Daha sonra bu uçtan çakmağınızı yaklaştırarak mor mor yanmasını seyredin, seyredin. Yaklaşık yarım saat yanacaktır. Sonuna doğru, içiyorsanız sigaranızı da bu alevden yakıp, ispirtosu ve dahi acılığı gitmiş olan rakınızla beraber balığa merhaba deyin diyor, saygılarımı sunuyorum efendim. Afiyet olsun.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
krytime

krytime


Mesaj Sayısı : 1419
Kayıt tarihi : 27/12/09
Yaş : 55

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 19 Ekim - 1:11

parabellum özlemiştik yazılarınızı ok1
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
watcher
Admin
watcher


Mesaj Sayısı : 6994
Kayıt tarihi : 01/07/09
Yaş : 66

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 19 Ekim - 1:35

peh peh parabellum dostum yine agzimi sulandirdi.

Ama ben cuma aksami kumkapida 4 tane midye yedim ve de
midemi bozdum ve zehirlendim dostlar
cumartesi gunu ta pazar sabah 10 a kadar uyumusum
yani artik ogrendim ki istanbulda midye yenmez.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turksaatforumu.com
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 14 Ara. - 22:56

Merhabalar dostlar,

Artık vakti kerahat geldi sanırım. Bir nefis tarifimizle daha birlikte olsak nasıl olur?

Patates püresi eşliğinde mantarlı tavuk göğsü diyelim mi? Ahanda dedik, buyrun bakalım.

Efendiiim, tercihen kalça şişten açma bir tavuk etimizi alıyoruz. Çünki pişirince göğüs biraz kuru oluyor. Pişirmezseniz de kalkıp kaçma ihtimali var tabi. Very Happy

Bıçakla biraz daha incelttiğimiz tavuk filetomuzu (Hindiden de yapabilirsiniz ancak akşamdan marine etmek kaydı şartıyla ) içine bir diş sarımsak atıp yanmadan çıkarttığımız biraz zeytinyağında yağlı kısımları iyice pişene kadar hallediyoruz. Onu bir kenara aldıktan sonra, yıkamadan sadece şapkalarının kabuklarını soyduğumuz mantarları jülyen doğruyoruz.

Soru : Eee hoca sapları ne olacak? Atalım mı bunları şimdi?
El cevap: Saplarını da bıçakla temizleyip kıyarak kıymayla karıştırıyor ve pişiriyoruz. Bu şekilde gece yatmadan evvel yapacağımız kayıntı faslında gözlemenin iç harcı olarak bizi dolabın serinliğinde bekleyecek.

Doğradığımız mantarları yağda güzelce çevirip pişince içine biraz kinzi, köri ve tuz biber ekliyoruz. Mantar, ciğer ve tavuk gibi accık sası olan tatlarda tarçını da unutmuyoruz haliyle, tat verir. Pişince bir tatlı kaşığı pekmezi de ilave edip renklendiriyoruz. Sonra üzerine izin süresi dolmuş tavuğumuzu da koyarak üzerini kapatıyoruz.

Patatesleri bir kenarda haşladıktan sonra ezerek içine ılık süt ve indirmeye yakın da iki adet krem peynir atıyor ve karıştırıyoruz. Burada bir püf noktası var ki, ne kadar tuz koyarsanız, o kadar da şeker ekleyin. Tahta kaşıkla karıştırırken uzamasını seyredip kendinizle övündükten sonra tabağa alarak bekleyen mantarlı tavuğunuzu üzerine bırakın a dostlar. Yanına mı akşam için Merlot ya da Chardonnay kırmızı tabiiki. Ama değişiklik istiyorum derseniz de karadut şarabına takılın bakalım beğenecek misiniz. Afiyetler olsun efendim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
watcher
Admin
watcher


Mesaj Sayısı : 6994
Kayıt tarihi : 01/07/09
Yaş : 66

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 14 Ara. - 23:07

Vay vay vayyy, parabellum dostum burada saat henuz 11 ama acaip midemde ve agzimda sular akti. miammiam
Karadut sarabi ha?
Geldigimde ilk deneyecegim seylerden biri olacak biere
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turksaatforumu.com
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 14 Ara. - 23:44

İnşallah beğenirsiniz watcher, bazen etlerle hafif meyvemsi tatlar çeker insanın canı. Karadut da ona keza işte. Migros'ta satıştadır, bulabilirsiniz gelince. Hatta bagaja inceden bir bölme yapıp bir ufak kırmızı, iki de kadeh gömmeyi düşünüyorum. Bitter de eşlik edecek tabi. Ne zaman lazım olur, bilinmez ki. Malum perhizde olmak yemek listesine bakmaya engel teşkil etmez. Avcı avcıdır. Kimseyi sükut-u hayale uğratmayalım sonra. monstre
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedÇarş. 2 Mart - 0:44

Merhabalar, yine ben, Parabellum dostunuz. Geçen akşam uyguladığım bir tarifi paylaşmak istedim müsaadelerinizle.

Öncelikle levrek, uskumru, alabalık ya da somon gibi lezzeti müseccel ve orta büyüklükteki bir balığı, ikna ederek fırına sokuyoruz. Tabi bu ikna, kendisinin ziyan edilmeyeceği garantisi verilerek yanında da defne ya da sarımsak gibi hediyeler eşliğinde oluyor. Çok da canını almadan üzeri köpüklendiğinde fırını kapatıp, hemen klorofil sosumuzu hazırlamaya başlıyoruz. Bu sosa frenklerin pesto sosu dediği de vakidir. Bildiğiniz yeşil ketçap yani. Nasıl mı hazırlıyoruz? Efendim, öncelikle birkaç diş sarımsak ile
( Kastamonu olacak, Made in China olmasın ama ) bir avuç kadar yerfıstığını rondoda çekip üzerine küçük doğradığınız muhtelif yeşillikleri ilave ederek kıvamlandırıyoruz. Bu kıvamı da istediğiniz kadar sızma zeytinyağıyla açıyoruz. Şimdi sıra pişirdiğimiz balık filetolarını üzerine yaslayacağımız soğan yastığında. Jülyen doğradığımız soğanların suyunu, eğimli bir yerde iyice sıkarak çıkarıyoruz. Böylece evcilleştirmiş oluyoruz onu. ( Gecenin sonunun nasıl biteceğini bilemezsiniz değil mi? ) Nispeten suyu gitmiş soğanı, ister öylece sadece içine limon sıkarak, isterseniz de şöyle bir alazlayıp bolca kırmızı tatlı toz biberle şımartıp tabağa yatırıyoruz. Filetolarımızı da soğan demetinin üzerinde beklemeye alarak kenarlarına hazırladığımız pesto sosunu çevreliyoruz. En üste de tranş kesilmiş limonun bezelinden(!) kesik açıp kenarlarından açarak gerip yerleştiriyoruz. Yanında da tercihen bir beyaz şarapla başlayan tatlı bir yemeğe oturuyoruz böylece. Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan birincisi, balığın siyah bir kontraplak haline gelmemesi ise ikinci husus da eve geç kalınmamasıdır. diable
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPtsi 14 Mart - 0:58

Efendim, baktım ki kışın biteceği yok. Ben de vaziyetten vazife çıkarıp şöyle ağır ve her zaman yenmeyecek bir kış yemeği tarifi vereyim dedim. Yemeğimiz, çoklarımızın tatmadığı yiyenin amanin dediği muhteşem kaz tiriti.

Evet biraz ağırca ama ne yapalım, gerekli ayarlamalar yapıldığında tolere edilebilir. Efendiim, tiritimiz için hazırlıklarımıza yaklaşık 2 ay öncesinden başlıyoruz. Neden mi? Öncelikle kandaki kolesterol seviyesini bunu yediğimiz anda yaşanacak patlamaya göre ayarlamak zorundayız haliyle. En az iki ay likopenden zengin kırmızı renkli, beta karotenden turuncu renkli sebzelere talim ediyoruz. Bağırsak mülayimliği sağlayacak lifli besinlerle de defikasyonu ayarladık mı tamamdır. Bir yandan tahta kutuda fazla hareket imkanı olmadan beslenmiş ve iyice yağlanmış kazımızı alıyor ve suç ortağı eş dost neviinden insanlara haber ediyoruz. Onlar da sözleşilen güne bahane bulmadan gelip muhabbeti kuruyorlar.

Geldik yemeğimize. Bunun bir sürü pişirme ve sunma şekli var elbet. Ben bir tanesini aktaracağım. Kazımızı öncelikle kuru biçimde yolup derisini ve yağlı kısımlarını zedelemeden dolaba atıyor, daha sonra da kepekle yıkıyoruz. İçini dışını tuzlayıp pişmeye hazır hale davet ediyoruz kendisini. Bundan sonra ister ocağın önündeki ateşe, altında döküm bir tavayla koyup kızartıyor, istersek de derisini alarak kazı bir tencerede haşlıyoruz. Haşlama yoluna gidersek daha sonradan yine bir fırın yolculuğu yapmasını sağlıyoruz. Çıkardığımız deriyi de tavada pişirerek yağını elde ediyoruz. Çok ağırdır amman dikkat. Haşlama suyuyla güzel bir bulgur pilavı hazırlayıp, üzerine haşlanıp fırınlanmış kazı didikliyoruz. Kenarlarına da elde açıp, ayırdığımız kaz yağına batırdığımız yufkaları yerleştiriyoruz.

Yanına mı? İster cacık, ister ayran, isterseniz de kıvamlı vişne hoşafının içine attığınız muz dilimleri ve nar taneleriyle birlikte servis ediyorsunuz. Üzerine mutlaka yürüyüş yapın derim. Eğer ertesi sabah kahvaltıya sodayla başlayıp, akşamına uslu uslu yeşil salatadan ve çorbadan giderseniz, kendinize gelme garantiniz bile var. Haydi afiyet olsun dostlarıma...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 12 Nis. - 0:41

Bugün bir ızgara tabağı anlatasım geldi dostlar. Görüntülemeye bakılırsa başlık ilgi çekiyor ama yorumlar istediğim sayıda değil neden ki? Ben tarife geçeyim de artık beğenen arkadaşlarımın yorumlarını beklemekten başka ne gelir elden değil mi?

Efendim bugün, kuzu pirzolayla patates ve mantarın dostluğundan oluşan bir tabağı akıllarınıza getirmek arzusundayım. Öncelikle her ne kadar kuzu eti marineye gerek duymayacak kadar naif ve lezzetli olsa da, bazen kuzu diye benden bile yaşlı, şişek ya da toklu dediğimiz ve bu meyanda karta kaçmasının an meselesi olduğu hayvanların etlerini bizlere veren tatlı su kasaplarını düşününce yine de siz bir terbiye edin derim ben, neme lazım.

İster kuzu biftekten isterseniz de pirzoladan ve akşamdan fakir marineyle dinlendirdiğiniz etinizi, ya harlanıp inişe geçmeye başlamış mangalınıza ya da iyice kızmış bir demir dökme tavaya yatırıp iki dakikaya çevirip mühürlüyorsunuz. Böylece etimizin yüzeyi hafif kabuklanıp suyunu içine hapsediyor. Eğer pirzola ise kemiğinin ete bağlandığı kolajen dokusu da eriyerek iyice bir katmerlendiriyor tadını, amaaaam aman. Etimizi karbon parçası haline getirmeden ya da hala kanını akıtırken değil de tam kıvamında pişirip kapaklı bir borcamda dinlenmeye alıyoruz. İsteyen pişme derecesini kendi damak lezzetine göre ayarlayabilir elbette. Bandanalı aşçılarımızın güzel Türkçemizde karşılığını bulamadıkları için "over cook" diye adlandırdıkları yakma durumuna getirmemek, burada en çok dikkat edilmesi gereken husustur efendim. Etimizi aldık mı kenara tamaaam, şimdi kaynamış patateslerimizi bir yandan ezip bir yandan da ılık süt ve bir miktar kaşar ile tanıştırarak herc ü merc ediyoruz dostlar. Kıvam tuttuğunda sıra tuz eklemeye geliyor ki bilen eller burada ne kadar tuz koyarsa o kadar da şeker ekleyeceğinin sırrını kendinde saklar, aman siz de duymuş olmayın ama yapın. Patates püresi de tamam mı? İsterseniz maydanoz kırıklarıyla renklendirip onu da kenara alın. Şimdi eti pişirdiğiniz tavayı dökmediniz değil mi? Aman deyim amanı biliyorsunuz değil mi, dökülür mü o? İster şarapla ıslatıp ki buna da "deglaze" diiyollaaa, isterseniz de az biraz daha zeytinyağı ekleyerek altını açtığınız tavada, sadece kafalarını soyarak dörde böldüğünüz mantarları şöyle bir çevirin bakalım. Bu mantarları, sahip oldukları sası tattan münezzeh kılmak adına biraz tarçın ile tanıştırın. Bir çay kaşığının ucu kadar, fazlası kokar efendim. En son indirirken de tatlı kaşığıyla pekmezi yedirin, biraz daha çevirip altını kapatın.

Şimdi geldik, bu görsel lezzetin sunumuna. Temiz ve mutlaka beyazın sadeliğini ve asaletini taşıyan bir porselenin bir kenarına püremizi, diğer kenarına da mantar sotemizi oturtup, ortaya yerleşmesi için narince beklemekte olan etimizi davet ediyoruz. Haa çıplak tabağa dokunmasın diyorsanız, şöyle bir alazladığınız pazının yaprağını da altına döşek yapabilirsiniz, size bağlı. Eti de ortaya oturttuk mu, bir baştan diğerine kadar Çin seddi misali ama aralıklı dizilmiş ve pişmekten lokumun lezzet ikizi olmuş arpacık soğanlarını da tabağa bıraktınız mııııı tamam işte. Önce biraz seyredin ne olur. Kendinizi bu yemeği yiyebilecek ve lezzetini alıp tadını çıkarabilecek sağlıkta olacak kadar şanslı hissedip, bunu da yüzünüze yerletireceğiniz tebessümle tamamladıktan sonra yemeğe başlayın efendim. Afiyetler olsun.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
watcher
Admin
watcher


Mesaj Sayısı : 6994
Kayıt tarihi : 01/07/09
Yaş : 66

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 12 Nis. - 21:14

Sevgili Parabellum seni yakinda "masterchef" yarismasinda gormeliyiz artik by
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turksaatforumu.com
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 12 Nis. - 21:25

Ne bileyim üstad, aslında istemiyor da değilim. Hatta Yemekteyiz Samsun elemelerine gidip gitmemekte de bayağı kararsız kaldım. Ama insanların önlerine yoğun bir emekle konulan yemeğe, yakışıksız tanımlamalarda bulunmaları bana oldukça ters bir durum. Bizim misafirperverliğimizin de, büyüğe saygımızın da bu tip çakma program formatlarıyla yara aldığını ve yeni neslin bu tip konuşma alışkanlıkları geliştirdiğini görünce de değmez diyorum. Bu tip programlar malum kadın programları gibi seviyesiz ve itici bir hal almaya başladı artık.Riyakarlık ya da iki yüzlülük esas emeğe saygı ve içtenlik de saflık olarak görülmeye başladı nedense. Masterchef programını seyrediyorum da sapsarı bir pantalonu giyip ortaya çıkmış bir adamın görsellikten, bir genç kızı malum adreslere sokup çıkaran adamın da nezaketten dem vurmasını çok ironik buluyorum. Ama diğer yandan da beğeniniz için çok teşekkür ediyorum.


En son parabellum p08 tarafından Çarş. 13 Nis. - 0:31 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
watcher
Admin
watcher


Mesaj Sayısı : 6994
Kayıt tarihi : 01/07/09
Yaş : 66

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 12 Nis. - 21:34

Yemekteyiz programini ilk gun seyretmis daha sonra konseptini begenmemis ve hic seyretmemistim.
Masterchef programi ise cok cok ilginc geliyor cunku oradaki chef'ler isi gercekten biliyorlar ama katilmak gercekten cok buyuk cesaret istiyor, adamlar aslinda nezaketsizlikten degil, mutfakta yasanacaklari onceden yarismacilara yasatiyorlar, ust duzey mutfaklari bilirim, muthis stresli ve gergin olur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turksaatforumu.com
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 12 Nis. - 22:19

Yemekteyiz konusundaki görüşlerinize katılmamak mümkün değil. Eğitimin amacının avamı yükseltmek olduğunu düşünüyorum, avamlığı yaymak değil. Aslında alt tarafı bir deniz ürününü pişirmeyi beceremeyen ya da bir tabağı görsel açıdan daha zengin hale getişrmekten aciz insanların oraya çıktığını görünce de acaba müstehak mıdır demekten de kendimi alamıyorum. Yine de bir sözü söylemenin daha naif yolları vardır diye düşünüyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
teng

teng


Mesaj Sayısı : 5338
Kayıt tarihi : 04/07/09
Yaş : 67
Nerden : İstanbul

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 12 Nis. - 23:08

parabellum p08 demiş ki:
Ne bileyim üstad, aslında istemiyor da değilim. Hatta Yemekteyiz Samsun elemelerine gidip gitmemekte de bayağı kararsız kaldım. Ama insanların önlerine yoğun bir emekle konulan yemeğe, yakışıksız tanımlamalarda bulunmaları bana oldukça ters bir durum. Bizim misafirperverliğimizinde, büyüğe saygımızın da bu tip çakma program formatlarıyla yara aldığını ve yeni neslin bu tip konuşma alışkanlıkları geliştirdiğini görünce de değmez diyorum. Bu tip programlar malum kadın programları gibi seviyesiz ve itici bir hal almaya başladı artık.Riyakarlık ya da iki yüzlülük esas emeğe saygı ve içtenlik de saflık olarak görülmeye başladı nedense. Masterchef programını seyrediyorum da sapsarı bir pantalonu giyip ortaya çıkmış bir adamın görsellikten, bir genç kızı malum adreslere sokup çıkaran adamın da nezaketten dem vurmasını çok ironik buluyorum. Ama diğer yandan da beğeniniz için çok teşekkür ediyorum.

+1 ok1
Aynen katılıyorum. Türk milletinin bir yemek yeme ve misafirlik terbiyesi vardır. Bizler yemeği beğenmesek te arkasından bukadar çirkin konuşmalar yapmayacak kadar eski bir kültüre sahibiz. Bu rating odaklı ve terbiyesiz Amerikan programlarının birebir kopya edilmesinden utanç duyuyorum. Aslında o konuşmaları o kişiler yapmıyor, kendilerine verilen metni okuyorlar. yoksa kim bir yemek hakkında o kadar konuşma becerisine sahip olabilirki ?. Ayrıca bir yemekte bu kadar kötü yemeğin üstüste gelmesi hiç inandırıcı değil.
Bu tür programları izlemiyorum ama değişik yerlerde karşıma çıkıyorlar. Ben de çareyi evdeki televizyonda o kanalı kapatmakta buldum, herkese de tavsiye ederim. Bu paragöz tv kanalların insanı insanlıktan çıkartan, yalvartan, arkasından konuşturan çirkin yayınları yapmasını engellemenin tek ve kesin yolu izlememektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ofis

ofis


Mesaj Sayısı : 807
Kayıt tarihi : 08/02/11
Yaş : 47
Nerden : istanbul

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 12 Nis. - 23:36

yemekteyiz programı bir kaç hafta üst üste şefler arasında yapılmış

tadından seyretmeye doyamamışlar.

birbirlerine ne bir hakaret ne bir kinaye çok seviyeli neşeli olmuş seyredenler yemekler kadar yaşanan ilişkiyide anlatıyrlar hayran kalmışlar.program böyle seviyeli olursada seyrediliyor anlaşılan.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedÇarş. 13 Nis. - 0:45

Tabii ki, ne de olsa bir eğitim ( tahsil demiyorum ) ve seviye mevcut. Bakın Okan Bayülgen'den hiç hazzetmesem de değindiği bir noktaya katılmadan edemeyeceğim. Eskiden yapılan şarkılarda sevgiliye sitem " Gönül isterdi ki böyle olmasın " nezaketinde yapılırken şimdi direk " Allah belanı versin" e bağlanıyor demişti. Yemek yarışması da böyle. Her ne sosyal konumda veya her ne ekonomik durumda olursa olsun insanlar iletişim kureallarına uyduktan sonra gayet güzel anlaşabilip geçinebilirler. Adam bakıyorsunuz adını telaffuz edemediği bir yemeği ya da yöresel bir tadı eleştirmeye kalkıyor. Bırakın eleştirmeyi hakaret ediyor düpedüz. Kalkmış çerkez adama çerkez tavuğunu öğretiyor. Buna gülünmez de ne yapılır şimdi?
Bu milletin yüzyılları aşan, hatta 3000 yılı yazılı olmak üzere 5000 yıllık tarihinde bir yemeğe isim verilememiş midir de kalkıp alkolle tatlandırıp uçurmaya flambe, tavada kalmış kazıntısını sulandırıp sos haline getirmeye deglaze ya da yakmaya over cook diyoruz. Yok mu başka tabiri.
Bunu da geçtim, en azından filmlerde gördüğümüz ve o zamanlar bize uzak gelen replikler, neden şimdi günlük konuşmalarımız haline geliyor? Dedesi yaşındaki adama adıyla hitab etmeler falan malesef rutin haline geldi günümüzde.
Son olarak şunu söylemek istiyorum dostlar, bu benzetmeyi de günlük yaşamımda sıklıkla yapıyor ve buna uyuyorum. Pazardan günlük ya da haftalık olarak tüketip atacağımız domatesi bile seçiyoruz değil mi? Sağlamı kalitelisi varken eziğini çürüğünü almamaya çalışıyoruz. Bir şekilde ilişkide bvulunacağımız insanların da kalitelisini seçmek, programların da düzgününü talep etmek, herhalde sayın teng' in de değindiği üzere yanlış olmaz diyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
watcher
Admin
watcher


Mesaj Sayısı : 6994
Kayıt tarihi : 01/07/09
Yaş : 66

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedÇarş. 13 Nis. - 1:25

Televizyon kulturunde reyting on planda, bunun nedeni de reklam gelirleri.
Reytingi en yuksek yani siradan halk tarafindan en cok izlenen programlar ise provokatif programlar oluyor ne yazik ki.
Fakat ulkemizde baslamis olan vahsi kapitalizm, halk egitimi yerine paraya odaklanmis oldugu icin mesela bir fransada yasanan olay ulkemizde yasanmiyor, insallah bir gun yakin gelecekte yasanir.
Fransa'da 15-20 yil kadar once, unlu fasist partisinin baskani Le Pen cikis yapmaya baslamisti. Son derece provokatif tavirlar sergiliyor, tartisma programlarinda kavgalar cikariyor, her yerde kisisel olaylar cikariyordu, bu da dogal olarak halki izlemeye merak etmeye tesvik ediyordu (mesela adam holocoust'un aslinda bir yalan oldugunu ve hic yasanmamis oldugunu iddia ediyordu). Ama bir sure sonra bunun reytingleri patlatmasina ragmen basin kendi arasinda toplantilar yapti, bu adamin reyting topladigini ama bu durumun toplum ahlakini hice saydigini ongorerek adamin yaptiklarini vermemeye, tartismalara davet etmemeye basladilar.

Yemekteyiz programi da tamamen provokasyon uzerine kurulu bir konsept, tek amac reyting toplamak.
Reyting kaygisiyla bircok ciddi programlar gec saatlere kaydirilmis durumda, bence masterchef programi aslinda ciddi ve guzel bir program, biraz da bu nedenle gec saatlere kaydirilmis oldugunu dusunuyorum, amaaaa, yine bu reyting yuzunden programin bozulmaya basladigini ve chef'lerin kabul etmek zor olan agresif tavirlarinin aslinda reyting'i yukseltmek amacini tasidigini dusunuyorum.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turksaatforumu.com
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPtsi 2 Mayıs - 23:29

Efendim yemek vakti de geçti ama ben yine de bir tarif ekleyeyim müsaadenizle. Mantar eşliğinde soslu tavuk göğsü diyoruz bugün. Öncelikle tavuk göğüslerini alıp şöyle güzelce bıçakla açarak inceltiyoruz. Aslında kemiği çıkarılmış kalça sarma kısmından yaparsak daha lezzetli olur. Açtığımız tavuk etlerini yarım kaşık biber yarım kaşık domates salçasıyla renklendiriyoruz. Buradaki püf noktası şudur. Domates malum daha tatlı olduğu için özellikle çocuklara yönelik menülerde tercih sebebidir. Biber salçası ise biraz daha buruk olup haliyle daha yüksek bir damak zevkini talep eder. Siz ikisini karıştırın daha güzel düşer. Ne diyorduk, renklenmiş etlerimize iki çorba kaşığı pekmez, kıyılmış biberiye ( tansiyona dikkat ), köri, kinzi, tuz karabiber v.s. ekleyip terbiyeledikten sonra bir süre dolapta bekletiyoruz ki sosuyla etler birbirlerine olan özlemlerini gidersinler değil mi ya? 1 saat sonra kızdırıp hafif yağladığımız dökme demir tavaya bu etleri, yerini atar atmaz değiştirmeye gerek olmayacak şekilde yatırıyoruz. 1 dakika sonra hemen çevirip kabuklaştırıyoruz ki mühürlensin ve suyu içinde kalsın. Güzelce piştikten sonra, tahta spatulayla kararıp dökülen artıkları tavanın kenarına çekip yağ tekrar tavanın ortasına döndürdüğümüzde varsa garnitürü yoksa da kabukları soyulup dörde bölünmüş mantarları atıp çeviriyoruz dostlar. Bu arada etlerimiz, yanlarına arkadaş olacak mantarların bronzlaşmasını, yerleşmiş oldukları kapaklı borcamda bekliyorlar. O da pişti mi? İsterseniz yanına patates püresi de ekleyip sıcak olarak servis ediyoruz. Öğle yemeği geçmiş olsa da muhtemelen bu akşam ve daha sonraları da yemek yiyeceksiniz efendim, bir tanesinde mutlaka deneyin beğeneceksiniz. Afiyet olsun...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 24 Mayıs - 21:25

Efendim bugün zevk sahibi siz değerli dostlarıma bir LEPSİ tarifi veresim geldi. Aranızda çerkez dostlarımız varsa bileceklerdir, Lepsi bir tavuk yemeğidir. Basit ve lezzetli olduğu kadar, besleyicidir de. ( Hoca uzatma da tarife gel.)

Adet olduğu üzere çevresinden dolanmayı ihmal etmediğimiz girizgahı müteakip tarifimize başlıyoruz. Efendim öncelikle eğer bulabiliyorsanız, nefis bir köy tavuğu bulmanızı rica edeceğim. Malum 45 günde yetişmiş, alt benliğinde piliç olmanın izlerini henüz atamamış ve tadı da etten ziyade kauçuğu andıran tavuk benzeri ürünler, damak lezzetimizin dışında kalıyorlar.
Tavuğumuz hazırsa onu güzeelce temizleyip, gerekiyorsa ocak üstü epilasyonunu gerçekleştirdikten sonra pişecek şekilde parçalara ayırıyoruz. Büyük parçaları bıçakla çizerek lezzet ve ısının içerlere nüfuzuna yardımcı oluyoruz. Daha sonra kırmızı soğandan sıçan dişi büyüklüğünde kestiğimiz parçaları yağlı ve kızgın şekilde bekleyen tavaya atıyor, biraz da sakinleşmelerini sağlıyoruz. Elimizle temenna şeklinde yaptığımız koku testinde soğanın o şekerli ve buruk kokusu burnumuza giriş yaptıysa etlere yol verip soğanlarla buluşturuyoruz. Hızlı hareketlerle mühürleme amaçlı yaptığımız çevirmelerin akabinde iki kaşık salçamızı ekliyoruz. Bu salça ev tipi olmalı. Neden mi? Ev tipi salça kavrularak yapılır ve kolaylıkla bozulmaz. Eğer ev tipi değil de hazır konserve kullanıyorsak dibinde kavurmalıyız ki yemeğimiz ertesi güne kaldığında ekşimesin değil mi ya? Ne diyorduk, Salçayı da ekleyip etleri memnun ettikten sonra ılık ya da sıcak suyumuz ekliyor ve hiç kimsenin " efendim hiç pişmiş aşa soğuk su katılır mı, sözü bile var, eki eki eki" şeklindeki bayat ve tuzsuz bir espri yapmasına fırsat vermeden karıştırıyoruz. Bu şekilde ara ara salçanın köpüğünü ve yağın fazlasını alarak kısık ateşte iyice pişiriyoruz. Pişmeye yakın tuz biber, bol kinzi (gürcü baharatı), kimyon , çok çok az tarçın ekleyip biraz daha pişiriyoruz. Piştiğinde ayrı bir tasta iki kaşık buğday ununu suyla açıp yemeğimize ekliyoruz. Bu ekleme yavaş yavaş yapılsın ki yemeğimiz şaşırıp tepki vermesin. Unun çiğ kokusu geçene kadar en az 5 dakika daha pişirip indiriyoruz. Eğer tavuğunuz güzelse basit olduğu kadar inanılmaz bir lezzet karşınızda bulacaksınız. Ev yapımı sarımsak ve ceviz katkılı zeytinli ekmeğinizle bu yemek şahane olur. Ağır pişirilmesini tavsiye edebileceğim bu yemeği denemeniz ümidiyle, bütün eş dost akraba ve tanıyanlara selam ve saygılarımı gönderirken, en güzel günler, ekmeğin kıtırı, simitin çıtırı ( hoca hadi artık arkası yarın de de bitsin bu zulüm). Afiyet olsun efendim, saygılarımla...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPaz 9 Ekim - 23:17

Efendim, epey bir zaman üzerine bu bölüme tekrar bir hareket kazandırmak lazım değil mi? Bu gün sizlerle paylaşacağım tarifim, kemiksiz tavuk sarma eşliğinde şehriye pilavı. İlginç değil diyorsanız tadını bir deneyin derim dostlar. Bu yemeğimizin tad farkı ayrıntılarında gizli.
Öncelikle şehriye pilavımız için (Şehriyeli değil) arpa şehriyeyi ölçerek göz kararınız kadar sıvı yağda kavuruyoruz. Sonradan içine, tercihen evde hazırlamış olduğunuz tereyağından ekliyoruz. Evde diyorum, tereyağını biriken sütlerin kaymağından bizatihi yapıyor, kuymak ve pilava katıyorum efendim. Tavsiye olunur yani. Ne diyorduk? Bir ölçü şehriyeye kavrulduktan sonra 2 ölçü tavuk suyu ekliyoruz. Üzeri göz göz açılana kadar kısık ateşte bekletiyoruz. Pilav ayarına geldiğinde üzerine etamin benzeri kalın ve temiz bir örtü örtüp kapağını kapatıyor ve sarıyoruz. O bir kenarda demlenirken tavuk sarmalarımızı - ki bu parçalar kalça şiş adıyla da geçer- uzunlamasına doğruyor ve içine sarımsak atılmış zeytinyağında pişiriyoruz. Yağ oranı yüksek olduğundan tavuk göğsüne nispeten daha geç pişer. Pişmeye yakın içine çay kaşığının ucuyla tarçın ve tuz biber ekleyin. Arzunuza göre kekik ve köri de ekleyebilirsiniz. Almaya yakın bir çorba kaşığına yakın pekmezi de atarak güzelce çevirin ki renklensin etlerimiz. Daha sonra yuvarlak ve derin bir çorba kasesinin tabanına pişirip 5 dk dinlendirdiğiniz etleri, üzerine de pilavınızı koyup basarak beyaz bir tabağa ters çevirin. Yanına çıtır soğan dilimleri ya da arpacık soğan kavurması da ekleyebilirsiniz. En son tavada kalan yağı süzüp dilimlediğiniz ekmekleri de üzerine tek taraflı basın ve tabağın yanında servis edin dostlar. Hadi buyurun afiyet olsun efendim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Deniz-KSK

Deniz-KSK


Mesaj Sayısı : 397
Kayıt tarihi : 01/11/10
Yaş : 37
Nerden : KARŞIYAKA

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 29 Kas. - 4:24

Ben yıllardır bu konuyu nasıl kaçırırım?? Vay arkadaş bu nasıl bir konudur, nasıl bir güzelliktir?? affraid Keşke girmez olaydım, feci acıktırdı bu başlık beni hele ki hocamın fotoğrafları eşliğinde ciğerler, tavuklar... Of of of zaten kiloyla başım dertte nisan celbinden önce rahat bir 15 kilo (boy 1.87, kilo 115) vermeliyim.. Neyse bu başlığa pek girmeyeyim ben.Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_smile_disapprove
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.google.com
burbank

burbank


Mesaj Sayısı : 1474
Kayıt tarihi : 11/09/10
Yaş : 50
Nerden : İstanbul

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 29 Kas. - 8:12

+ 1 muhaha

Aynen. Çünkü ben küçüklüğümüzde parmaklarla oynanan bu tutmuş, bu pişirmiş silsilesinde "bu yemiş" rolünü oynayanlardanım muhaha
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burbank

burbank


Mesaj Sayısı : 1474
Kayıt tarihi : 11/09/10
Yaş : 50
Nerden : İstanbul

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 29 Kas. - 8:16

watcher demiş ki:

Heheheheeeeee iki hafta once belcika ardenlerinde blublu

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Dsc_0410

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Dsc_0411

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Dsc_0412

Vaay abi yakışır. Kuzu bir yana kendinize resmen bir mangal EVİ yapmışsınız. ok1
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Deniz-KSK

Deniz-KSK


Mesaj Sayısı : 397
Kayıt tarihi : 01/11/10
Yaş : 37
Nerden : KARŞIYAKA

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 29 Kas. - 9:20

@Burbank
Abi naptın?? affraid Mete abinin bu fotolarını ben kaçırmışım. Ama mangal teşkilatı çok iyi olmuş, mini çatısıyla falan süper duruyor. cheers
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.google.com
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedSalı 29 Kas. - 22:45

Eveeet, demek bu konu da unutulduğu yerden doğrulup, tekrar sevenleriyle buluştu. O zaman bize de tariflere devam demek düşer.
Nicedir, değinmek istediğim yerel Karadeniz tadlarına geldi şimdi de sıra. Kuymak diyelim mi?
Efendim bu tad, hızlı bir kahvaltı ya da değişik bir lezzet arandığında düşünülecek bir yoldur. Fazla vaktiniz yoksa çaya da eşlik etmesi bakımından güzel gidebilir. Öncelikle bakır sahanımızı alıyor, içine göz kararı sıvı yağ ve evde biriktirdiğiniz yoğurt kaymaklarından yapacağınız tereyağını ekliyorsunuz. 1,5 bardak soğuk suyu da ekleyip orta ateşte karıştırmaya başlıyorsunuz. Su kaynamadan önce fırınlanmış ama acı kokusu sinmemiş mısır ununu da tepeden dökerek bir yandan da karıştırıyorsunuz. İstediğiniz kadar tuz da ekliyorsunuz. Topaklar iyice açıldıktan sonra altını kısıp yağların yüzeye çıkıp köpüklenmesi için 5-6 dk bekliyorsunuz. Sonra da ortaya alarak başlıyorsunuz girişmeye. Durun ama, aşırı sıcaktır. En iyisi siz benim gibi yapın, hem soğuması hem de tatlanması için önünüze getirir getirmez içine eriyen peynirden küçük topaklar atın. Hem yerken uzasın hem de biraz daha erken soğusun değil mi mirim? Bunu hangi ekmekle yiyorsunuz? Fırından aldığınızla değil inşallah. Eh madem, özel lezzete ayırdınız bu günü, o zaman hemmeen un, su ve tuzdan yardım alıp, bir patıl yapıyorsunuz. Pıtıl da deniyor buna. Saç ekmeği yani. Kaliteli undan az tuzlu ve dilerseniz sütle yoğrulmuş bir hamur hazırlayıp, ortasından başlayarak elinizle açıyorsunuz.Bitiminde parmak izleriniz olsun ki piştiğinde güzel görünsün. İnce pizza hamuru gibi açıp teflon ya da aşırı kızdırılmış döküm bir tavanın acımasızlığına terkediyorsunuz. O cısırdarken " Ben senu sevduğumi dünyalara bildurdum " eklentili neşenizle beraber, sofranıza oturuyorsunuz. Bu arada Parabellum'u da anın tabi ki. Ama yemeye başlamadan önce anın, zira ilk lokmada diliniz haşlanacağından en azından benim dilediğim tarzda anmayabilirsiniz. guluyor

İçine bir adet ya da dileğinize göre yarım karanfil atılarak demlenmiş çayınızı da aldığınıza göre, bakın Parabellum size ne diyor;

Afiyet şeker olsun, bal olsun, yağ olmasın.....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPerş. 8 Ara. - 21:09

Vakti kerahat, yavaştan gelmekte olduğuna göre müteakip tarifimize geçebiliriz değil mi dostlar? Bugün sizlerle nefis tereyağlı pilav eşliğinde etkisiz hale getirebileceğiniz bir fırında patlıcan yemeği tarifi veriyorum.
Efendim, öncelikle orta boy ve pijamalı soyulmuş patlıcanlarımızı halka şeklinde keserek kızgın yağda şöyle bir çeviriyoruz. Bir kenarda yağını aldıktan sonra tercihen antrikot kısmından kuşbaşı doğradığımız etlerimizi de az yağda pişmirmeye yakın çeviriyoruz. Bunu yaparken tıpkı zeytinyağlılar gibi buna da bir adet kesmeşeker atalım ki, etin o sasılığını alsın değil mi? Etler de hazır olunca, patlıcanlarla beraber fırın tepsisine ara ara dizerek yanlarına da isteğe göre domates parçaları da ekliyoruz. Şimdi sıra suyunda. Büyük bir cezvede, ev yapımı biber ve domates salçasını beraberce suda açıp, içine kekik, pul biber, çok çok az tarçın, köri, kinzi ve tane karabiber atıyoruz. Hazırladığımız bu suyu kaynatmadan ısıtıp tepsidekilerin üzerine gezdiriyoruz. Ara ara uzattığımız yeşil biberlerin de bu sudan nasibini aldığından emin olduktan ısıtılmış fırına bu arkadaşı emanet edip geçiyoruz pilava. Her zaman baldo ya da Osmancık pirincini tercih edip, öncelikle tencereye ayçiçek ve zeytinyağı karışımını koyuyoruz. Pirinçleri güzelce kavurup, ne kadar koymuşsak onun bir buçuk katı kadar da su ilave edip çorba kaşığıyla halis tereyağımızı da ekledik mi tamamdır. Sıra geldi pirincin suyu çekip göz göz olmasını beklemeye.Bu da tamam olunca altını iyice kısıp biraz daha bekliyoruz. Sonra da indirip üzerine bir kağıt havluyla beraber kapağını da kapatıp sarıyoruz bir güzel. Bir 15 dakika kadar beklesin. O ara fırını kontrol edin, bakın bakalım etlerimizin üzeri kıtırlaşmış mı? Tamamsa, pilavı açıp tahta kaşığımızla derine inmeden yüzeyden bir tarama yapıp havalandırıyoruz güzelce. Umarım başında nohutlarını koymayı da unutmamışsınızdır. Bembeyaz porselenlerimize patlıcan yemeğimizi yerleştirdikten sonra ekmekten kısmak istiyorsanız yanına da küçük bir kaseye basarak tabağa ters çevireceğiniz pilavı da koyabilirsiniz. Böylece ekmek yerine pilava takılıp, günahınızı nispeten hafifletebilirsiniz. Pilavınızın üzerine kuru nane de ekleyebilirsiniz. Sonuçta bir Osmanlı mutfak alışkanlığıdır. Yanına mı? El yapımı bir süzme yoğurttan açacağınız ayran derim, müthiş leziz olacaktır. Afiyet olsun dostlarım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Deniz-KSK

Deniz-KSK


Mesaj Sayısı : 397
Kayıt tarihi : 01/11/10
Yaş : 37
Nerden : KARŞIYAKA

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPerş. 8 Ara. - 22:48

Kuymak'ı Trabzon'da denemiştim. Yani tam yeri denilebilir. Rize'de de çok güzel yapıyorlardı velhasıl orta ve doğu Karadeniz'de ziyadesiyle lezzetli oluyor. Şimdi il il ayırmayalım haksızlık olmasın. Very Happy
Hocam şu ikinci patlıcan tarifini okurken resmen birebir canlandırdım gözümün önünde hele o en son süzme yoğurttan ayran olayı beni bitirdi. Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Pray

Küçük bir not: Ev yapımı koyu kıvamlı ayranınızın üzerine 1-2 tutam nane eklemenizi tavsiye ederim. Harika oluyor. Eski bir Fars-İran yemek geleneğidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.google.com
parabellum p08

parabellum p08


Mesaj Sayısı : 619
Kayıt tarihi : 09/03/10
Yaş : 51
Nerden : Samsun

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPaz 11 Mart - 23:19

Arkadaşlar, fazla hareketin olmadığı yemek bölümümüzden tekrar merhabalar. Hangi hobinin sahibi olursak olalım, sonuçta hepimiz yemek yiyoruz. Böylesine sanatsal ve estetik bir mekanik dünyanın gönüldaşlarının da ince bir damak zevkini hakettiğini düşünüyor ve bu günkü tarifime geçiyorum. Aslında " Ben hakime danıştım, et kilo yapmıyormuş" ya da " Bu sene bakanlar kurulu kararıyla etin vücudumuzdaki kolesterolü yükseltmesi yasaklanmış" şeklinde espri yapabilecekken bu konudaki iştah ve mecalimi tarifimize saklıyor ve sizlere nefis bir kuzu tarifi vermeye hazırlanıyorum.
Efendiiim, öncelikle kuzu fırında yemeğimiz için tabiatıyla bir kuzu budunun yatarak bizi bekliyor olduğu bir kasaba ya da markete giriyoruz. Yaklaşık 4-5 kişi için kuzucağızın ön kol tabir ettiğimiz but kısmından 2 kiloya yakın bir parçayı talep ediyoruz. Tercihen bu kesimi butun daha etli olan üst kısmından yaptırıyoruz. Etimizi kemiğiyle birlikte ama açtırılmış olarak alıp en az bir gün marine ediyoruz. Üst kısmından scarface haline getirdiğimiz etimizi dal biberiye, zeytinyağı, tuz, karabiber ve soğan suyuyla sarıp dolapta beklettikten sonra ertesi gün kemiğiyle yanyana tercihen büyükçe bir güveç kabında 2,5 saat kadar önce genç sonra da emekliliği gelmiş memur kıvamında pişirip geniş bir borcama yayıyoruz. Suyunun bir kısmını sonradan yapacağınız yemekleri şereflendirmek amacıyla saklarken, kalanını da hafif tuzlu ev salçasıyla zenginleştirip istediğiniz baharatı da eklemek suretiyle yüzeyinden yediriyoruz. Yanına aynı suya bandırılmış ve çentiklenmiş chery domateslerimizi ve boyuna kesilerek çekirdekleri alınmış biberlerimizi de görevlendirerek fırının sıcak kabulüne sunuyoruz. Üzeri kızarmaya ve kenar etlerinin, tadı ve suyuyla karamelleşmeye başladığında, sancıları 5 dakikaya indiğinden mütemadiyen gözaltında tutarak, pilavı yapmaya geçiyoruz. Pilava devam ederken pişmiş etimizi bir kenarda üstü kapatılmış olarak muhafaza etmeti de zinhar akıldan çıkarmıyoruz. Pilavı, baldo pirinçten ve kavurarak yapıyoruz tabii. Kaç kişilik olacaksa yarısı kadar ölçüyle pirinci koyup kavuruyoruz. Eklediğimiz yağımız sıvı ve tencerenin dibini hafif kaplayacak kadar olmalıdır. Pirinçler sararmaya başladığında, pirincin 1,5 katı kadar ve içinde istenirse bulyon eritilmiş (mümkünse istenmesin) ve ekstra sade yağ
( Eritilerek tortusu alınmış kalite tereyağı) eklenmiş suyunu da koyup, bir tuz kaşığının silmesi kadfar tuzunu da ekliyor ve kemen kapağını kapatıyoruz. Böylelikle suyu uçup tuzu zararlı seviyeye gelmiyor. Bu arada hekim forumdaşlarımızın tabii ki daha iyi bilecekleri üzerine tereyağının vücut sıcaklığında eridiğini, margarin tarzı yağların daha zor erimesinden mütevellit damar tıkanıklığına daha meyyal olduklarını da belirteyim. Zaten plastikten sadece bir molekül farklı olan bir maddenin insan sağlığına yararlı olmasını nasıl bekleyelim ki. Bazen düşünüyorum da sıcakta erimiş bir margarinin üzerine konmayan bir sinek bile, insanlardan daha akıllı olabiliyormuş demek. Neyse yine örtmenlik yaptık bak. Ne diyorduk, pilavımız göz göz olup suyu dibine inince şöyle kaşıkla bir hatır sorup ocağın üzerinde yurt gezisi yaptırıyoruz. İyice çektiğinde üzerini temiz bir havluyla örtüp demlenmeye alıyoruz. 10 dakika sonra hem kuzumuzu hem de pilavımızı, sabırsız ağızların damak zevkine emanet ediyor ve övgüleri de topluyoruz. Hatta servis ederken tabaktaki kalıplı pilavın yanında gurula duran etimizi, şöyle kayıkçı kavgası hesabı biraz titrettik mi olanlar olur arkadaşlar. Buradan son olarak, kuzu etinin iade-i itibarında aktif rol oynayarak olayı bilimsel verilere dayandırarak açıklayan, mustafasuren dostumuza da mahsus selamlarımı gönderiyorum. Yazılarını çok fazla özletmemesini de diledikten sonra, haydi diyorum afiyetler olsun sevgili mekanik dostları. Saygılarımla...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
teng

teng


Mesaj Sayısı : 5338
Kayıt tarihi : 04/07/09
Yaş : 67
Nerden : İstanbul

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPaz 11 Mart - 23:27

miammiam
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MrWrong

MrWrong


Mesaj Sayısı : 317
Kayıt tarihi : 19/01/10
Yaş : 36
Nerden : İstanbul

Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Gözden sonra mideler de doysun   Gözden sonra mideler de doysun - Sayfa 3 Icon_minipostedPtsi 12 Mart - 1:25

feci acıkmıştım miammiam
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gözden sonra mideler de doysun
Sayfa başına dön 
3 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3
 Similar topics
-
» Iskelet Makine önce/sonra
» Teoman'dan geliyor: Teng'den önceee Teng'deeeen sonra :)
» Satılık Seiko SKX007

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türk Saatforumu :: KONU DIŞI :: Genel Sohbet :: Diğer Hobilerimiz-
Buraya geçin: