Türk Saatforumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Saat Forumu-www.turksaatforumu.com - Saatlerin Hyde park'ı-Saat Sohbeti
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Anılara devam- 3..

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
M.Ali Sade

M.Ali Sade


Mesaj Sayısı : 404
Kayıt tarihi : 05/01/10
Yaş : 65

Anılara devam- 3.. Empty
MesajKonu: Anılara devam- 3..   Anılara devam- 3.. Icon_minipostedPerş. 7 Ocak - 8:17

Okulda öğrencilerden de müşterilerim oluşmaya başlamıştı.Bu yüzden müşteriyi kaçırmamak adına aybaşında yollanan harçlığımdan biraz yedek parça yapmak istedim.Ve doğru Doğubank İşhanı'na gittim.Artık işi biliyordum.En çok arıza kopan saat kordonları ve kırılan sustalardan ve dövüşürken kırılan mikalardan çıkıyordu.

Saat kordonları o yıllarda çoğunlukla örme tipte ve tek parçaydı.Toka üstte kalacak şekilde sustaların altından ve üstünden geçirilerek takılırdı.Seyyar satıcılarda bile bulunuyordu.Ama yatılı okulda kopan saat kordonu için hafta sonu beklemek gerekiyordu.İşte bu yüzden benim kordonlara talep olabilirdi.

Mikaları nasıl takacağımı bilemiyordum.Bunu da aksamcıya danıştım.İhtiyar saatçi benimle ilgilendi,girişimimi takdir etti ve "mika presi" denen aleti tanıttı.Ama bu mika presi benim avadanlık kutum olan Zambo sakız kutusuna sığmazdı.Bunu yatakhanede muhafaza da edemezdim.O zaman yeni çıkan "ahtapot" denen aleti tavsiye etti.Ama ahtapot da oldukça fiyatlıydı.Benim harçlığım buna mümkün değil yetmezdi.Ahtapottan vaz geçtim.

Ama yine de muhtelif boyda 10-15 adet mika,10-15 adet örme kordon,20 adet kadar susta alarak okula geldim.Mikaları bir şekilde takarım diye düşündüm.

Kırılan,çatlayan,çizilen mikaları çerçevesinden çıkardıktan sonra yenilerini orijinaline göre biraz küçüğünden seçerek çakıyla yandan esneterek takabiliyordum.Hatta düşmesin diye bazılarının alt kısımlarına çok az Uhu bile sürdüğüm oluyordu.Ne teknik değil mi?İnsan yoklukla çalışınca mutlaka bir takım şeylere ikame işlemler geliştirir.Bu da öyle bir şey işte.

Yedek parça stoklarım umduğumdan çok çabuk paraya dönüverdi.Ben de gidip o ahtapotu alınca Uhu işi sonlandı.

O yılların saatlerinde antişok sistemler bulunmasına rağmen en pis arıza ise direk kırılmasıydı.Direk değiştirme işlemini kendi ustamda görmüştüm.Bir defa da ustamın yardımıyla eski direği sökebilmiş ancak yenisini takmamıştım.Bu işlemi antreman yaparak pekiştirmem gerekiyordu.Ama direk değiştirme işleminde kullanılan zımba takımım da maalesef yoktu.Direği kırılmış saatleri kendim onarmayıp hafta sonları mikacı ihtiyar saatçiye götürüyordum.O da titreyen elleriyle zor da olsa bunları çok cüz'i paralara değiştiriyordu.Çalışan saatleri kendim yapmış gibi sahiplerine teslim edip paramı alıyordum.

Diğer parça gerektiren arızaları kendim halledebiliyordum.Parçalar için liste yapıp hafta sonu Cumartesi günü tedarik ediyor ve pazar günü de gezmeyip işlerimi bitiriyordum.

Ancak o yıllarda yaş 16-17 olduğu için bana gelir getirse de İstanbul'da gezip tozmak daha cazip geldiğinden ilerleyen zamanda bu işleri biraz askıya aldım.Sadece zahmetsizce şimdiki saatçiler gibi kordon,susta,mika işi yapmaya karar verdim.

Arkadaşlarımın bazıları eskiyen ve onarılamayacak hale gelen (özellikle de bana özenip kendilerinin çakı ile,çivi ile, toplu iğne ile kurcalayarak bozdukları) saatlerini bana bırakıp gittiler.Bunların sağlam parçalarını plastik bir yedek parça kutusu içine istifledim.Uzun yıllarca da bu kutuyu kullandım.Bu arada bu kutunun hatırası olması dolayısıyla halen de saklıyorum.Bir ara resmini çeker buraya eklerim.

Bu arada piyasaya o yıllarda ünlü kaçakcı Bekir Çelenk tarafından sürüldüğü iddia edilen ağırlıklı olarak "Vialux" markalı ST 96 makineler girmişti.Bu makineleri işin gerçeği ben pek sevmem.Belki bizim eski makinelere göre daha dakik ve gösterişliydiler ama nedense sevemedim.

Okulun son yılında yukarıda bahsettiğim gibi sadece aksesuar işi ile idare ettim.Ancak kendimi geliştirmek adına hurdalarımı hep söküp taktım.

Yüksek tahsilim süresince de saatçilik üzerine bir iş yapmadım,zaman ayırıp yapamadım da.

1970 lerin sonunda ETA2789 modeli Omax'lar piyasayı istila etti.ST 96 ve ETA 2789 makinelerle ilgili anılarımı da hafta sonu çıkacağım Adana gezim sonrasında yazacağım.

Herkese selamlar...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
barett

barett


Mesaj Sayısı : 682
Kayıt tarihi : 25/12/09

Anılara devam- 3.. Empty
MesajKonu: Geri: Anılara devam- 3..   Anılara devam- 3.. Icon_minipostedPerş. 7 Ocak - 8:31

cok guzel bende turkiyeye gittigimde dogu bankin yanida sah as is haninda saatiler yuvasi var kemal ozcan simdi abla diyorlor kizi isletiyor oradan alis veris yaparim baya hos seyler cikiyor.dortuncuyu bekliyoruz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
tag_ci

tag_ci


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 33
Nerden : İstanbul

Anılara devam- 3.. Empty
MesajKonu: Geri: Anılara devam- 3..   Anılara devam- 3.. Icon_minipostedPerş. 7 Ocak - 8:58

Ne soylenebilirki . Merakla takip ediyoruz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
deka

deka


Mesaj Sayısı : 5518
Kayıt tarihi : 04/07/09
Yaş : 65

Anılara devam- 3.. Empty
MesajKonu: Geri: Anılara devam- 3..   Anılara devam- 3.. Icon_minipostedPerş. 7 Ocak - 10:13

ok1 Hemde sabırsızlıkla bekliyoruz, özelliklede zambo sakız kutusunun fotosunu. by
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
M.Ali Sade

M.Ali Sade


Mesaj Sayısı : 404
Kayıt tarihi : 05/01/10
Yaş : 65

Anılara devam- 3.. Empty
MesajKonu: Geri: Anılara devam- 3..   Anılara devam- 3.. Icon_minipostedPerş. 7 Ocak - 10:52

Alıntı :
Bunların sağlam parçalarını plastik bir yedek parça kutusu içine istifledim.Uzun yıllarca da bu kutuyu kullandım.Bu arada bu kutunun hatırası olması dolayısıyla halen de saklıyorum.Bir ara resmini çeker buraya eklerim.

Zambo kutusunu çok seviyordum fakat zaman içerisinde paslandı,menteşeleri koptu ve atıldı.Ama yukarıda bahsettiğim plastik kutu aşağıda.İlk aldığımda bembeyaz ve pırıl pırıldı.Ama yıllar içinde bu hale geldi.

Anılara devam- 3.. 77979701

Hazır fotoğraf makinesi bulmuşken bazı antika el aletlerimin de resimlerini çektim, aşağıya ekliyorum.

İşte puarlar.Sağda borusu kırık olan 1978 yılı alımı.Hiç bir şey olmadı sapasağlam duruyor.Sırf borusu kırık diye atamadım.Anılarıyla yaşıyor işte.

Anılara devam- 3.. 31442785

Bunlar da luplarım.Bunlar biraz daha yenidir.yeni derken de 1980 model.Yani yine de 30 yıllık.Lupa lastik takarak korsan usulü kullanmanın mucidi de benim ilk ustamdır.Aslında lup göz çukuruna sıkıştırılarak kullanılan bir alettir.Ama o şekilde kullanımda insan yorulur.İşin en önemli bölümünde lup gözünüzden yuvarlanarak işi berbat edebilir.O yüzden benim ustamın usulü garantilidir.Ya da yakın gözlüğüne maşa ile monte edilen tipleri vardır ki onlar da kullanışlıdır.

Eskiden bu luplarda numara da olurdu.Gözünüzün bozukluk derecesine göre seçimler yapabilirdiniz.Geçenlerde Ankara'da bir aksamcıya sordum,hepsi aynı numaradır dedi.(Belki de bilmiyor olabilir)

Anılara devam- 3.. 74572989


Bunlar da el maşalarım.Bunlar da tarihidir.Alttaki sivri uçlu olanı anılarımda bahsettiğim ustamın bana hediye ettiği maşadır.1969 dan bu yana sayın ,41 yıllık olmalı.41 kere maşallah.

Aslında ustamın bu kadar güzel bir maşayı bana neden hediye ettiğini ilk etapta anlayamamıştım.Orada bana verebileceği çok daha dandik maşalar varken bunu vermişti.Sonradan keşfettim,meğerse bu maşa mıknatıslanmış.Yani kendisi bir mıknatıs haline gelmiş.Mıknatıslanmış bir maşayı kullanabilmek çok zordur.Ustam da bunu antimanyetik hale getiremediğinden bana sepetlemiş.İşi öğrendikten sonra bunu keşfettim.Olsun,düşünmesi yeter.Yine de Allah ondan razı olsun.

Son olarak bu tür mıknatıslanmış malzeme nötralize edilebilir aslında.Onu da bir başka zamana anlatırım.

Anılara devam- 3.. 17727414

Bu da yine eski bir yağlama çubuğu ve hacı yağı parfümü roll-onuna doldurulmuş saat yağı.Daha güzel ve tarihi saat yağı şişelerim var ama ilk etapta bu elime geçti.

Anılara devam- 3.. 55955341

Bu biley taşı da 1976 yılından.Kala kala bu kadar kaldı.Yeni taş bir sürü aldım ama her nedense bundan aldığım keyfi yenilerden alamadım.Ya kırıldılar ya da tornavidalarımı güzel bileyleyemediler.

Anılara devam- 3.. 34747686

Son olarak bir atasözü:Tüfek icad oldu,mertlik bozuldu.

İşte pilli saatlerde pil ölçümlerinde kullandığım multimetre.Sevmiyorum ama bu alete muhtacız.

Anılara devam- 3.. 19295209

Herkese selamlar...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
deka

deka


Mesaj Sayısı : 5518
Kayıt tarihi : 04/07/09
Yaş : 65

Anılara devam- 3.. Empty
MesajKonu: Geri: Anılara devam- 3..   Anılara devam- 3.. Icon_minipostedPerş. 7 Ocak - 11:04

Teşekkürler, güzel anılar ve bu anılardan dolayı sizin için çok kıymetli malzemeler, ah birde o zambo sakız kutusunu görebilseydik, kısmet değilmiş, ama olsun, fotosu olmasa da adı bile yetdi ok1
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BR-02

BR-02


Mesaj Sayısı : 408
Kayıt tarihi : 20/02/11
Nerden : Federal Almanya

Anılara devam- 3.. Empty
MesajKonu: Geri: Anılara devam- 3..   Anılara devam- 3.. Icon_minipostedPerş. 7 Nis. - 16:35

agziniza ve klavyenize saglik cok güzel zevk verici bir anlatiminiz var, sayenizde o eski günlere gidiyoruz. Pil ölcme makinesine gecince gülümsemeden edemedim.....

Gercektende dediginiz tüfek cikti mertlik bozuldu..... Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Anılara devam- 3..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Anılara devam-4 ..
» Anılara devam- 5..
» Anılara devam- 6..
» Anılara devam- 7..
» Anılara devam- 8..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türk Saatforumu :: KONU DIŞI :: Genel Sohbet :: Anılarımız-
Buraya geçin: